Başkan Erdoğan, Türkiye'nin 81 vilayetinin tamamında, asırlık ihmallerin telafisi olarak şehirleri mamur etmenin kendilerine nasip olduğunu söyledi.

Su sorununu belediyelerin çözmesi gerekirken, İzmir'in, Van ve Diyarbakır'ın bu konudaki sorunlarını da kendilerinin çözdüğünü belirten Erdoğan, "Türkiye'nin tarihinde adı yasaklarla, yoksullukla, yoklukla, faşizan baskı ile zulümle, istismarla adeta özdeşleşmiş olan bir partinin hala aynı kafada gidiyor olmasını, ülkemizin talihsizliği olarak görüyoruz" diye konuştu.

Nurettin Topçu'nun "Kendimiz dışında nereye koştuysak, gurbette kaldık" sözlerini paylaşan Erdoğan, milletin kendisiyle aynı rüyayı gören, hissiyatı paylaşan, değerleri yaşayan ve yaşatan, aynı türküleri söyleyen yerli ve milli siyaset ve siyasetçi istediğini ifade etti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, siyasete başladıkları günden beri yaptıkları gibi yine millete ram ve teslim olacaklarını belirterek, milletin hizmetine talip olduklarını, bu yolda gece gündüz çalışacaklarını söyledi. Varsa noksanları tamamlayacaklarını, yanlışlarını düzelteceklerini, yolunu şaşıranları ya ıslah ya tasfiye edeceklerini vurgulayan Erdoğan, daha çok proje üreteceklerini, yatırım yapacaklarını ve her hane ve kişiyle daha çok hemhal olacaklarını kaydetti.

Erdoğan, seçimde de aynı şekilde hedeflerine ulaşmayı umduğunu aktararak, genel başkanından mahalle ve köy temsilcilerine kadar AK Parti kadroları için siyasetin her kademesinin hizmet vasıtası olduğunu vurguladı.

Aday belli olduğunda, diğer herkesin o adayın yanında saf tuttuğunu ve seçim gününe kadar tıpkı kendisi aday olmuş gibi canla başla çalıştığını anlatan Erdoğan, şunları kaydetti:

"Her kim ki 'ben aday gösterilmedim' diyerek partimize sırtını dönüyor hatta gidip kendine başka mecralar arıyorsa o kişi zaten hiçbir zaman AK Parti'li olamamış demektir. Her kim ki aynı şekilde 'benim istediğim kişi aday gösterilmedi' diye benzer tavırlara giriyorsa, zaten yanlış yerdedir. Veya ben niye 'şuradan aday gösterilmedim de buradan gösterildim' diyorsa o da kusura bakmasın önce bir nefis muhasebesine kendisini çeksin. Biz bir davayız, teşkilatız, bizde kesinlikle, malum bunu özel toplantılarımızda hep görüşmüşüzdür, değerlendirmeler yapılır, istişare yapılır, bunun sonunda da 'sen filanca yerden adaysın denildiğinde' o da 'evelallah' der, orada çalışmaya başlar. Onu da geçelim. '3 dönemden fazla olmayacak ancak başarılı gördüğümüz arkadaşları bizler daha farklı yerlerde istihdam edebiliriz' dedik.
Peki, ben de başarılıydım ama ben niye istihdam edilmedim' havasına girenler varsa, senin değer noktasındaki skalan ile merkezin skalası farklı olabilir. Aday olurken, 3 dönem orada görev yaparken veya iki dönem görev yaparken her şey iyi, güzel de aday yapılmadığın zaman niye bozuluyorsun, niye o zaman sana bir şeyler oluyor? Bu hareketin, kendine has ilkelerinin olması ve bu ilkelere de tüm arkadaşlarımızın sadakatle sarılması şüphesiz ki bizim görevimizdir."

Şehrin muslukları hariç, her yeri akıyordu

Başkan Erdoğan, milletin, kendi vicdanında, tek parti dönemini hak ettiği yere çoktan oturttuğunu vurgulayarak, şu anekdotu paylaştı:

"Büyük Hiciv şairimiz Eşref, cumhuriyet öncesi dönemde bir ilçede kaymakamlık yaparken, merkezden bir telgraf gelir. Telgrafta, 'Kaymakamlık binasının ihtiyaçlarını bildirin stop.' yazmaktadır. Eşref, bu telgrafa, 'Binanın muhtelif yerleri akıyor stop.' şeklinde bir cevap gönderir. Merkezden gelen ikinci telgrafta, 'Binanın nereleri akıyor, ayrı ayrı yazıp gönderin stop.' Bu ifade yer almaktadır. Bunun üzerine Eşref, o hışımla telgrafhaneye iner ve telgrafçıya, yaz oğlum der: Binanın muslukları hariç her yerleri akıyor stop."

Mevlid Kandili'ni tebrik etti

Erdoğan, önceki gün idrak edilen Mevlid Kandili'ni tebrik ederek, Hazreti Muhammed'in yeryüzüne teşrifinin yıldönümü olan bu gece dolayısıyla tutulan oruçların, yapılan ibadetlerin, edilen duaların kabul olmasını diledi.

Başkan, şöyle devam etti:

"Allah'ın yardımı ve inayetinin Kudüs ve Filistin toprakları başta olmak üzere, dünyanın neresinde zulüm gören bir Müslüman, bir mazlum varsa hepsinin üzerinde olmasını niyaz ediyorum. Dünyada kutlaması sadece bize mahsus olan bu güzel gün ve gece, milletimizin Peygamber Efendimize (aleyhissalatu vesselam) olan sevgisinin en bariz örneğidir. Öyle ki şairlerimiz peygamber efendimizi, doğumdan vefatına kadar anlatmak için mevlit, anmak için naat dediğimiz özel bir şiir tarzı ortaya çıkarmışlardır."

Başkan, Mevlit Kandili gecesini Arif Nihat Asya'nın Naat'ından bir bölüm okuyarak tebrik etti.

AK Parti 'ben' partisi değil, 'biz' partisidir

Başkan, demokrasi içinde siyaset yapmanın, ideallerle mümkünleri, olabildiği kadar birbirine yaklaştırmaya çalıştırmak olduğunu söyledi.

Yaklaşık 11 milyon üyesi olan, 24 Haziran seçimlerinde 26 milyon 330 bin oy almış bir partide hiç kimsenin "ben" deme hakkının bulunmadığını belirten Erdoğan, "Biz enaniyetten Allah'a sığınan bir medeniyetin mensuplarız. Bunun için AK Parti 'ben' partisi değil, 'biz' partisidir, bu da böyle bilinmelidir." ifadelerini kullandı.