Başbakan Ahmet Davutoğlu, Çanakkale Kara Savaşları'nın 100. yılı kapsamında İstanbul'da düzenlenen "Çanakkale 100. Yıl Barış Zirvesi Yüksek Düzeyli Oturumu"nda konuştu. Çanakkale'de İstanbul'u savundular hep beraber. Osmanlı taburunda Ermeni ve Yahudi taburları da vardı. O zaman hiçbir okul yoktu ki bir nesil öğrencilerini kaybetmesin. İstanbul Lisesi o dönem mezun vermemiştir. Her bir bölgeden gelenler onurlu bir zafer için geldiler. Türkleri burada durdurmazsak gelip Avustralya'yı da alır Türkler mi demişlerdir? Çanakkale'de savaşanlar kendilerinden sonra geleceklere bir destan bıraktılar. Bizim karşımızda savaşanlar mertçe savaştıklarında onları hep hayırla andık. 1. Dünya Savaşı'nda çok acılar yaşandı. Dedelerimiz boyun eğmediler ve İstanbul'u korudular. Çanakkale nesli hem İstiklal Savaşı hem kurtuluş mücadelesinin önünü açtı. Osmanlı ordusu safında savaşan tüm askerlere şükranlarımızı sunuyorum. Savaşların sonunda bir nefret kültürü de oluşabilir bir dostluk da olabilir. Bakın biz Avustralya'yla bunu başardık. Mustafa Kemal Atatürk, Anzak annelerine "Onlar bizim vatan torpaklarımızda bizim evlatlarımızdır. Anneler evlatlarınız huzur içinde uyuyacaktır" sözlerine karşılık Anzaklı anne  "Bu sözleriniz acılarımızı dindirdi. Yavrularımızın huzur içinde dinlendiklerine eminiz" demiştir. O gün coniler, toniler buraya gelmişlerdi. Ahmetler, Mehmetler'le savaşmak için gelmişlerdi. Bu zirveyi planlarken dünyaya tek mesaj vermek istedik: 100 yıl sonra barışı inşa etmenin tam vaktidir. Biz tarih kitaplarımızda hiçbir zaman nefret kültürü üretmedik. Şimdi Balkan coğrafyasını barış coğrafyası yapmak istiyoruz.