MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Demokrasilerde iktidarların değişeceği yegane meşru vasıta ve zeminin hür ve serbest seçimler olduğunu belirterek, ''Baskı ve tehditle korku salarak oy avcılığı yapmak, maddi çıkar ve rüşvetle vatandaşın namusu olan oyunu çalmaya kalkmak, en az demokrasiyle meşruiyet dışı müdahale ile eş değer bir siyasi sahtekârlıktır'' ifadesini kullandı.
 

     Bahçeli, yaptığı yazılı açıklamada, Türkiye Büyük Millet Meclisinin 3 Mart 2011 tarihinde genel seçimin yenilenmesini ve 24. Dönem Milletvekili Genel Seçimi'nin 12 Haziran 2011 Pazar günü yapılmasını kararlaştırdığını bildirdi.
 

     Bu suretle seçim sürecinin işlemeye başladığını ifade eden Bahçeli, ''Türkiye, AKP'nin dokuzuncu yılına giren iktidar döneminin her alandaki yıkım ve tahribatının giderek ağırlaştığı bir bunalım ortamında genel seçimlere gitmektedir'' görüşünü dile getirdi.
 

     Seçim sandığının 100 gün sonra emanetin sahibi milletin önüne geleceğini belirten Bahçeli, şunları kaydetti:
 

     ''12 Haziran 2011 seçimleri çok partili siyasi hayatımızın en kritik seçimi olacaktır. Sandık başında tecelli edecek milli irade, millet ve devlet olarak geleceğimizi ve kaderimizi belirleyecektir. Seçim sürecinin gerginlik ve tahriklerden uzak, huzurlu ve güvenli bir ortamda geçmesi demokrasimizin geleceği bakımından hayati önem taşımaktadır. Dürüst, adil ve eşitlik esasına dayalı seçimler demokrasinin temelidir, vazgeçilmez ön şartıdır. Bu sürece şaibe düşmesi, hile karışması ve gölgelenmesi, demokratik rejimi lekeleyecek ağır bir darbe teşkil edecektir. Böyle bir gelişmenin hiç kimsenin altından kalkamayacağı çok ağır ve ciddi sonuçları ve yansımaları olacağı unutulmamalıdır.
 

     Demokrasilerde iktidarların değişeceği yegane meşru vasıta ve zemin hür ve serbest seçimlerdir. Bunun dışındaki yol ve yöntemler, demokratik rejime ve siyasete dışarıdan müdahaleler ve zorlamalar hiçbir şart altında kabul edilemeyecek kanunsuzluklardır. Ancak, unutulmamalıdır ki milli iradenin seçim sandığı başında hiçbir baskı ve tehdidin etkisi altında kalmadan hür ve serbest tecellisi de demokrasinin olmazsa olmaz, mutlak ön şartı ve temelidir.
 

     Hukuk ve ahlak dışı yol ve yöntemlerle milli iradenin ifsat edilmesinin adı milli irade dolandırıcılığıdır. Baskı ve tehditle korku salarak oy avcılığı yapmak, maddi çıkar ve rüşvetle vatandaşın namusu olan oyunu çalmaya kalkmak, en az demokrasiyle meşruiyet dışı müdahale ile eş değer bir siyasi sahtekârlıktır.''
    
     -''MÜDAHALE ENDİŞESİ''-
    
     Devlet Bahçeli, önlerindeki ''nazik seçim sürecinde'' başta iktidar partisi olmak üzere herkes ve her kesimin bunu çok iyi anlaması ve buna uygun olarak hareket etmesinin elzem olduğunu kaydetti.
 

     Seçimlerin yargı organlarının gözetim ve denetimi altında yapılmasının Anayasa'nın amir hükmü olduğuna vurgu yapan Bahçeli, seçim sürecinin düzen işinde, adil ve dürüst biçimde yönetilmesinden sorumlu anayasal kuruluşun Yüksek Seçim Kurulu olduğuna vurgu yaptı.
 

     Bahçeli, şu ifadelere yer verdi:
     ''Çok partili siyasi hayatımızın en hayati ve kritik seçimi olacak 12 Haziran 2011 seçimleri sürecinde YSK'nın, il ve ilçe seçim kurullarının kanunlarla belirlenen görevlerini dürüst, adil ve tam bir tarafsızlık içinde icra etmeleri büyük önem arz etmektedir.
 

     Bu kapsamda, seçmen kütüklerinin eksiksiz olarak düzenlenmesi, mükerrer yazımın önlenmesi, seçim propaganda faaliyetlerinde eşitlik ve adalete riayet edilmesi ve seçimlerde görevlendirilecek kamu görevlilerinin tarafsızlıklarını koruması mutlak bir zorunluluktur.
 

     Bunun yanı sıra, sandık başında oy verme işlemlerinin her türlü baskı ve etkiden uzak yürütülmesi, sandık güvenliğinin bütün unsurlarıyla tam olarak sağlanması, oyların sayımı ile ilçe ve il seçim kurullarında birleştirilmesi işlemlerinde adalet ve hukuk yolundan sapılmaması ve bu işlemlerin etkili biçimde denetimi büyük önem taşımaktadır.
 

     Bu çerçevede bilgisayar destekli merkezi seçim kütüğü sisteminin güvenli olmadığı, oyların sayımı ve sonuçların birleştirilmesi aşamasında sisteme dışarıdan müdahale edilebileceği yolundaki ciddi endişeler, bu süreçte gereken özenle değerlendirilmelidir.
 

     Bu amaçla seçim çerçevesinde gelen oyların birleştirilmesi işlemlerinin her aşamasının siyasi partiler tarafından tam olarak izlenmesi ve kaydedilmesi imkânının sağlanması bu alandaki şüphe ve endişeleri kısmen de olsa gidermek bakımından çok önemli ve gereklidir.''
    
     -''MÜKERRER OY KULLANILMASININ ÖNLENMESİ''-
    
     Devlet Bahçeli, mükerrer oy kullanılmasının önlenmesi amacıyla etkili tedbir alınmasının da aynı şekilde özel önem arz ettiğini belirtti.
 

     ''Seçim sürecinde muhalefet partilerine yönelik idari ve adli baskılar, ayrımcı muameleler ve keyfi uygulamalar, aynı şekilde seçim güvenliğini tehlikeye atacak kanunsuz eylemler olacaktır'' ifadelerini kullanan, Bahçeli şöyle devam etti:
 

     ''Bu çerçevede, özellikle vali, kaymakam ve kamu görevlilerinin iktidar partisinin değil, devletin temsilcisi ve memuru olduklarını bir an için bile unutmamaları gereklidir. Bunun aksine hareket eden, iktidarın özel temsilcisi ve memuru gibi çalışan devlet görevlileri bu kanunsuz davranışların çok ağır karşılık göreceğini ve bunun sonuçlarının altından kalkamayacaklarını unutmamalıdırlar.
 

     12 Haziran 2011 seçimlerinin demokratik ve medeni bir rekabete sahne olması temennisiyle seçimlere katılacak siyasi partilere başarılar diliyorum.
 

     Seçimlerin AKP iktidarı döneminde her alanda çok ağır kriz ve bunalımlara sürüklenen aziz milletimizin bu karanlık dönemi geride bırakarak aydınlık bir geleceğe yürümesine ve siyasette temiz bir sayfa açılmasına vesile olmasını niyaz ediyorum.''