Camileri sadece namaz kılınan bir ibadet mekânına dönüştürmenin, ona yapılabilecek en büyük kötülüklerden biri olacağını dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Açık söylüyorum: çocuklarımızın neşesiyle, gençlerimizin heyecanıyla, piri fanilerimizin tecrübesiyle, kadınlarımızın nezaket ve becerisiyle dolmayan bir cami, benim gözümde boştur” ifadesini kullandı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, geleceğin inşasında, dün olduğu gibi bugün de cami merkezli bir hayatın özendirilmesi ve teşvik edilmesi gerektiğine işaret etti.  Bu süreçte en büyük görevin, din görevlilerine düştüğünü sözlerine ekleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “İmamlık, müezzinlik, Kur’an kursu öğreticiliği, vaizlik veya müftülük sadece ücreti mukabili yapılacak meslekler değildir. Bu meslekler her şeyden önce gönül işidir, sevda işidir, fedakârlık işidir. Öncelikle Hakk’ın rızası gözetilmeden bu görevler icra olunamaz” diye konuştu.

Namaz kıldırmak için cemaatinin önüne geçen her imamın, sadece o namazın değil, arkasında saf tutan insanların diğer sıkıntılarını, dertlerini da üstlendiğini dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, namaz kıldırmakla din görevlisinin sorumluluğunun bitmediğini, bilakis hayata dair diğer sorumluluklarının başladığını söyledi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, mahalledeki mağdurların, aileler arasındaki sorunların, gençlerin yaşadığı sıkıntı ve bunalımların, herkesten önce o mahallenin cami görevlisinin meşguliyet alanına girdiğini belirterek, “İmam kardeşim, cemaati ile hemhal olmalı, onlara dert ortaklığı etmelidir. Nasıl imame tesbihin tanelerini bir arada tutuyorsa, imam kardeşlerimiz mahallesini, müftülerimiz de ilini ve ilçesini bir arada tutmalıdır” diye ekledi.

kaynak:Diyanet Haber