Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, Yargıtay Başkanlığına arkadaşı Nazım Kaynak'ın seçilmesini büyük sevinçle karşılamasının gazetelerde habere konu olduğunu belirterek, ''Arkadaşımla benim aramda bir ilinti kurmaya çalışarak, beni nasıl biliyorlarsa onu da öyle bilecek noktaya gelmişler. Bu kötü bir şey değil'' dedi.
Arınç, Uludağ Üniversitesi'nde (UÜ) öğrenim gören bir grup öğrenciyle Holiday Inn Hotel'in bahçesinde kahvaltıda bir araya geldi.
UÜ'nün 45 bine yakın öğrencisinin bulunduğunu belirten Arınç, Bursa'da ikinci devlet üniversitesi olarak Bursa Teknik Üniversitesi'nin kurulduğunu, ancak henüz öğrenci almadığını, bir de vakıf üniversitesinin kurulduğunu söyledi.
Bakan Arınç, doğası, tarihi, kültürü ve kimliğiyle güzel bir şehir olan Bursa'da üniversite eğitimi almanın talih olduğunu, öğrencilerin burada huzur içinde bulunduğunu dile getirdi.
Bursa'dan milletvekili adaylığı söz konusu olduğunda, 2.6 milyon nüfusu barındıran ve sadece merkezinde 1.9 milyon nüfus olan kentte toplumun tüm kesimlerini, en azından olabildiğince tanımayı, onlarla el sıkışmayı ve onları dinlemeyi yeğlediğini ifade eden Arınç, eleştirileri ve önerileri aldığını söyledi.
Arınç, Bursa'da dinamik bir yapı olduğunu, toplumu teşkil eden bütün unsurların kendi düşünceleri, görüşleri, inançları, fikirleri doğrultusunda gayretli bir çalışma gösterdiklerini belirterek, ''Ama gençlerle birlikte olmanın çok büyük bir ayrıcalığı var. Gençler toplumda heyecanlarıyla, idealleriyle örnek olan insanlardır. Düşüncelerini, fikirlerini, geleceğe ait hayallerini, ümitlerini doya doya yaşayan bir kesimdir. Çok şükür gençlerimizden biz de istifade etmek istiyoruz. Onların heyecanını, dinamizmini biz de yaşamak istiyoruz. Bundan büyük bir haz duyduğumu ifade etmek isterim'' diye konuştu.

-''BU KÖTÜ BİR ŞEY DEĞİL''-

Ankara Hukuk Fakültesini 1970'te bitirdiğini belirten Arınç, şunları söyledi:
''Çoğunuz o dönemde hayatta yoktu. Belki babalarınızla aynı yaştayım. Geçtiğimiz günlerde yine bir kahvaltı sırasında bana, yeni Yargıtay Başkanı'nın seçildiği haberi gelince, çok sevdiğim bir arkadaşımın, bir dostumun, yüksek yargının başına seçilmiş olmasından büyük bir sevinç duydum ve o anda birkaç cümle sarf ettim. Çünkü yurt arkadaşlığı çok önemlidir. Aynı dönemde öğrencilik yapmak, insanın hayatında unutulmaz hatıraları taşır. Bu okul arkadaşlığından sonra belki bir ömür boyu devam edecek dostluklar kurabilirsiniz. Siz de bunu doya doya yaşayın. En güzel dönemler, öğrencilik dönemleri. Acıların, üzüntülerin, sevinçlerin, heyecanların, coşkuların paylaşıldığı bu dönemlerden doya doya istifade etmeye bakın. En kalıcı dostluklar, ömür boyu devam eden arkadaşlıkların zemini, tohumu böyle günlerde atılıyor. Tabii arkadaşımın Yargıtay Başkanı olmasını büyük bir sevinçle karşılayınca bu gazetelerde de bir habere konu olmuş. Arkadaşımla benim aramda bir ilinti kurmaya çalışarak, beni nasıl biliyorlarsa onu da öyle bilecek noktaya gelmişler. Bu kötü bir şey değil.''

-''GURUR VERİYOR''-

Arınç, üniversite sırasındaki arkadaşlıkların, dostlukların görüş farklılığı taşımasının da doğal olduğunu ifade ederek, şöyle konuştu:
''Mesela eski HSYK Başkanı Kadir Bey de benim sınıf arkadaşımdı. Birkaç yıl önce rahmete kavuşan Özdemir Özok, Barolar Birliği Başkanı da benim okuldan, amfiden sıra arkadaşım, yurttan da kader arkadaşımdı. Benim onları hasretle anmam, onlardan sitayişle bahsetmemin, bugünkü yaşanan olaylarla çok yakın ilgisi de olmayabilir ama aynı düşünceyi, aynı görüşü, aynı heyecanı paylaştığım bir insanın bugün çok yüksek bir noktaya seçilmiş olması, elbette insana gurur veriyor.
Sizler de yıllar sonra, 'biz de bu arkadaşımızla bir aradaydık' diyeceksiniz ve yıllar sonra aynı dönemdeki arkadaşlarımızın, Türkiye'de bürokraside, iş hayatında, akademisyenlikte, üniversitede belli yerlerde temayüz etmesinden adeta kendiniz o noktaya gelmiş gibi sevinç duyacaksınız.
Bugün mesela 70 mezunları arasında öyle bir kuşak vardır ki, Ankara'da nereye baksanız onları görebilirsiniz; bir kısmı belediye başkanıdır, bir kısmı genel müdürdür, bir kısmı daire başkanıdır, bir kısmı kendi işini kurmuştur, bir kısmının başından onlarca macera geçmiştir ama o hala bir yerdedir. Siz dersiniz ki, bunlar bizim kuşağımız.''