Yurt Haberleri Müdürlüğü - Ege'nin incisi İzmir, Dünya Kültür Mirası'na aday eserleri ve 8 bin 500 yıllık tarihiyle her dönem tatilcilerin liste başı oluyor.
Homeros'un ''En güzel gökyüzü ve en güzel iklim'' olarak nitelendirdiği İzmir, ''deniz, kum, güneş'' üçlüsünün yanı sıra doğa ve tarih tutkunların da vazgeçilmezleri arasında.
Kent merkezindeki Kızlarağası Hanı'nda binlerce hediyelik eşya çeşidiyle ziyaretçilerine hoş saatler geçirme olanağı sunan İzmir, 2 bin 500 yıllık Agora Ören Yeri ve Büyük İskender'in MÖ 300'lü yıllarda yaptırdığı Kadifekale ile tarihte keyifli bir gezinti yapmayı vaat ediyor.
Şehir yaşamından sıkılan tatilciler için İzmir'in ilçelerinde kısıtlı bir bütçeyle sakin bir ortamda dinlenmek ya da ünlü ama fiyatların daha yüksek olduğu bir tatil beldesinde eğlenmek mümkün.
İzmir'de rüzgar sörfü yapmak, su altı dalışı gerçekleştirmek, dünya kültür mirasında yer alabilecek eserleri keşfetmek, henüz tatile çıkmayanlara sıra dışı alternatifler sunuyor.

-EFES ANTİK KENTİNİ GÖRMEK İSTEYENLERİN DURAĞI-

İzmir-Aydın karayolu üzerindeki Selçuk'taki Pamucak'ın 11 kilometre uzunluğunda bir sahili bulunuyor. İlçenin en önemli cazibe merkeziyse Efes Antik Kenti oluşturuyor. Efes Antik Kenti'nin ilk kuruluşu MÖ 6000 yıllarına dayanıyor ve kent görkemli haliyle dünya kültür mirası adayları arasında yer alıyor.
Bizans İmparatoru Büyük Justinianus tarafından inşa ettirilen St. Jean Kilisesi, dünyanın 7 harikasından biri sayılan Artemis Tapınağı, Geç Roma imparatorlarından Decius zamanında putperestlerin zulmünden kaçan 7 Hristiyan gencin Panayır Dağı eteklerinde sığındıkları mağara olan Yedi Uyuyanlar, Meryem Kilisesi uluslararası turizm merkezi olarak dünyanın her yerinden turistleri çekiyor.
Selçuk'un, Kuşadası gibi plajlarıyla ünlü turizm merkezine yakın olması da deniz ve tarih turizmini bir arada yaşamak isteyenler için iyi bir alternatif oluşturuyor.

-ÇEŞME'DE HER BÜTÇEYE UYGUN TATİL YAPMA FIRSATI-

İzmir'e 80 kilometre uzaklıktaki Çeşme, sahip olduğu 29 kilometrelik kıyı şeridi boyunca Ilıca, Boyalık Koyu, Şifne, Büyük Liman, Paşa Limanı, Ildırı, Çiftlikköy, Çatazmak, Eşek Adası gibi birbirinden güzel plajlara ev sahipliği yapıyor.
Yatak kapasitesi 16 bin olan ilçede hem uygun fiyatlardaki pansiyonlar, hem de dünyaca ünlü markaların lüks otelleri her bütçeye uygun tatil yapma olanağı sunuyor.
Tarihi mekanlardan hoşlananlar için Çeşme Kalesi, Kervansaray, müzeler ile antik dönemdeki adı Erythrai olan Ildırı'nın gezilebileceği ilçede dünyanın başka bölgelerinde yapma olanağı bulamadığınız sporlarla da uğraşmak mümkün.
Çiftlikköy'de bulunan Pırlanta Plajı, kuvvetli ve sabit esen rüzgarı, dalgalarıyla yabancı ve yerli sörfçüleri çağırıyor. Kıtesurf, Çeşme turizmine 13 yabancı tur operatörüyle Nisan ayından Kasım ayına kadar hizmet veriyor. Pırlanta Plajı'nda bulunan sörf tesisi Kitesurfbeach, uluslararası kitesurf organazisyonlarına ev sahipliği yapıyor.
Çeşme Yat Limanı da Türkiye'nin belli başlı yat güzergahlarından birini oluşturuyor. Ticari ve yat limanı bulunan Çeşme Limanı'nın iskelesi iki küçük tonajlı gemiyi barındırabilecek kapasiteye sahip. Yat Limanı da 150 teknenin barınabileceği büyüklükte tasarlanmış.
Dalış yapmaktan keyif alanlar için de Çeşme cazibe merkezi durumunda. Fener Adası akıntı dalışını tercih edenler için ideal bir bölge durumunda ve her türlü sünger, mercan, karagöz, sarpa gibi balıkları görme imkanı sunuyor.
Derinliğin 40 metreye kadar gittiği Yatak Adası da 8-10 metre derinlikte yer alan muhteşem mağarası dalış sporunu sevenleri ağırlıyor. Çeşme, sahip olduğu eşsiz termal kaynakları ile tatil yaparken suyla iyileşme ve stresten arınma olanağı da sunuyor.
İlçeye bağlı Alaçatı beldesi de uluslararası rüzgar sörfü organizasyonlarına ev sahipliği yapıyor. Rüzgarıyla ünlü bu belde, taş evlerinde pahalı, seçkin ama sakin bir tatil geçirmek isteyenleri davet ediyor. Öyle ki buradaki bazı butik taş otellerde tatilcileri rahatsız etmemek için televizyon ve telefon bile yer almıyor.

