AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, ''İstanbul'dan İzmir'e otoban yapıyor, Körfez'i dünyanın en uzun ikinci asma köprüsüyle geçiyoruz. Peki bunlar ne yapıyor? 8,5 yıldır Anayasa mahkemesi'ne tünel kazıyorlar. Tek yapabildikleri bu'' dedi.
Başbakan Erdoğan, Ulaştırma Bakanlığı ile İstanbul Büyükşehir Belediyesinin Sultanbeyli'deki toplu açılış töreninde yaptığı konuşmada, önceki gün İstanbul için, Türkiye için, bölge ülkeleri için son derece önemli, muhteşem bir projeyi açıkladıklarını söyledi. Erdoğan, ''Projeyi açıkladığımız andan itibaren, malum bir koro var. Tanıyorsunuz değil mi bu koroyu? CHP, MHP ve yandaşları, hep bir ağızdan projeyi karalamanın gayreti içine girdiler'' dedi.
''Niye kıskanıyorsunuz? Nazar etmeyin, kıskanmayın, çalışın, sizin de olur'' diyen Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Kedi erişemediği ciğere ne der? Tilki uzanamadığı üzüme ne der, koruk der. Anamuhalefet partisinin Genel Başkanı çıkmış, 'Burada insan yok'... Doğru diyor. Onun anladığı manada insan yok bu projede. Bu projede onun yol arkadaşı olan çeteler olmayacak. Bu projede, mafya olmayacak, karanlık suç örgütleri olmayacak. Bu projede, onun partisinden seçilip de İstanbul'u Edirne'yi, Kocaeli'ni yolsuzluk batağına saplayanlar olmayacak. Bu projede, rantiyeciler olmayacak. Bu projede, kendilerinden başkasını insan olarak görmeyenler, kendilerinden başkasına hak-hukuk tanımayanlar olmayacak. Bu proje su gibi temiz, deniz kadar berrak, sonsuz ufuklar kadar açık ve aydınlık bir proje olacak.''
Aynı kişilerin, projenin AK Parti'ye ait değil, başkasına ait olduğunu ispat etmek için yoğun gayret içine girdiğini belirten Erdoğan, ''Bunlar, hayalle hedefi, fanteziyle planı, projeyi ayırt edemeyecek kadar bu işlerden uzaklar'' dedi.
Bir hayal kurduklarını, bu hayali hedefe dönüştürdüklerini, hedefi de plana, projeye dönüştürerek kolları sıvadıklarını ifade eden Erdoğan, ''Biz, onlar gibi umut ticareti, hayal simsarlığı yapmıyoruz, ortaya somut proje, somut eser koyuyoruz. Bakın, biz, Karadeniz'den Marmara'ya kanal yapıyoruz. Boğaz'ın iki tarafına Marmaray'ı, tüp geçidi inşa ediyoruz. Biz Marmaray'ı konuştuğumuz zaman bunlar ne dedi biliyor musunuz? (Yaptırtmayız) Kim? Bu CHP zihniyeti. Ne oldu? Bitiyor, bitiyor. Sayın Kılıçdaroğlu, 2013'ün sonunda sen de oradan geçeceksin. Merak etme sana vize koymayacağız, ama ücretsiz geçiş yok, bedelini ödeyeceksin. Bunlar bu çağın insanları değil, bunlar gerici, gerici. İstanbul'dan İzmir'e otoban yapıyor, Körfez'i dünyanın en uzun ikinci asma köprüsüyle geçiyoruz. Peki bunlar ne yapıyor? 8,5 yıldır Anayasa Mahkemesine tünel kazıyorlar. Tek yapabildikleri bu'' diye konuştu.

-''DÜNYA ARTIK DEĞİŞİYOR. BİZ DE HER ŞEYİ GÜNCELLİYORUZ''-

Dünyanın artık değiştiğini, herşeyi güncellediklerini ifade eden Başbakan Erdoğan, şöyle devam etti:
''Bütün metrosu ile metrobüsü ile toplu taşıma araçları ile her şeyi ile ve benim vatandaşım da bu imkanları en güzel en ideal şekilde inşallah kullanacak ve İstanbul'un içi rahatlayacak, hem batısı rahatlayacak hem doğusu rahatlayacak. Bu proje ile inşallah Boğaz'ı eski güzelliğine kavuşturuyoruz. Tarihi Yarımada'dan başlamak üzere İstanbul'un keşmekeş haline gelmiş semtleri de bu projeyle rahatlatacak, eserlere nefes aldıracağız. Artık, Tarihi Yarımada olmayacak, ada olacak. Sevgili kardeşlerim bizim ulaştığımız yerlere bunların hayalleri bile ulaşamıyor. Ulaşamadıkları için de karalayıp geçmek istiyorlar.
Biz şehirciyiz. Karşıda, önce belediye başkanı iken Başak Konutları'nı yapmıştık, burada Hilal Şehri yapmıştık ve Başbakanlık dönemine gelince dedik ki bu işi büyütelim. Bu defa ne yaptık Ataşehir'i yaptık. Kartal'dan giriyorsunuz işte orada devasa şehir, bizim kalfalık dönemimizin eseridir. Şimdi ustalık döneminin eserlerini yapıyoruz. İstanbul'da her iki yakada iki tane, bazı büyük şehirlerimizde de bunları kuracağız. Niye? Temelinden başlamak üzere istiyoruz ki altyapısı ile üst yapısı ile modern şehirlerimizi kuralım. Çünkü, benim milletime bu yakışır, bu bunu yapalım. Plan-proje üretemedikleri için millete bir vizyon, bir ufuk sunamadıkları için işi hakarete, küfüre, kışkırtmaya kadar vardırıyorlar.
Ne güzel söylemişler, 'Edep bir tac imiş Nur-u Hüda'dan/ Giy ol tacı, emin ol her beladan'. Biz edep tacını giydik, biz milletin edebi ile edeplendik, onlar istedikleri kadar ağızlarını bozsunlar, istedikleri kadar hakaret etsinler, biz seviyemizi düşürmeyecek, onlarla aynı dili, aynı üslubu kullanmayacağız.''

-''EDEPLE GELMEYENLER EDEBİYLE GİDEMEZLER''-

Başbakan Erdoğan, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ile ilgili daha önce ''Manşetle gelen, manşetle gider'' dediğini anımsatarak, şöyle dedi:
''Şimdi manşetlerle yelkenlerinin şiştiğini zannediyor. Yarın o manşetler ardından çekilince açık denizde alabora olup gideceksin. Ama burada kendisine önemli bir hatırlatma daha yapıyorum. Edeple gelmeyenler edebiyle gidemezler. Bir kaset skandalı ile bir komplo ile iş başına gelenler işte görüyorsunuz, edep dairesinde kalamıyor. Ölçüyü, seviyeyi bir kenara bırakıp kendi çukurlarını kazıyorlar. Sağındaki solundakine bakıyorsunuz kasetler çıkıyor ortaya. Ne halde görüyorsunuz. Benim milletimin değerleri ile bunlar uyuşuyor mu? Bunların hali bu, biz onları kendi çukurlarında kendileri ile başbaşa bırakıyoruz. Onları kol kola yürüdükleri çeteleri ile başbaşa bırakıyoruz. Ben inanıyorum ki CHP'ye gönül vermiş kardeşlerim dahi bu üsluptan, bu seviyesizlikten rahatsızlar. Ben daha da ileri gidiyorum, Sayın Kılıçdaroğlu, ben sizin annenize saygı duyuyorum siz duymasanız da.''