CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, İzmir'in, insanların özgürce sokağa çıkıp, özgürce nefes aldığı bir kent olduğunu belirterek, ''İzmir bu nedenle AKP tarafından hazmedilemiyor. 'Nasıl olur da İzmir'i baskı altına alırız, nasıl olur da İzmir'in İzmirlinin sesini çıkarmayız' diye çalışıyorlar'' dedi.
Kılıçdaroğlu, partisinin İzmir Gündoğdu Meydanı'ndaki mitinginde yaptığı konuşmada, mitinge katılanların halini hatırını sorduktan sonra, ''Bir şey söyleyeceğim ama Recep Bey kızacak. Kızsın mı? Allah'ına kurban İzmir'' dedi.
İzmir'in; aydınların, yiğitlerin, güzel insanların kenti, Türkiye'nin incisi olduğunu dile getiren Kılıçdaroğlu, şöyle konuştu:
''İzmir, aydınların yaşadığı bir kenttir. İzmir üniversitelerin olduğu, insanların özgürce nefes aldığı bir kenttir. İzmir bu nedenle AKP tarafından hazmedilemiyor. 'Nasıl olur da İzmir'i baskı altına alırız, nasıl olur da İzmir'in, İzmirlinin sesini çıkarmayız, nasıl olur da İzmirliye nefes aldırmayız' diye çalışıyorlar. Buna izin verecek misiniz?''
İzmir'in, ilk kurşunun atıldığı, milli mücadelenin başladığı bir kent olduğunu, Hasan Tahsin'lerin kenti olduğunu anımsatan Kılıçdaroğlu, ''Elbette ki İzmir'i hazmedemiyor, sindiremiyorlar ama ben 13 Haziran'da sizin yetkinizle onları sindireceğim'' dedi.

-''SANKİ ASKERİ YÖNETİM VAR''-

Özgürlüğü yaşamak, özgürlüğü teneffüs etmek istediklerini dile getiren Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:
''Bu güzel ülkede sanki askeri yönetim varmış gibi bütün ülkeyi OHAL'e dönüştürdüler. Sanki olağanüstü hal varmış gibi sabahın köründe polis, evlerinizi basıyor. Sabahın köründe ifadeleriniz alınıyor. Mustafa Balbay ne yaptı? Yazı yazdı. Yazı yazmanın suç olduğu bir ülkedeyiz. Basılmamış kitabın toplatıldığı ülkedeyiz. Bir de kalkmış, 'Efendim eskiden kitapların girişi yasaktı, biz serbest bıraktık...' Sen yazılmamış kitabı imha eden bir ülkenin başbakanısın. Bu ayıp iktidara aittir. Hiçbir yerde, hiçbir zaman düşünce özgürlüğünün önündeki engelleri var kabul etmeyeceğiz, tamamını yıkacağız. Düşünce özgürlüğünü getireceğiz, özgür Türkiye'yi kuracağız.
Bugün bir de dış politika uzmanı kesilmiş. 'Vay efendim dış politikada şunu yaptık, bunu yaptık...' Ne yaptın dış politikada sen? 'Rasmussen'e oy vermeyeceğim' dedin, tıpış tıpış gittin, oy verdin. Ondan sonra da horozlanıyorsun. Onun adamı ABD'de ne dedi Allah aşkına? 'Bu adamı süpürmeyin, kullanın' dedi. Kullanılan bir Başbakan var şu anda. Recep Tayyip Erdoğan kullanılıyor.
Ortadoğu'da, Kafkaslar'da, ABD'de, AB'de geldiğimiz süreç şu: Dışlanan bir Türkiye. İran ile oturup sözlü anlaşma yapacaklardı, Brezilya ile birlikte aracı olacaklardı, hakem olacaklardı. Ne oldu? Yalnız bırakıldı. Biz biliyoruz. Bunlar ceplerini düşünen bir iktidar, halkı değil. Kendilerini düşünen bir iktidar, halkı değil. Çoluk çocuğuna iş bulan, halkın çocuğuna değil.''
Her 4 çocuktan birinin yatağa aç girdiğini savunan Kılıçdaroğlu, ''4 çocuktan birisinin yatağa aç girdiği 21. yüzyılın Türkiye'sinde bu ayıp Ankara'da oturup ahkam kesenlere aittir'' dedi.
Başbakan Erdoğan'ın kimyasını bozduğunu, ezberini bozup şifresini çözdüğünü, mücadeleye devam edeceğini dile getiren Kılıçdaroğlu, CHP'nin oylarının yükselişte. AKP'nin oylarının da düşüşte olduğunu savundu. Günde 16 saat çalıştığını ifade eden Kılıçdaroğlu, her partilinin günde 10 dakika çalışıp çevresindekileri ikna etmesini istedi.