-ADINI FOKLARDAN ALAN İLÇE: FOÇA-

Adını ilçede görülen foklardan alan Foça, İzmir'e 70 kilometre uzaklığında ve 12 İon kentinden biri olan Phokaia'nın kalıntıları üzerinde kurulmuş bir ilçe.
Phokaia antik kenti, Şehir Surları ve Beş Kapılar, Taş Ev, Şeytan Hamamları gibi tarihi kalıntıların yanı sıra taş evleri, küçük adacıkları, balıkçı tekneleri ve temiz plajları ile huzurlu ve düşük bütçeli tatil geçirmek isteyenlerin tercih edebileceği merkezler arasında yer alıyor.

-DÜNYANIN EN SAKİN ŞEHİRLERİNDEN SEFERİHİSAR-

İzmir'e 45 kilometre uzaklığındaki Seferihisar, son yıllarda Cittaslow (Sakin Şehir) olması nedeniyle yerli ve yabancı turistlerin daha fazla ilgisini çekiyor.
Cittaslow Ağı, küreselleşmenin şehirlerin dokusunu, sakinlerini ve yaşam tarzını standartlaştırmasını ve yerel özelliklerini ortadan kaldırmasını engellemek için ''Slow Food'' hareketinden ortaya çıkmış bir kentler birliği olma özelliği taşıyor. Seferihisar da uluslararası bu birliğin istediği tüm özellikleri taşıyor.
Şehrin sakinliği, kendine özgü yaşam tarzı, doğal pazarları, yeşil bir doğa ve güzel koylarla birleşince farklı bir turizm anlayışını yaratıyor.
Turizm potansiyelini artırmak ve Seferihisar halkının kalkınmasına katkıda bulunmak amacıyla ev pansiyonculuğu da ilçede geliştirilmek isteniyor. Seferihisarlı ailelerin evindeki birkaç odayı kiralayıp ''ev sıcaklığında'' bir tatil geçirmek de mümkün olabiliyor.
Seferihisar, çok pahalı olmayan ve doğal ortamda bir tatil keyfi yaşamak isteyenler için cazip imkanlar sunuyor.

-KARABURUN EŞSİZ DOĞASIYLA MİSAFİRLERİNİ KARŞILIYOR-

Karaburun, İzmir'e 100 kilometre ve Çeşme'ye 46 kilometre uzaklığında yer alıyor ve eşsiz doğasıyla misafirlerini karşılıyor.
Bozulmamış doğası ve binlerce yıla dayanan sentez kültürüyle Karaburun Yarımadası, denizi, doğa yürüyüşleri, köy turizmi, eko turizmiyle düşük bütçeli ancak ''doğayla iç içe'' tatil yapmak isteyenleri ağırlıyor.
İzmir'in farklı noktalarındaki Dikili, Gümüldür, Urla gibi yerleşim yerleri de özgün yapılarıyla henüz tatile çıkmayanlar için değişik tatil imkanları barındırıyor.

