çevik bir

28 Şubat dönemine ilişkin 103 sanığın, "Türkiye Cumhuriyeti hükümetini cebren devirmeye, düşürmeye iştirak" suçundan yargılandığı davanın 67. duruşmasına devam edildi.

Ankara 5. Ağır Ceza Mahkemesinde, adli tatil nedeniyle verilen aranın ardından yapılan duruşmaya tutuksuz sanıklar, avukatlar ve müştekiler katıldı.

Müşteki avukatları arasında, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın kızları Esra Albayrak ve Sümeyye Erdoğan'ın avukatı, müştekiler arasında ise eski Bakan Hasan Ekinci ve eski Emniyet İstihbarat Dairesi Başkanı Bülent Orakoğlu ile 1998'de AİHM'e başörtüsü yasağı nedeniyle başvuran Leyla Şahin de hazır bulundu.

Sanıklardan Doğan Temel ve Sedat Arıtürk'ün sesli ve görüntülü sistemle ifadesinin alınacağının belirtilmesi üzerine müşteki Çetin Vural'ın avukatı Ömer Kavili, isnat edilen suçun ağırlığı nedeniyle sesli ve görüntülü sistemle ifade alınmasından vazgeçilmesini, doğrudan doğruyalık ilkesi uyarınca sanıkların salonda savunmasının alınmasını talep etti.

Cumhuriyet Savcısı Levent Savaş, talebin reddine karar verilmesini istedi.

Mahkeme, Kavili'nin taleplerinin reddine karar verdikten sonra Temel ve Arıtürk'ün İstanbul'dan Sesli ve Görüntülü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla savunmalarına geçildi.

Sanık Temel ifadesinde şunları kaydetti: "Benim için en ağır suçlama, darbe ile suçlanmaktır. Daha 15 yaşındayken 27 Mayıs 1960 askeri darbesinin getirdiği acı ve ıstırabı gördüm. Rahmetli babam binbaşılıktan yarbaylığa terfi beklerken, ordudan ihraç edildi. Askeri darbelerin bu ülkeye ve bizlere nelere mal olduğunu en iyi bilenlerdenim."

Temel'e soru yönelten bazı müştekilerin avukatı Reşat Petek, "Davanın iki numaralı sanığı Çevik Bir, tank yürütmenin 'demokrasiye balans ayarı' olduğunu söylüyor. Tank yürütmenin darbe olduğunu düşünüyor musunuz?" diye sordu. Temel, "Sorunuzu Çevik Bir'e sorun. Fikir yürütmem mümkün değil" dedi.

Bunun üzerine söz alan Çevik Bir ise "balans ayarı" ifadesini kullanmadığını belirterek, "BM Genel Sekreterini ziyaretten döndükten Bahis siteleri sonra bütün gazeteciler etrafımızı sardı. Kendilerine, BM Genel Sekreteri ile konuşmamı anlattım. Kofi Annan, 'Türk Silahlı Kuvvetleri demokrasiyi koruyacak şekilde işlemlerde bulunuyor' ifadesini kullandı. Hürriyet gazetesinden Ferai hanım (Ferai Tınç) bunu ben söylemişim gibi yazdı. Yasemin Çongar ise 'Çevik Paşa öyle bir ifade kullanmadı' yazdı. Ama hala 'balans ayarı ifadesi kullanıldı' deniyor. Bunu düzeltmek istiyorum" şeklinde konuştu.

Kaç askeri personelin ihracında imzasının bulunduğunun sorulması üzerine Temel, personel ihraçlarında, Personel Daire Başkanının katkısının bulunmadığını, evrakların kurallara uygun olup olmadığına bakıldığını anlattı.

Bazı müştekilerin avukatı Emrullah Beytar'ın, "Sincan'da yürütülen tanklarla ilgili bilginiz var mı?" sorusuna Temel, "Gazetelerden gördüm" yanıtını verdi.

Tekrar söz alan Temel'in avukatı Aytekin Erol, "Genelkurmay Personel Daire Başkanlığı, ne personeli terfi ettirir, ne attırır, ne sattırır. Sadece personel faaliyetleri denilen faaliyetleri düzenleyici usulleri düzenler. Başka bir işlemi yok. YAŞ konusunda da bu böyledir. Personel Daire Başkanlığının yaptığı iş, 'belgen eksik git getir'dir" diye konuştu