Şişli kavgası giderek büyüdü ve geçen hafta duruma terör savcılığı el koydu. Şişli Belediye Başkanı Hayri İnönü, ifadesinde Mustafa Sarıgül ’ün ailesini tehdit ettiğini ve kendisine zorla istifa mektubu yazdırdığını iddia etti. Arabuluculuk görevi üstlenen İhsan Özkes ’in söz konusu mektubu yaktığını söyledi.

Tartışmalar devam ederken, arabuluculuk görevinden çekilen ama kavganın kara kutusu olarak görülen İhsan Özkes, Habertürk'ten Kübra Par'a açıklamalarda bulundu. Özkes, Şişli kavgasıyla ilgili "Hayri İnönü 'tehdit var' deseydi, Sarıgül ’e gerekeni yapardım" dedi ve şöyle devam etti;

Hayri İnönü, Sarıgül ve ben oturuyoruz. Sarıgül ’e döndüm, “Basında bu tehditle alâkalı şeyler yazılıp çiziliyor. Bunlar nedir?” dedim. “Böyle bir şey olabilir mi Hocam? Bu mümkün mü? Benim şahsımdan böyle bir şey olmayacağı gibi, oğlum tarafından böyle bir şey olursa onun da ben gereğini yaparım” dedi.

Hayri İnönü ’ye döndüm, “Sayın Başkan, tehdit var mı yok mu?” dedim. “Yok” dedi. Tekrar sordum, “Sayın Başkan, yok mu?” dedim. “Asla yok öyle bir şey” dedi. Eğer o gün Hayri İnönü “tehdit var” deseydi, aldığım yetki ve görevim nedeniyle Sarıgül ’e “Sen bunu nasıl yaparsın. Bunu yapamazsın. Bu yanlış. Buna müsaade etmeyiz” derdim. Bağışlayın, ben mütevazı emekli bir müftüyüm ama yeri geldiğinde aldığım görevi hiç kimsenin ummadığı şekilde de yaparım. Bunun hesabını kitabını hiç yapmadan, görevimin ve insanlığımın gereğini yaparım. Ama o gün “yok” dedi. “Madem yok, güzel” deyip sevindim. Bir sorunun olmadığını ortaya koymak için Emir Sarıgül ile bir araya gelin ve bir uzlaşı mesajı verin” dedim. Sayın Başkan “olmaz” demedi, tamam dedi…

Evet doğru. Hayri İnönü “tasarruf edeceğim, belediyede bazı değişiklilikler yapmam lazım” dedi. Çeşitli konular konuştuk. “Yap ama en azından şu uzlaşı sürecini yapıcı bir şekilde yürütebilmek için ani değişiklik yapma. 5-10 gün sabret, son ne yapmak istiyorsan yap” dedik. “Tamam” dedi. O şekilde mutlu ayrıldık. Daha sonraki günlerde Hayri İnönü Genel Başkan ile görüşmüş. Genel Başkan beni de davet etti. Benden sonra Emir Sarıgül de geldi. Sayın Genel Başkan ’ın huzurunda üçümüz oturduk.

Orada da tehdit konusu gündeme geldi. Emir Sarıgül, “benim Başkan ’a karşı asla saygıdan başka bir davranışım olamaz. Saygısızlık,tehdit söz konusu değil. Başkanımı seviyorum ve sayıyorum. İstifamı cebimde getirdim. Arzu ediyorsa burada vereyim” dedi. O da “Yok, hayır, böyle bir şey yok” dedi. Genel Başkan “Nedir bu tehdit?” diye sordu. “Yok” dedi. Kalkıp tokalaştılar. Tekrar uzlaşı sağlandı. Bunlar yaşandıktan sonra hanımefendinin öyle bir röportaj vermesiyle ben görevimden ayrıldım.