-EGE'NİN İÇ ANADOLU'YA AÇILAN KAPISI UŞAK-

Ege Bölgesi'nin İç Anadolu'ya açılan kapısı olan Uşak, dünyanın paha biçilemeyen en önemli arkeolojik değerlerinden ''Karun Hazineleri'' ve ABD'deki ''Büyük Kanyonun'' ardından dünyanın en uzun ikinci kanyonuyla dikkati çekiyor.
İzmir-Ankara karayolu üzerinde bulunan Uşak, Denizli, Afyonkarahisar, Kütahya ve Manisa illeriyle komşu. Karayoluyla İzmir'den 3, Ankara'dan 4 saatte ulaşılabilen kente, hava yoluyla da Anadolu Jet'in İstanbul'dan düzenlediği tarifeli seferleriyle her gün gelmek mümkün.
MÖ 4 bin yılından itibaren ilk yerleşimlere sahne olan Uşak'ın, MÖ 2 binli yıllarda Hititlerin ve sonraları Friglerin egemenliğinde olduğu bilinmekle birlikte, kent ve yakın çevresinde esas olarak MÖ 7. yüzyıldan itibaren hüküm süren Ion Uygarlığı'nın izleri hakim.
Bu uygarlık içinde dünyada ilk kez parayı basan ve kullanan, döneminin en zengin krallığı olan Lidya Krallığı'nın MÖ 546 yılına kadar süren hakimiyetinin izleri, kent ve çevresindeki tarihi kalıntı ve buluntularda gözlenebilmekte.

-KARUN'UN PAHA BİÇİLEMEZ HAZİNESİ UŞAK'TA-

Kentteki bu döneme ait en önemli eserleri Uşak Arkeoloji Müzesi'nde görmek mümkün. MÖ 7. yüzyıldan itibaren bölgede hakimiyet süren Lidya Krallığı'nın, zenginliğiyle dillere destan olmuş, ''Karun gibi zengin'' deyimiyle efsane haline gelen Hükümdar Kroisos'un (Karun) paha biçilemez hazinesine bugün bu müze ev sahipliği yapıyor.
Güre köyü yakınlarında 1965 yılında yapılan kaçak kazı çalışmalarında gün ışığına çıkan, daha sonra yurt dışına çıkarılan ''Karun Hazineleri''nin, yıllarca verilen hukuk mücadelesinin ardından 1996 yılında ABD'deki Metropolitan Müzesi'nden iadesi sağlanmıştı.
Müzeyi ziyaret edenler, Türkiye'ye iade edilen 450 parçalık ''Karun Hazineleri''nin en seçkin parçalarından 300'ünü bu müzede görebilirler.
Uşak kent merkezi, toplam 15 bin eserin yer aldığı Arkeoloji Müzesinin yanı sıra, kent merkezinde Selçuklu ve Osmanlı döneminden kalan tarihi yapılarıyla da göz dolduruyor.
Bu yapılar içinde Belediye Meydanındaki 15. yüzyıl eseri Ulu Cami ile bu esere yaklaşık 100 metre mesafedeki Burmalı Cami görülmesi gereken yerlerin başında geliyor.
Kentin, Aybey, Işık ve Karaağaç mahallerindeyse tarihi Uşak evlerini görmek mümkün. Bugün büyük bölümü bakımsızlık nedeniyle kullanılamaz durumda olan bu evler, geleneksel Türk mimarisini gözler önüne sermesi nedeniyle büyük önem taşıyor.
Kent merkezindeki görülmesi gereken bir diğer tarihi ve kültürel mekan da Kurtuluş Savaşı'nın son dönemlerinde karargah olarak kullanılan ve günümüzde Atatürk ve Etnografya Müzesi olarak hizmet veren tarihi ev. Yunan Orduları Başkomutanı General Trikopis'in 2 Eylül 1922'de Başkomutan Gazi Mustafa Kemal'e teslim olduğu bu müze evde, halk kültürüne ilişkin birçok eser sergileniyor.
Müzede, gündelik yaşamı yansıtan giysiler ve takılar, dünyaca ünlü Uşak halıları ve Eşme kilimlerinden örnekler ile Anıtkabir Müzesi'nden getirilen Atatürk'e ait özel eşyalarla düzenlenmiş çalışma odası, yatak odası, toplantı odası ve konuk ağırlama odası görülebilir.
Kent merkezinde toplam 230 yatak kapasiteli 8 otelde konaklama imkanı bulunan Uşak'ta, kök boyasından yapılan Uşak Halısı, Eşme kilimi, pamuklu dokuma ürünleri, alışveriş yapmak isteyenlerin öncelikli tercihleri arasında yer alıyor.
Uşak, ziyaretçilerine mutfak kültürüyle de zengin seçenekler sunuyor. Kente gelenler Uşak'ın meşhur tarhana çorbası, yumurta sızdırması, ciğerli bulgur, döndürme, Arap aşı, keşkek, alacatene, köpük helva, demir tatlısı ve tahin helvasından tadabilirler.
Uşak'a bağlı ilçeler de sahip olduğu tarihi ve doğal değerleriyle ayrı ayrı güzelliklere sahip. Kent merkezinden yaklaşık yarım saatlik bir yolculukla ulaşılabilen Banaz ilçesinde, Ahat köyü sınırları içinde yer alan Akmonia Antik Kenti, görülmesi gereken tarihsel mekanların başında yer alıyor.
Banaz ilçesine 8 kilometre mesafedeki MÖ 7 yüzyılda kurulan Roma dönemi kenti, binlerce yıllık mozaikleriyle ziyaretçilerine büyüleyici bir atmosfer sunuyor.
Uşak kent merkezine 32, Sivaslı ilçesine 2 kilometre mesafedeki Sebaste Antik Kenti de MÖ 4 bin yılına kadar uzanan kalıntılarıyla dikkati çekiyor.

