MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, ''İleri demokrasi, özgürlük yok, iktidara bağımlı, paketlerle iktidara oy vermeye mahkum vatandaşlar var'' dedi.
Bahçeli, Bartın'ın Gecen köyü mevkisinde partililerce karşılanmasının ardından Belediye Başkan Cemal Akın'ı makamında ziyaret ederek bir süre görüştü. Şadırvan Camisi'nde Cuma namazını kılan Bahçeli, Hükümet Caddesi'nden yürüyerek vatandaşları selamlayıp Bartın Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı İsmail Toksöz'ü makamında ziyaret etti. Toksöz, Bahçeli'ye odanın şilti ve tel kırma şal verdi.
MHP Lideri Bahçeli, partisince Cumhuriyet Meydanı'nında düzenlenen mitingde yaptığı konuşmada, 12 Haziran seçimlerinin sosyal, ekonomik ve siyasal yönden çok ağır bunalımların yaşandığı dönemde yapıldığını savundu.
Seçimlerin milletin kaderinin belirleneceği an olacağını, değişik siyasi partilerde bulunanların ve vatandaşların kendilerinin geleceğini belirlerken çok hassas olması gerektiğini anlatan Bahçeli, şunları kaydetti:
''Türkiye bir yol kavşağındadır. Buradaki temel tercihler önümüzdeki yılları işaret edecektir. 9 yıldan bu yana ülkeyi yöneten Adalet ve Kalkınma Partisinin bugüne kadar uygulamaları doğrultusunda halen memnuniyet ifade ederek Recep Tayyip Erdoğan ile üçüncü dönemi yaşamak istiyorsanız ve millet olarak tercih koyacaksanız demokratik hak olarak saygı duyulacak tercih olabilir. Ancak, üçüncü dönemde Türkiye'nin nasıl bir ortama sürekleneceğini kestiremeden bu tercihi yapıyorsanız, üçüncü dönemde aynı yanlışların devam etmesi halinde karşı karşıya kalabileceğimiz sorunlar içerisinde vebalımız çok yüksek olur. Onun için yeni iktidarın doğuşuna ihtiyaç olduğunu, ülkemizin nefes alması gerektiğini iyi düşünmeliyiz ve seçimlere bu anlayışla girmeliyiz, mutlaka da yüksek bir katılım oranıyla bu seçimleri gerçekleştirmeliyiz. Ne kadar yüksek katılımla seçim sonuçlanırsa seçim sonuçları itibariyle ilgili tartışma o kadar azalmış olur. Milletin yüksek katılımıyla ortaya koyduğu irade herkesin saygı duyması gereken iradedir.''

-TÜRKİYE'NİN SORUNLARI-

Bahçeli, birçok araştırma yapıldığını, sorulardan birisinin de ''Size göre Türkiye'nin öncelikli sorunları nelerdir'' olduğunu işaret ederek, konuşmasını şöyle sürdürdü:
''Bu araştırmalarda, sorunlar sıralaması ortaya çıkarılıyor. Buna baktığımızda birinci sorunun işsizlik, ikincisinin yoksulluk, üçüncüsünün yolsuzluk ve dördüncüsünün de asayişsiz olduğu sıralanıyor. Bu tespitler halk arasında yapılan araştırmaların sonucu ama bir de sanal bir Türkiye var. Yandaş medyanın beslemeli konuşmacılarıyla oluşmuş medya dünyası Türkiye'yi çok mutlu, huzurlu, bütün sorunlarını aşmış ülke olarak anlatıyor. 9 yılı başarıların başarısı göstermek suretiyle üçüncü döneme talip olunduğunu görüyoruz. Gerçek bu mudur? Televizyonlarda sunulan Türkiye mi gerçek yoksa Bartın'da yaşayan vatandaşlarımın yaşantısı mı gerçek? Bunu iyi ayırt etmeliyiz. Bugün için 6 milyona yakın işsizimiz var. Türkiye'nin bu temel sorunu bugün için değil, yıllardır devam ediyor. Ancak 9 yıl hiç kesintisiz iktidar olan ve Mecliste yüksek çoğunluğu bulunan iktidar tarafından bu dönemde işsizlik daha da artarak sürdürülüyor, tehlike buradadır. Geçmiş dönemde ülke koalisyonlarla yönetiliyordu, uzun ömürlü olmuyordu, programlar yarıda kesiliyordu. Türkiye'de istikrarsızlık ortamında kalkınma mücadelesi veriliyordu. Ama siyasi istikrar 2002'den itibaren tek başına partinin iktidarıyla devam ediyor. Mecliste 330'un üzerinde milletvekili var. Çıkartamayacağı yasa, alamayacağı karar yoktur.''
İşsizliğin beraberinde yoksulluğu da getirdiğini ifade eden Bahçeli, ''Gerçekçi olmak lazım, televizyonlardaki palavra Türkiye'ye aldırış etmemek gerekli. Yuvası yıkılan, boşananların sayısı ile kadına şiddet, suç, gasp, cinayetler artıyor. Bir bakıyorsunuz gazetelerin ilk sayfasında, televizyonlarda sabahtan akşama kadar bir cinayet olayı saatlerce gösterilerek anlatılıyor. Toplumsal bunalım derinleşiyor. Türkiye'de huzur kalmadı, ülke gittikçe kaosa sürekleniyor ve kutuplaşıyor'' dedi.

