MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Adalet ve Kalkınma Partisi'nin üçüncü dönemi olmaması gerektiğini belirterek, ''Sayın Başbakan ısrarla her türlü hayal, rüya ve hülyalarla dolu bir seçim propagandası yürüterek, Ağrı'dan tutun Edirne'ye kadar olması mümkün olmayan, dokuz yıldan beri yapamadığı ne varsa vaat eder hale gelmiştir. Çünkü üçüncü dönem iktidar olamamanın sıkıntısı basmış, kabus içerisinde kara kara düşünüyor, iktidar olmazsam başıma neler gelir, Yüce Divan'a nasıl giderim korkusu salmış. Gerçekten de Adalet ve Kalkınma Partisi'nin üçüncü dönemi olmamalıdır'' dedi.
Bahçeli, partisince Gaziantep Demokrasi Meydanı'nda düzenlenen mitingde konuşmasına başlarken, pazar günü yapılacak seçimin Türk milletine, Gazianteplilere ve bütün siyasi partilere hayırlı uğurlu olmasını diledi.
Devlet Bahçeli, ''Öncelikle vatandaşlarımızdan istirhamımız odur ki, sandık başına ulaştığınızda yüksek bir katılım göstermelisiniz. Özel bir mazeretiniz yoksa mutlaka sandığa gitmelisiniz. Aklınızın süzgecinden geçirerek, vicdanınızın sesini duyarak, iradenizi ortaya koymalısınız ve 12 Haziran'da Allah nasip ederse Türkiye için yeni bir iktidarın doğuşuna fırsat vermelisiniz'' diye konuştu.
12 Haziran seçimlerinin, yol kavşağına gelmiş bir Türkiye için, millet iradesi olarak yeni bir değerlendirmeye fırsat ve imkan tanıyacağını belirten Bahçeli, ''12 Haziran seçimleri milletimiz için bir dönüm noktası olacaktır. 12 Haziran seçimleri ağırlaşan iç ve dış tehditlere karşı, tekrar milli direncin ortaya çıkmasına vesile olacaktır ve 12 Haziran seçimleri inanıyorum ki, Adalet ve Kalkınma Partisi'nin son günü olacaktır'' dedi.
Bahçeli, Türkiye'yi dokuz yıla yakın süredir AK Parti'nin yönettiğini ifade ederek, şunları söyledi:
''Adalet ve Kalkınma Partisi iki dönem iktidar olmuştur, 58, 59 ve 60. hükümetleri kurmuştur. Yakın siyasi tarihimizde hiçbir siyasi partiye nasip olmayan bir milletvekili çoğunluğuyla tek başına iktidarı gerçekleştirmiştir. Milletimiz 90'lı yılların zor şartları sonrası, koalisyon hükümetlerinin iyi niyetle kurulmasına rağmen uzun ömürlü olmaması, sosyal ve ekonomik sorunların çözümü için yeterli zamanı bulmaması, Türkiye'de tek başına bir siyasi partinin iktidarı özlemini otaya koymuş ve mevcut siyasi partiler içerisinde Ağustos 2001'de kurulan bir siyasi parti, 3 Kasım 2002 tarihinde, 330 üzeri milletvekili kazanmak suretiyle tek başına iktidar olmuştur. Milletimiz o günkü şartlar içerisinde Adalet ve Kalkınma Partisi'ne önemli bir destek vererek, onu tek başına iktidar yapmıştır ama aradan geçen dokuz yıl içerisinde milletimizin bu yüksek teveccühüne Adalet ve Kalkınma Partisi layık olamamıştır. Tek başına iktidar olarak, milletimize seçim beyannamelerinde, hükümet programlarında neyi vaat etmişse yerine getirmemiştir ve Adalet ve Kalkınma Partisi'nin süresi dolmuş, gitme vakti gelmiştir.''
''Gerçekten de Adalet ve Kalkınma Partisi'nin üçüncü dönemi olmamalıdır'' diyen Bahçeli, şöyle devam etti:
''Sayın Başbakan ısrarla her türlü hayal, rüya ve hülyalarla dolu bir seçim propagandası yürüterek, Ağrı'dan tutun Edirne'ye kadar olması mümkün olmayan, dokuz yıldan beri yapamadığı ne varsa vaat eder hale gelmiştir. Çünkü üçüncü dönem iktidar olamamanın sıkıntısı basmış, kabus içerisinde kara kara düşünüyor, iktidar olmazsam başıma neler gelir, Yüce Divan'a nasıl giderim korkusu salmış. Gerçekten de Adalet ve Kalkınma Partisi'nin üçüncü dönemi olmamalıdır ve üçüncü dönem Adalet ve Kalkınma Partisi için özellikle de Sayın Recep Tayyip Erdoğan için, ya ülkeyi terk edecek, kaçacak... Nereye giderse gitsin yine alıp geleceğiz ama Yüce Divan'a gitmesi kesin olacaktır Allah'ın izniyle. Bu kadar kararlı ifade etmemizin bir sebebi olsa gerektir.''