-DÜNYANIN EN UZUN İKİNCİ KANYONU-

Uşak kent merkezine yaklaşık 40 dakika mesafedeki Ulubey ilçesi ise ABD'deki ''Büyük Kanyon''un ardından dünyanın en uzun ikinci kanyonuna sahip. Özellikle doğa meraklıları için kentin en önemli turistik mekanları arasında yer alan Ulubey Kanyonları'nın uzunluğu 73 kilometreyi buluyor.
Ulubey ilçe merkezine bir kilometre mesafede, belediye tarafından düzenlenen seyir tepesinde kanyonu bütün ihtişamıyla görebilmek mümkün. Doğaseverler ayrıca kanyon içindeki yürüyüş yolları ve patikaları da kullanabiliyorlar.
Ulubey ilçesinde görülmesi gereken bir diğer önemli turistik mekan da kent merkezine 40 kilometre mesafedeki Sülümenli köyü sınırları içinde bulunan Blandus Antik Kenti.
Büyük İskender'in Anadolu seferinden sonra Makedonyalılar tarafından kurulduğu ve şehir halkının kendilerine Makedonyalı Blaundus adını verdiğini kent, hakim bir tepede kurulmuş. Makedon egemenliğinin ardından sırasıyla Bergama Krallığı ve Roma İmparatorluğuna bağlı olarak yaşamın devam ettiği kentte, darphane, tapınak, tiyatro, stadyum, giriş kapısı, şehir surları ve idari binalar ayakta kalan tarihi kalıtlılar arasında yer alıyor.
Uşak kent merkezine 35 kilometre mesafedeki Karahallı ilçesi ise, ilçe merkezine yaklaşık 15 dakika mesafedeki tarihi Clandras Köprüsü ile dikkati çekiyor. MS 150'lilerde yaptırıldığı bilinen tarihi köprünün, Hristiyanların kaybolmuş yedinci mezhebi Montanizm'in başkenti olarak bilinen Antik Pepauze Kenti'ne ulaşımı sağlamak için yapıldığına inanılıyor. Bu iddiayı ispatlamak için bölgede halen ABD ve Alman bilim adamları tarafından arkeolojik çalışmalar sürdürülüyor.

