Cumhurbaşkanı Erdoğan Afrika gezisi dönüşü uçakta gazetecilerin sorularını yanıtladı. Başkanlık Sistemi'nden Çözüm Süreci'ne, Paralel Yapı'dan Dink cinayetine kadar çarpıcı açıklamalar yapan Cumhurbaşkanı Erdoğan, açıklamalarında şunları söyledi:

"Öncelikle gündemi belirlenen bir Türkiye ile gündem belirleyen bir Türkiye noktasında, gerçekten ben Başkanlık Sistemi'nin bu sürece güç katacağına inanıyorum. Başkanlık sisteminin sağlayacağı en büyük avantaj, çok başlılığı ortadan kaldırması olacaktır. Şimdi burada bazı şeyler tartışılıyor; Amerikan sistemi mi, Fransa'daki gibi yarı başkanlık sistemi mi, yoksa diğer ülkelerin başkanlık sistemleri mi? Şunu çok açık net ortaya koymak lazım; gelişmiş ülkelere bakalım, acaba bu gelişmiş ülkelerin ne kadarında başkanlık sistemi var, ne kadarında yok? Görüyoruz ki tamamına yakınında başkanlık sistemi var. Bu neyi gösteriyor?.. Demek ki buradan netice alınıyor. Buradan netice alındığına göre, biz niye hâlâ ayaklarımıza prangaları bağlayalım, gitmemek, koşmamak için buna devam edelim."

"Ahmet Bey gerek Başdanışmanlık yaptığı dönem, gerek dışişleri bakanlığı yaptığı dönemde yine Başkanlık sistemini meydanlarda hep konuştuk. Yine Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde Başkanlık Sistemi'ni yine aynı şekilde konuştuk, dolayısıyla bu göreve böyle geldik. Öyle zannediyorum ki, Ahmet Bey'in de Yeni Anayasa'da bile bizim üzerinde durduğumuz konulardan biriydi. Savunulacak en önemli tezlerden bir tanesidir. Bu seçimlerin de bence bu seçimlerin de üzerinde konuşulacak konularından biri olacaktır diye düşünüyorum. Çünkü önemli bir argümandır, önemli bir başlıktır, çünkü Türkiye'nin sistemdeki zaafını giderecek olan bir anlayıştır."

"Obama Temsilciler Meclisi'nde gücünü kaybetti, Senato'da kaybetti. Eğer gücü olsaydı rahat olacaktı, istediği yetkileri oradan alabilecekti. Ama şimdi o yetkileri alamama durumuyla karşı karşıya. Başkanlık sisteminde güçlü bir iktidar olduğu zaman Temsilciler Meclisi veya Senato'nun engellemesi söz konusu olmayacak ki. Ben şunu da savunuyorum; ikili bir sistem değil tek sistem.. Şu anda bizim Parlamento nasıl, tek sistem olmalı ve tek sistemle gidilmeli diye düşünüyorum. Orada da zaman kaybı olmamalı. İkiliyi ileri sürenler de var, o işi geciktirir. Tekli sistemde çok daha seri karar almak mümkün olur. Güçlü bir iktidarsanız, güçlü bir iktidar olarak da Başkan'a yetkisini verecektir, verdikten sonra da denetleyecektir."

"Samimi değiller. Yalan söylüyorlar. Çözüm süreci için, kesinlikle şu anda hükümetimizin kararlı bir şekilde yoluna devam etmesi lazım. Yüzde 10 barajı bir defa ülkemizin istikrarı için çok çok önemlidir. Koalisyon hükümetlerinin olduğu dönemlerde hiçbir zaman yükseliş gelmemiştir, hep çöküş gelmiştir. Onun için bu dönemde de buradaki istikrar yüzde 10 barajındadır. Zaten şu anda değişmesi söz konusu değildir."

"AB noktasında biz görevi aldığımızda ben 15 gün firesiz ülke ülke dolaştım. O günkülerin yaklaşım tarzı çok daha olumluydu. Şu anda Türkiye'ye desinler ki, bu fasılları ne kadar zamanda bitirirsiniz? Bizim bu fasılları bitirmemiz, her fasıl için taş çatlasın iki ay vaktimizi alır. Hâlâ oyalama. Bitmiş olanlar var, enerji mesela. Oyalıyorlar. Nabuko'ya yapalım dedik, imzaları attık Ankara'da. Onlar para bulamadılar, biz Azerbaycan ile TANAP'ı başlattık. Çok açık net; Türkiye Avrupa Birliği sürecinde aynı kararlılığını devam ettirir, ama bunlar ileride “Artık biz Türkiye'yi almıyoruz' gibi bir yaklaşım içine girerlerse, Türkiye de o zaman artık kendi yoluna devam eder."

Bombalı saldırı sonrası Somali yönetimi çok ciddi tedbirler aldı. Cumhurbaşkanı da onu söylüyor; 'Ben böyle bir sorumluluğu taşıyamam. Bundan dolayı alınması gereken tedbirleri en ciddi şekilde aldık. Yoksa şu anda 1 milyon insan sokaklara dökülür, hastaneye kadar sizinle beraber yürürdü. Burada size karşı böylesine büyük muhabbet var' diyor."

"17-25 Aralık süreci paralel yapının darbe girişimidir. Komisyon 'Yüce Divan'a gönderilmesine gerek yoktur.' dedi. Parlamento'da da netice iktidarın istediği istikamette çıktı. Diyorlar ki Yüce Divan'a güvenmiyor musunuz? Peki, siz ilk derece mahkemelerin verdiği karara güvenmiyor musunuz? Takipsizlik kararı verdiler, yargı orası. Milli irade de Parlamento da Yüce Divan'a gitmesine gerek görmedi ve orada işi noktaladı. Buna saygı duymayan, başka kimseye saygı duymaz. 'Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir' diyorum ve çıkan karara saygı duyuyorum."

"Pensilvanya ile bu işin alâkası var mı? Yok demek mümkün değil, işin hep içinde. Dink olayında işin nerelere ulaştığı zaten şu anda ortaya çıkıyor. Emniyet'teki İstihbarat'taki ayakları ortaya çıkmış vaziyette. Gerek Balyoz, gerek Ergenekon içinde hep bunlar var. Emniyet'te zaten her şeyi hazırlıyor, yargı kalkıp da o Emniyet'te hazırlanan zabıtlar hakkında her hangi bir tasarrufta bulunmuyor, tutuklamayı yapacaksa yapıyor, işi bitiriyor."

"Somali'de, Cibuti'de de, Etiyopya'dan da olumlu netice aldık. Söyledikleri şey şu:'Size karşı olan bize de karşıdır.' 1 Eylül 2015'te dershaneler kapanıyor. 1 Eylül'den sonraki süreçte ancak okul kurabilirlerse okul kurabilirler. Okullarda da kayıtlarda çok ciddi düşüşleri var. Ticari noktada ise şu anda Maliye Bakanlığımızın bu konular üzerinde ciddi manada hassasiyeti var, MASAK'ın ciddi manada hassasiyeti var. Bu konular üzerine gittiklerini de biliyorum. Devletin yapılanması içinde bu örgüte kesin tavır var, atamalarda vesaire. En derin araştırmayı yaptırıyorum."