Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, bugüne kadar Libya'dan 14 bin 187 Türk vatandaşın, 579 da yabancının tahliye edildiğini belirterek, ''Tahliye çalışmalarını hız kesmeden devam ediyoruz. Ama bu sistem devam ederken, şahsen ben Kaddafi ile görüşüyorum, muhalif kesimle de görüşüyorum. Çünkü tahliye sistemlerini sağlıklı bir şekilde yürütmemiz lazım. Kuru kabadayılığın anlamı yok'' dedi.
     İstanbul Boğazı Karayolu Tüp Geçiş Projesinin temeli, Haydarpaşa Limanı'nda düzenlenen törenle atıldı. Başbakan Erdoğan, törende, kendilerine güvendiklerini ve potansiyellerine inandıklarını belirterek, ''Türkiye'nin, tarihiyle olduğu gibi, gelecek tasavvuruyla da büyük bir ülke olduğunu biliyor, bu bilinçle hareket ediyoruz'' diye konuştu.
     Ülke içinde çok başarılı projelere imza attıkları kadar, ülke dışında, dünya genelinde de çok büyük projeler üstlendiklerini ve üstlendikleri projeleri de başarıyla tamamladıklarını ifade eden Erdoğan, yurt içinde olduğu kadar, yurt dışında da gittiği hemen her ülkede Türk müteahhitlerin başarılarıyla gurur duyduğunu, devlet başkanlarının, başbakanların müteahhitlerden övgüyle söz etmesinin her zaman göğsünü kabarttığını söyledi.
     Müteahhitlerin yüklendiği iş hacminin, Çin'den sonra dünyada ikinci sırada yer almalarının, milletçe herkesi gururlandırdığını belirten Erdoğan, şöyle konuştu:
     ''Şimdi tüm bunlarla övünürken, tüm bu başarılarla göğsünüz kabarırken, bunlarla milletçe iftihar ederken, bir sorun çıktığında onlara sahip çıkmazsanız, oradaki işçilerin yanında olmazsanız büyük devlet olamazsınız. Vatandaşınızın başarısını sahiplendiğiniz kadar, sıkıntısını da sahiplenecek, yanında olacaksınız.
     Libya, bizim 1972 yılında ilk kez müteahhitlik hizmeti ihraç ettiğimiz ülke ve iş hacmimiz de 30 milyar doları yakalamış durumda. Tüm dünyada olduğu gibi, Libya'da da biz iş adamlarımızla, işçilerimizle gurur duyduk. Orada sıkıntı baş gösterince de tüm imkanlarımızla vatandaşlarımızın yanında olduk. Bugüne kadar tahliyede son durum, 14 bin 187 Türk vatandaşımızı tahliye ettik. Bizim kayıtlarımızdaki rakamla şu an itibarıyla 30 bine yakın vatandaşın yarısını tahliye etmiş durumdayız. Bunun yanı sıra 579 da yabancıyı oradan tahliye ettik. Bunların içinde Koreli, ABD'li, Suriyeli, Faslı, İngiliz var. Bu tahliye sistemimiz devam ediyor. Gemilerle ve havadan tahliye ediyoruz. Tahliye çalışmalarına hız kesmeden devam ediyoruz. Ama bu sistem devam ederken, şahsen ben Kaddafi ile görüşüyorum, muhalif kesimle de görüşüyorum. Çünkü tahliye sistemlerini sağlıklı bir şekilde yürütmemiz lazım. Kuru kabadayılığın anlamı yok. Biz, buradaki işi tereyağından kıl çeker gibi halletmek durumundayız. Çünkü Libya halkı kardeşimizdir.
     Şu andaki sıkıntıyı oradaki vatandaşlarımızın talebi üzerine gerçekleştiriyoruz. İnanıyorum ki orada çalışan vatandaşlarım, orası sakin bir sürece girdiğinde tekrar döneceklerdir. Onun için dönecekleri kapıyı kapatmanın hiçbir anlamı yok. Bu vesileyle tahliye çalışmalarında görev alan, ilgili Devlet Bakanlıklarımızı, Dışişleri Bakanlığımızın merkez ve yurt dışı teşkilatını, Genelkurmay Başkanımı ve TSK'nin tüm mensuplarını, Afet İşleri Genel Müdürlüğü, Kızılay, İstanbul Büyükşehir Belediyesi ve diğer tüm kurum ve personeli tebrik ediyor, hepsine şahsım ve milletim adına şükranlarımı sunuyorum.''