-EFELER VE YÖRÜKLER DİYARI AYDIN-

Denizi, doğası, tarihi ve kültürel zenginlikleriyle bilinen Aydın, yeraltı ve yer üstünde saklı kalmış turizm zenginlikleriyle dikkat çekiyor.
Şehir merkezinde Tralleis Antik Kenti'nin tarihi dokusuyla misafirlerini ağırlayan Aydın, Karacasu ilçesindeki Sırtlanini Mağarasının da keşfedilmesini bekliyor.
Yukarı Çamarası ile Narlıgedik köyü arasında bulunan ve Aydın'a 150 kilometre uzaklıkta bulunan mağaraya 20-25 dakikalık bir yürüyüşle Narlıgedik köyünden ulaşılırken, mağaranın Afrodisias harabelerine yakınlığı da özelliğini artırıyor.
Aydın'ın dünyaca bilinen ve Karacasu ilçe merkezine 12 kilometre uzaklıktaki Geyre köyü sınırları içinde bulunan Afrodisias Antik Kenti de, görülmesi en çok tavsiye edilen antik kentlerin başında yer alıyor. Bu ören yerine giderken Dandalaz Çayı üzerinde bulunan tarihi köprüyü de görmek mümkün.
Öte yandan, Aydın'ın gizli kalan ve yeni yeni keşfedilmeye başlanan Güzelçamlı'daki Zeus Mağarası da mutlaka görülmeli. kente 65 kilometre uzaklıktaki bu mağara her geçen yıl daha fazla ziyaretçi çekiyor.
Aydın'ın Kuşadası ilçesi Davutlar beldesinde bulunan Dilek Yarımadası Büyük Menderes Deltası Milli Parkı, doğal güzellikleri ve yabani hayvanlarıyla da dikkat çeken yerlerin başında geliyor.
Milli Park içerisinde düzenlenmiş alanlarda deniz sporları yapılabildiği gibi, doğa yürüyüşü, kaya tırmanışı, dağ bisikleti, foto safari, motosiklet safari, at safari, manzara izleme, kültürel yürüyüşler, kuş gözlemciliği ve botanik turu etkinlikleri yapılabiliyor.

-53 KİLOMETRELİK SAHİL ŞERİDİ KUMSALLARLA DOLU-

Kuşadası'ndan 70, Bodrum'dan 110 kilometre uzaklıkta önemli bir turizm merkezi olan Didim ilçesi de 53 kilometrelik sahil şeridinin üzerinde hemen hepsi kumsal olan, onlarca koya sahip olmasıyla tanınıyor.
Bu koylar içinde oteller bölgesinin hemen önünde uzanan, Ege'nin dünyaca ünlü plajlarından biri olan Altınkum, yaz aylarında yüz binlerce kişiye ev sahipliği yapıyor. Didim'de tarihi yerlerin başında Apollon Tapınağı gelirken, Apollon antik dünyanın en büyük 3. tapınağı olmasının yanında, dünyanın yedi harikasından biri olan Artemis Tapınağı'nın mimari ikizi olması da görülmeye değer kılan etken olarak dikkat çekiyor.
Didim'in yanı sıra tatil beldesi Akbük'te sakin bir turizm merkezi olarak bilinirken, Bizans döneminde psikoposluk merkezi olan antik kent Priene, ilginç taş evleriyle eski Rum köyü Doğanbey, Didim'in güzellikleri ve görülmesi gereken yerleri arasında yer alıyor.

-TÜRKİYE'DE TURİZMİN BAŞLADIĞI MERKEZ: KUŞADASI-

Türkiye'de turizmin başladığı merkez olarak bilinen Kuşadası'nda da çok sayıda tarihi güzellikleri, mavi bayraklı plajları dikkat çekiyor.
Tarihi güzellikleri arasında Kervansaray başı çekerlen, Kuşadası'nın yaklaşık 3 kilometre kuzeyinde yer alan Pygela Ören Alanı da en çok ilgi gören ören yerlerinin başında geliyor. Kuşadası'ndan Davutlar'a giderken Nazilli Sitesi yakınlarında bulunan Kadı Kalesi de görülmeye değer tarihi yerler arasında yer alıyor.
Mavi Bayraklı Kuşadası Setur Marina, Tusan Otel, Kuştur Tatil Köyü, Pine Bay Hotel, Korumar Otel, Adakule Otel, Ömer Tatil Köyü, Prelude Otel, Ephesia Holiday Beach Club, Ephesia Otel, Grand Blue Sky Otel, Green Beach Club ve İmbat Otel'de tatilcilerin tercih ettiği yerlerin başında geliyor.
(EKİP-ZHL-