Barış Gündoğan - CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, ''12 Haziran'da toplumu aydınlatmayan, geriye götüren ampulü'' kıracaklarını belirterek, ''Yok edeceğiz. Bize güneşin aydınlığı yeter. Biz güneş gibi bir Türkiye arzu ediyoruz'' dedi.
Partisinin ilk mitingini Samsun Cumhuriyet Meydanında yapan Kılıçdaroğlu, Samsun'un kurtuluşun meşalesi, alın terinin, emeğin merkezi olduğunu belirterek, AK Parti iktidarı döneminde Samsun'un ''icra dairelerinin de merkezi olduğunu'' söyledi.
Samsun'un sorumlu bir kent haline getirildiğini ifade eden Kılıçdaroğlu, ''Samsun'u sorumlu bir kent halinden kurtarıp, herkesin, çalıştığı, ürettiği, ekmeğini alın teriyle kazandığı bir kent haline getireceklerini'' anlattı.
Kılıçdaroğlu, ''Tarihimiz belli 12 Haziran. 12 Haziran, Türkiye'nin AKP'den kurtuluş tarihi olacak. Bunu yapacağız hep beraber'' dedi.
Samsun'un bir zamanlar iki dünya markası Samsun ve Bafra sigaraları nedeniyle tütünün de merkezi olduğuna işaret eden Kılıçdaroğlu, şunları kaydetti:
''Kim yok etti onları. 'İleri demokrasi' diyen, 'herkesin karnı tok' diyen, 'bu memlekette büyük ilerlemeler sağladık' diyenler Samsunlunun yüzüne nasıl bakacaklar. Herkes kendi yarattığı markayı yüceltir, biz Samsun da yücelttiğimiz iki markayı yok ettik. Onlara gereken dersi vermeye hazır mısınız? Siz hazırsanız bu Kemal kardeşiniz de hazırdır. Beraber yürüyeceğiz, beraber mücadele edeceğiz. 12 Haziran'da toplumu aydınlatmayan, geriye götüren ampulü kıracağız. Yok edeceğiz. Bize güneşin aydınlığı yeter. Biz güneş gibi bir Türkiye arzu ediyoruz.''
Kılıçdaroğlu, kendilerine ''projeniz yok, bir şey üretmiyorsunuz'' dediklerini, ancak son 6 aydır CHP Genel Merkezinin bir üniversite gibi projeler için çalıştığını ifade etti.

-''DERSİ SAMSUN'DAN VERELİM''-

Aile sigortasıyla ilgili projelerini anlattıklarında önce ''hayal'' dendiğini belirten Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:
''Sonra bir baktılar, tarihi, zamanı, yeri var. Uluslararası çalışma örgütünün bu konuda sözleşmesi var. Sonra ne dediler, 'biz sizin verdiğinizden daha fazla veriyoruz' dediler. Sen utanmadan, biz bu projeyi açıkladığımızda bunun kaynağı nerededir diye sormuyor muydun? Beyefendi bugün kalkmış diyor ki: 'Madem ki bu 1972'de kabul edildi, niye o zaman sen uygulamadın' diyor. Neresini düzelteyim, cehalet böyledir işte. 1972 değil, 1971. Bu bir kanun değil, uluslararası sözleşme, adı da sözleşme. Ne yapalım, dersi Samsun'dan verelim diyorum.''
Yoksulluğu tarihe gömeceklerini, bunun görevlerinin, boyunlarının borcu olduğunu söyleyen Kılıçdaroğlu, ''Yoksulluğu yönetmek için değil, yoksulluğu tarihe gömmek için iktidara talibiz. Biz yoksulluğu ve yoksulu sömürmek için değil, yoksulun de bu ülkenin onurlu bir yurttaşı olduğunu kabul ettiğimiz için iktidara talibiz ve biz eve huzuru getirmeyi istiyoruz. Biz bu ülkede bir kadının, 4 çocuğuna kahvaltı vermedi diye intihar ettiği bir Türkiye istemiyoruz'' diye konuştu.
Kılıçdaroğlu, açıkladıkları rakamlara inanmadıklarını, her yoksul hanede kadınların hesabına 600 lira para yatırılacağını ifade ederek, ''Türkiye Cumhuriyeti'nde hiçbir ailenin geliri 600 liranın altına inmeyecek. Yetişeceğiz, yardım edeceğiz, hiç endişeniz olmasın'' dedi.
Verilen 600 lira ile esnaftan alışveriş yapılacağını, esnafın borç defterinin kapanacağını anlatan Kılıçdaroğlu, şunları söyledi:
''Buradan iktidara seslenmek istiyorum: 'Biz bu projeleri zaten uyguluyoruz' diyor ya. Hiçbir aileyi, yiyecek kuyruğuna sokmayacağız. Yoksulluğu teşhir etmeyeceğiz. Bizim düşüncemiz de inancımız da böyle. Yoksulun yoksulluğunu teşhir etmek, bizim siyasi anlayışımıza da inancımıza da terstir. Sağ elin verdiğini, sol elin görmeyeceği bir düzeni kuracağız.''

