a

HDP Eşbaşkanı Selahattin Demirtaş ’la Kobani protestolarına bağlı gelişmelerle ilgili Milliyet gazetesinden Serpil Çevikcan'a konuştu. Sürecin yönetilmesi konusunda eksiklikleri olduğunu belirten Demirtaş, 35 kişinin öldüğü sokak eylemleri için de "Sokağa çıkın çağrısını ben yapmadım, MYK'nın kararıydı" dedi.

İşte o röportaj:

Başbakan Ahmet Davutoğlu ile görüşmesinde, “Kobani düşerse içeride de ciddi sorun olur, Kürtleri kurtarırsanız yarın Suriye ’de sizinle birlikte hareket eder” dediğini, “Tamam” yanıtını aldığını belirten Demirtaş, “Sonra burunları bir sürtsün anlayışı hakim oldu. PYD, ‘Türk askeri gelsin ’ demiyordu. Sadece bir yardım koridoru açılsın istiyor. Türkiye ile koalisyonun gündemi zaten örtüşmüyor. Biz, ‘hiç değilse Türkiye ’nin iç gündemi örtüşsün ’ diyoruz. Bu açıdan Cumhurbaşkanı da doğruyu söylüyor. Biz de Türkiye ’nin kullandırılmasına karşıyız. Çünkü koalisyonun derdi Suriye değil” dedi.

Bölgedeki kargaşanın süreceğini, Kobani ’ye koridor açılmasının iyi niyet göstergesi olacağını vurgulayan Demirtaş, “Biz istiyoruz ki bu devlet bu Ortadoğu bataklığında Kürtleri yanına alsın, karşısına değil. Ama hükümet Araplarla, Türkmenlerle bir müzakere süreci yürütüyor” diye konuştu. Demirtaş, Kobani eylemlerini değerlendirirken de, “Kitleler çağrıya uygun eylem yaptıklarında bir sorun yoktu. Ama Varto ’da polis bir çocuğu hükümet tepki gösterip, önlem alsaydı bunlar olmazdı. Ölen sayısı 45 ’e çıktı, 35 ’i HDP sempatizanı” dedi.

Gelişmelerin çözüm sürecine etkisini değerlendirirken, karşılıklı güvensizliğin derinleştiğini söyleyen Demirtaş, buna karşın, “Süreci yeniden toparlamak eskisinden daha zor ama imkânsız değil” dedi. Demirtaş ’a, Cumhurbaşkanlığı kampanyasındaki üslubunun yarattığı kazanım ve sürece katkısını hatırlatarak, “Bunda ciddi bir kırılma olduğu yorumları yapılıyor” dediğimizde şu yanıtını aldık: “Bizim de eksikliklerimiz, yetersizliklerimiz olabilir. İnkâr edecek değilim. Ama hükümet kanadının ötekileştiren söylemleri çok daha büyük tahribata yol açtı. O eylem çağrısını yapan da ben değilim. Partimin MYK ’sının kararıydı. Üstlenirim tabii. Ama o çağrıyı tek başıma yapmışım gibi benim üzerimden bir algı operasyonuna girişildi. Çünkü kitlelerin sempatisini kazanmıştım. Şimdi genel seçime dönük, Cumhurbaşkanlığı seçim sürecinde şahsımda biriken dost ve potansiyel oyları eritmek için bir operasyon yapılıyor. Beni linç etmeye dönük bir kampanya var. Bu da tabanımızda büyük rahatsızlık yarattı. ‘Biz dört dörtlük siyaset yaptık ’ demiyorum ama yaşananların vebali herhalde bir olmaz. Ben, tümüyle bitti demiyorum. Ama büyük zarar gördüğü, tahribat yarattığı ortada. Süreç zedelendi ama buna rağmen yeniden toparlanamayacak durumda değil.”

Demirtaş, KCK Yürütme Konseyi Başkanı Cemil Bayık ’ın, “Silahlı unsurlarımızı Türkiye ’ye yolladık” açıklamasını ise, “Sürece olan inançsızlık demek ki had safhada. Böyle gitmez. Toparlamamız lazım. Güven çok önemli. Hemen, üsluptan başlayarak güven oluşturmak ve yeni adımlarla hızla süreci ilerletmemiz lazım. Acilen bir izleme kurulu ve sekretarya oluşturulur ve Ada ’ya mevcut milletvekili heyetinden daha geniş bir heyet giderse pozitif mesajlar gelir diye düşünüyorum. PKK da KCK da bunu görür. Umut verici gelişmeler olur. ‘Kobani düşerse süreç biter ’ diyen ben değilim, Öcalan. Durumun vahim olduğunu biliyorlar. Onun için bu ortamdan çıkarmalıyız. Sınırın iki yanındaki Kürtlere de bu mesaj verilmeli. Bu Türkiye ’yi de bizi de PYD ’yi de İmralı ’yı da rahatlatır” diye yorumladı.

Demirtaş, çözümün yol haritasının hükümet tarafından kendilerine verilmediğini belirterek, şunları söyledi; “Ben de bilmiyorum. Arkadaşlarımız hükümet yetkilileriyle görüşürken yetkililerden biri dosyasının arasından bir kâğıt çıkarmış. Üzerinde 6 madde yazılıymış. Arkadaşlarım üzerinde ne yazdığını dahi iyi okuyamamış. Şöyle bir gösterip, ‘bizim yol haritamız hazır ’ deyip yeniden dosyasının arasına koymuş. Bu HDP ile yol haritasını paylaşma falan değil. Yol haritası asla paylaşılmış değil. Biz, Başbakan ile yaptığımız konuşmada da yol haritası konuşmadık. Bizimle eylem planı da paylaşmadılar.”