-''YOLSUZLUK ARTIYOR''-

Ülkede yolsuzluğun arttığını öne süren Bahçeli, şöyle devam etti:
''Adalet ve Kalkınma Partisinin milletvekili, bakanı ya da partinin üst yöneticisi olduysanız siz ve çocuklarınız ya da yakınlarınız, servetinin üzerine servet katıyor. Ancak AKP'ye oy vermiş bir Allah'ın kulu, vatandaşlarımız ise yoksulluğa terk ediliyor.
Türkiye'de her şey bölünüyor. Toplumsal doku sarsılarak, milli kimlik tartışmalarıyla milletimiz parçalanıyor. Bölücü faaliyetlerle vatan topraklarımız ayrıştırılıyor. Öte yandan bir tarafta rant ekonomisi, bir tarafta sadaka ekonomisi... Yolsuzluklarla, iş bitiriciliklerle yeni yeni çılgın projelerle varlıklarına varlığın hesabı yapılıyor, öbür tarafta ise çaresizliğe terk edilmiş milyonlar bulunuyor. Bu iki ayrışma, gelir dağılımındaki adaletsizlikle körükleniyor. Bir ülkede gelir dağılımı olarak iki uçta 8 kat fark varsa sosyal kargaşanın eşiğindesiniz demektir.''

-''PAKET UYGULAMASINA SON''-

MHP Genel Başkanı Bahçeli, yoksulluğu çözmek yerine paket uygulamasıyla istismar edildiğini iddia ederek, ''Paketler bayramdan bayrama seçimden seçime uygulamaya konuluyor. Yoksulun iradesi paketle kontrol altına alınmak mecburiyetinde kalınıyor ve iktidara oy vermeye mahkum bırakılıyor. İleri demokrasi, özgürlük yok, iktidara bağımlı paketlerle iktidara oy vermeye mahkum vatandaşlar var. Bu paket olayına son vermek lazım. Bundan evvel paketle oy avcılığı yapanları iktidardan uzaklaştırmak gerekli. Gidişat iyi değil. Paket gözleyerek Adalet ve Kalkınma Partisi'nin yöneticilerine mahkum olmayın. Bu paket sizin hakkınız, alın paketi vurun tokadı bunlara gitsinler. Paket alışkanlık haline gelirse durdurmak lazım. Bunun için çözümü düşündük. Bir Hilal Kart projesiyle huzurunuza çıkacağız. Bu harcama kartıdır, banka kredi kartı gibi değildir. Bir sosyal dayanışma projesidir'' diye konuştu.
Açlık ve yoksulluk sınırı altında kalan 18 milyon insanın olduğunu vurgulayan Bahçeli, ''Bu insanlar bugün için namerde muhtaç hale düşmüştür. Emekli de olmuş olsa da geçinemiyor. Paranız bankaya yatırılacak ve Hilal Kart cebenizde olacak. Paket geldiğinde içinden çıkanı bilmiyorsunuz, bu dönem kapanacak. Aileniz neyi istiyorsa sabah evden çıkarken onu akşam getirmenin gururuyla hareket edeceksiniz'' dedi.
Bahçeli, emeklilerin ve ev kadınların durumlarının da önem taşıdığını, emeklilerin acil ihtiyaçları ve kış hazırlığı gibi unsurlar için 13. maaş uygulamasını hayata geçireceklerini söyledi.
Asayiş yönünden ülkenin kötü durumda olduğunu savunan Bahçeli, ''İstanbul yanıyor, Hakkari,Şemdinli yaşanmayacak yer haline geldi, Diyarbakır kaynıyor. Vali, kaymakam, Başbakan yok, Cumhurbaşkanı kayıtsız. Kala kala emniyet gücü polis kardeşim kalmış, sabaha kadar teröristle boğuşup duruyor'' diye konuştu.

-''ÇILGIN PROJE DEĞİL, AMA ÇALINAN OLDUĞU KESİN''-

''Bir çılgın projeden bahsediliyor, akıllı proje dururken çılgınlaşmanın ne anlamı var'' diyen Bahçeli, şunları kaydetti:
''Çılgın proje dediğinin rahmetli DSP Genel Başkanı Bülent Ecevit'in bir projesi olduğu anlaşıldı. Demek ki çılgın proje değil ama çalınan proje olduğu kesin. Proje, önümüzdeki dönemlerde halk arasında tartışılabilir, faydalı tarafları olabilir, yeni bir hizmet alanı yaratabilir. Türkiye'yi, özellikle Trakya bölgesini bir başka yönüyle geliştirebilir. Böyle bir projeyle bir günde televizyonlardan sabahtan akşama kadar propaganda ile çılgınlaştırdığınız Türkiye'yi daha da derin çılgınlaştırmanın manası var mı? İşsizlik, yoksulluk, anarşi çıldırtıyor, böyle durumda ne olacak bu Türkiye'nin hali diye düşünmek lazım. Proje istismar meselesi. Kalkıp bir de bunu 22 milyar dolara 10 yıl içinde yapacakmışsınız. Peki 10 yıl bu yoksul vatandaş ne yapacak? Bu parayla çok daha hayırlı işler yapılabilir. Böyle bir dönemi hep birlikte yaşıyoruz.''
Mitingin sonunda Bahçeli'ye üzerinde adının yazılı olduğu Bartınspor'un forması ve atkısı hediye edildi.