-''EMEKLİLERE BİR SİTEMİM VAR''-

Emeklilere seslenen Kılıçdaroğlu, ''Hepinizin durumu iyi maşallah. Recep Bey diyor ki: 'Emeklinin durumu çok iyi. Emekliler yaz tatillerini Kanarya Adaları'nda geçiriyorlar'. Öyle mi? Emeklilere sözüm var. Yıllardır beklediğiniz intibak yasasını halkın iktidarında biz çıkaracağız'' dedi.
''Emeklilere bir sitemim var'' diyen Kılıçdaroğlu, geçen yasama döneminde emeklilerin milli gelir artışından pay almaması için AK Parti'nin bir kanun çıkardığını, CHP'nin bu görüşmelerde TBMM Genel Kurulunu terk ettiğini ifade ederek, ''Ama emeklilerimizin büyük kısmı gittiler AKP'ye oy verdiler. Eğriye eğri, doğruya doğru. Şimdi hangi duruma geldiğinizi gördünüz. Emeklileri birinci sınıf yurttaş yapmak, bu ülkenin birinci sınıf yurttaşı yapmak halkın iktidarında boynumuzun borcudur'' diye konuştu.
Esnaflar emekli olduktan sonra emekli aylığından yüzde 15 pirim kesildiğini söyleyen Kılıçdaroğlu, ''Yapan kim, AKP, kesen kim AKP. Şunu söylüyorum: İstanbul'dan beyefendi duysun, duysun da biraz kimyası bozulsun, yüzde 15'lik sosyal güvenlik destek pirimini halkın iktidarında kaldıracağız'' dedi.
Halkın partisinin halkıyla kucaklaştığını söyleyen Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:
''Biz kendimize yeni Cumhuriyet Halk Partisi, halkıyla kucaklaşan Cumhuriyet Halk Partisi, halkın sorunlarına kilitlenen bir Cumhuriyet Halk Partisi diyoruz. Diyorlar ki: 'Bunlar geçmişlerini inkar ediyorlar'. Senin kafan öyle çalışıyorsa günah bende değil ki. Biz geçmişimizle onur duyuyoruz. Türkiye'nin tarihini bilmeyen CHP'nin tarihini bilemez. Devrimleri yapan, Türkiye'yi bağımsız kılan, günde 5 vakit minarelerinde ezan okunan bir Türkiye'yi CHP'yi kuranlar kurdu. Bilmiyorlar mı onlar. Onun için biz diyoruz ki: CHP halkın partisidir, yenilenerek yoluna devam ediyor, daha güçlenerek, halkı kucaklayarak yoluna devam ediyor.''
Çiftçilere de seslenen Kılıçdaroğlu, ''Çiftçi kardeşlerime sözüm var. Alın teri döken, sabahın köründe tarlaya giden çiftçi kardeşime sözüm var. Senin traktöründeki mazotu 1,5 lira yapacağım diyorum. Onlar yine korkuyorlar. 'Bu parayı nereden bulacaksın?' diyorlar. Samsun'dan söylüyorum: Biz bu parayı buluruz. Biz Türkiye'yi çok tanırız. Senin yürüttüğün paranın yarısını tasarruf etsek zaten memleket güllük gülistanlık olacak'' diye konuştu.
Gençlere, ''İşsizsiniz değil mi gençler'' diyen Kılıçdaroğlu, ''Onların çocuklarının işsizlik derdi yok'' dedi.
Samsun'da minibüs şoförlerinin rahatsız olduğunu duyduğunu belirten Kılıçdaroğlu, ''Sen tutuyorsun kendi kafana göre bir raylı sistem yapıyorsun, bin 260 minibüs şoförü perişan olacak. Bunun adı, 'Samsun benim için önemli değil, ben ceketi mi de koysam nasıl olsa bana oy verirler. Samsun çantada keklik' demek anlayışıdır. Siz çantada keklik misiniz? O zaman yaklaşık 10 bin kişi bundan ötürü perişan, mağdur oldu. Biz Samsun'dan yola başlarken bir bildiğimiz var. Samsun'un, Samsunlunun neye, nasıl, niçin tepki verdiğini biliyoruz.''