Vatikan'daki Aziz Petrus Meydanı'nda düzenlediği genel kabul oturumunda binlerce inananla bir araya gelen Papa, burada yaptığı konuşmaya 28-30 Kasım tarihlerinde gerçekleştirdiği Türkiye ziyaretiyle başladı. Seyahatinden önce inananları, bu ziyaretin barış meyveleri getirmesi için dua etmeye çağırdığını hatırlatan Papa, "Şimdi sizleri, gerek Ortodoks kardeşlerimizle, gerek Müslümanlarla olan ve gerekse de halklar arasındaki barış yolunda diyalog meyvelerini daha da artırabilecek bu ziyareti gerçekleştirdiğim için Tanrı'ya şükretmeye davet ediyorum" diye konuştu.

Kendisini ağırlayan Türkiye'ye dua etmeyi ihmal etmeyen Papa, 2Sevgili kardeşlerim, yüce ve merhametli Tanrı, Türk halkını, devlet yöneticilerini ve oradaki değişik dinlerin temsilcilerini korumaya devam etsin. Onlar, barış dolu bir gelecek inşa edebilirler, böylece Türkiye, farklı din ve kültürlerin barışçıl bir şekilde bir arada yaşayabileceği bir yer olabilir" dedi. Katıldığı görüşmeler ve etkinliklerin yolunda gitmesi için düzeni sağlayan ve kendisini saygı ile karşılayan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a, Başbakan Ahmet Davutoğlu'na, Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez' e ve diğer yetkililere şükran duyduğunu söyleyen Papa, "Bu gerçekten önemli bir işti ve onlar bunu gönülden yaptı" dedi. Türkiye'deki Katolik cemaatinin temsilcileri ve Fener Rum Patriği Bartholomeos' a da, kendisini samimice karşılamalarından dolayı teşekkür eden Papa, "Türkiye'yi ziyaret eden seleflerim Papa 6. Paul (1967), Papa 2. Jean Paul (1979) ile daha önce bu ülkede Papalık temsilciliği yapmış olan Papa 23. Jean, selefim 16. Benediktus' unkinden 8 yıl sonraya denk gelen ziyaretim boyunca gökten bana eşlik edip, korudu" diye sözlerini sürdürdü.

Hristiyanlık tarihi bakımından her Hristiyan tarafından sevilen bir ülke olduğunun altını çizdiği ve Müslüman ağırlıklı bir nüfusa sahip olan Türkiye' nin, Anayasası'nda laik bir ülke olduğunun belirtildiğini hatırlatan Papa, "Ziyaretimin ilk gününde Türk yetkililerle görüştüm. Onlarla şiddet hakkında konuştuk. Tanrı'nın yüceltilmesi değil, onun unutulması şiddeti meydana getirir. Bu nedenle yetkililere, her devletin, vatandaşlarına ve dini topluluklara ibadet özgürlüğünü sağlamak zorunda olduğunu belirterek, Hristiyanlar ve Müslümanların, dayanışma, barış ve adalet için birlikte çalışmaları için ısrar ettim" şeklinde konuştu.

Ziyaretinin ikinci gününde sembol olan (Sultanahmet ve Ayasofya) bazı yerlere gittiğini hatırlatan Papa, daha sonra kiliselerin buluşma yolunda Patrik Bartholomeos ile "Ekümenik" buluşma gerçekleştirdiğini de belirtti. İstanbul'dan ayrılmadan önce, Harbiye' deki Salesian tarikatının yönetimindeki bir okulda eğitim gören mülteci çocuklarla bir araya geldiğini de hatırlatan Papa, "Ortadoğu'daki savaş bölgelerinden gelen bu mültecilerle buluşmak benim için çok önemliydi. Onlara hem benim hem de Kilise' nin yakınlığını göstermek içindi bu. Aynı zamanda, Türkiye' nin misafirperverliğinin altını çizmek için de onlarla buluştum. Buradan tekrar, çok sayıda mülteciye kucak açan Türkiye' ye ve Salesianlara ve mülteciler için çalışan diğer insanlara teşekkür ediyorum" dedi. Papa ayrıca seyahatten önce de söylediği gibi, Türkiye' ye gerçekleştirdiği Apostolik seyahatin, 1054 yılında ayrılan kiliselerin birliğinin sağlanması ve Ortadoğu' da barış meyveleri vermeye vesile olmasını da umduğunu yineledi.