-''BÖLÜCÜ TERÖRÜ ŞIMARTARAK....''-

AK Parti iktidarıyla Türkiye'nin bir kuşatma altına alındığını öne süren Bahçeli, şöyle konuştu:
''Adalet ve Kalkınma Partisi teslimiyetçi bir politika uygulamış, ekonomide ve milli meselelerde 'ya sat kurtulcu ya ver kurtulcu' olmuştur ancak iktidarı süresi içerisinde yakınlarına, işbirlikçilerine, yandaşlarına ise 'kazan kazancı' olarak önemli servet kazandırmıştır. Adalet ve Kalkınma Partisi Türkiye'yi her yönüyle bölmeye gayret göstermiştir. İktidar olduğu dönemlerde laikler-laik olmayanlar, inananlar-inanmayanlar, ilericiler-gericiler ayrımıyla kendisini bir kenara çekmiş ve Türkiye'yi cephelere ve kamplara ayırmış, gerilim stratejisi takip ederek, çatışma eğilimi ile beslenerek varlığını devam ettirmek ve mağdur rolünü oynamayı tercih etmiştir. Zaman içerisinde bu ayrımcılığı etnik temelde ve inanç temelinde de devam etmiş ve etnik temelde bölücü terörü şımartarak, onu siyasallaşması yolunda cesaretlendirerek Türkiye'de tekrar terörün azmasına ve iki dilli hayat, demokratik özerklik veya daha değişik yollarla Türkiye'yi bölünmenin eşiğine getirmiştir.''

-''MUTLU AZINLIK''-

Öte yandan Türk ekonomisinin ikiye ayrıldığını ifade eden Bahçeli, ''Bir tarafta sıcak parayla ve ihalelerle, özelleştirmelerle, imar oyunlarıyla, arsa spekülasyonlarıyla ve Ortadoğu'daki eş dost aracılığıyla bir mutlu azınlık yaratmış ve bu mutlu azınlık AKP'nin yeni servet sahibi zenginleri olmuştur ama öbür tarafta ise büyük bir nüfus kesimi yoksulluğa terk edilmiştir'' dedi.
Devlet Bahçeli, başta AK Parti'ye oy vermiş vatandaşlar olmak üzere bu gerçeği bu ülkede yaşayan herkesin bildiğini ifade ederek, ''Şimdi Adalet ve Kalkınma Partisi'ne oy vererek iki dönem iktidar, 3 hükümet kurduran o vatandaşlarıma sesleniyorum; bu mutlu azınlık ve AKP'li servet sahiplerinin arasında siz var mısınız'' diye konuştu.
''2002 ile 2011 yılı arasında geçen dokuz yılda evinizde aşınız kaynıyor mu, evlatlarınıza iş bulabildiniz mi, gelir seviyeniz arttı mı, hayat standardınız yükseldi mi, huzur ve güven içerisinde can ve mal emniyetiyle bu ülkede yaşayabilme kaygısını aştınız mı'' diye soran Bahçeli'ye, meydanda bulunanlar ''hayır'' yanıtını verdi.
Bahçeli, ''Öyleyse Adalet ve Kalkınma Partisi'nin gitme zamanı gelmemiş de üçüncü iktidar zamanı nasıl söz konusu olabilir'' dedi.