Adem Kadam/İrfan Sapmaz - Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, ''Türkiye ve Suudi Arabistan, içinde bulunduğumuz coğrafyanın iki önemli ülkesi olarak, bölgesel barış ve istikrara önemli katkı sağlıyor ve örnek bir işbirliği sergiliyorlar'' dedi.
     Erdoğan, Hilton Otelinde düzenlenen, Cidde Ekonomik Forumu'na katıldı. ''Küresel Liderler Diyaloğu'' konulu oturumda bir konuşma yapan Başbakan Erdoğan, Başbakan sıfatıyla foruma üçüncü kez katıldığını hatırlatarak, küresel ölçekte tüm kıtaları ve insanlığı ilgilendiren foruma katılmaktan büyüm memnuniyet duyduğunu ifade etti.
     Bu yıl 11'incisi düzenlenen Cidde Ekonomi Forumu'nun, tüm beşeriyeti ilgilendiren sorunların istişare edilmesi noktasında son derece önemli bir platform haline geldiğini vurgulayan Erdoğan, şunları kaydetti:
     ''Bölgemizin içinden geçtiği süreç dikkate alındığında, Cidde Ekonomik Forumu daha da bir önem kazanıyor. Burada istişare edilecek konuların, buradan neşet edecek (doğacak) fikirlerin, bölgemizin huzur, istikrar, barış ve refahına katkı sağlamasını temenni ediyorum.
     Türkiye ve Suudi Arabistan, içinde bulunduğumuz coğrafyanın iki önemli ülkesi olarak, bölgesel barış ve istikrara önemli katkı sağlıyor ve örnek bir işbirliği sergiliyorlar.
     Son yıllarda başta İslam Konferansı Örgütü, Arap Ligi ve Körfez İşbirliği Konseyi olmak üzere, uluslararası platformlarda Suudi Arabistan'la tam bir iş birliği içindeyiz. Uluslararası meselelerde iş birliğimizin yanında, dış ticaret alanlarında da Suudi Arabistan'la tüm bölgeye örnek teşkil edecek bir dayanışma sergiliyoruz. Bu çerçevede önümüzdeki dönemde de ikili ilişkilerimizi her alanda ilerletmek, siyasi diyaloğumuzu güçlendirmek ve iş birliğimizi yeni alanlara taşımak için Suudi dostlarımızla,kardeşlerimizle birlikte çalışmaya devam edeceğiz.''
    
     -TÜRKİYE'NİN YAŞADIĞI DEĞİŞİMİN DİNAMİKLERİ-
    
     Türkiye'nin son 8 yılda her alanda büyük bir değişim katettiğini ve her alanda önemli ilerlemeler sağladığını anlatan Başbakan Erdoğan, ekonomiden dış politikaya, sosyal yaşamdan iç politikaya kadar her alanı yeniden ele aldıklarını; ulaşılabilir hedeflerle, güçlü bir iradeyle, kararlılık ve cesaretle reformları gerçekleştirdiklerini ve gerçekleştirmeye devam ettiklerini söyledi.
     Türkiye'nin yaşadığı değişimin dinamikleri hakkında bilgi veren Erdoğan, şöyle konuştu:
     ''Ekonomik kalkınmanın ve aktif dış politikanın en önemli unsurları olarak biz 'istikrar ve güveni' çok çok önemsedik. İç huzuru olmayan, iç barışı sağlamamış, devlet ile millet arasındaki güveni tesis etmemiş bir ülkenin ne ekonomide, ne de dış politikada güçlü ve aktif olamayacağını düşündük. 8 yıldır işbaşında olan Hükümetimiz, ülke içinde istikrar ve güven zemininin bozulmaması için azami bir hassasiyet içinde olduk.
     Son derece gerçekçi hedefler belirledik; belirlediğimiz hedefleri tutturmak için son derece gayretli olduk ve 8 yıl önce belirlediğimiz hedeflerin bir çoğunu tutturduk, bir çok hedefi de aştık. İstikrar ve güven adına, ekonomide köklü yapısal reformlar yaptık. Finans sektörünü ve mali sektörü yeniden ele aldık, kronik sorunları belirleyerek, bu sorunların üzerine cesaretle gittik.
     Bankacılık, sosyal güvenlik, vergi gibi alanlarda Türkiye, dünya tarafından da ilgiyle ve takdirle izlenen bir reform sürecinden geçti. Ülke içinde ve dışında yatırımcıların önlerini görebilmelerini, uzun süreli projeksiyonlar yapabilmelerini aynı şekilde çok önemsedik.
     Geçmişte, ekonomi politikaları çok sık değişirken, alınan kararlar uygulanmazken, yolsuzluk, rüşvet, suistimal almış başını giderken, bunların önüne set çektik. Yatırımcı ve girişimciler için tam bir belirsizlik hali hüküm sürerken, biz belirsizliği kaldırdık, hedefleri net olarak ortaya koyduk ve tüm hedeflere doğru kararlılıkla ilerledik.''