Yurt Haberleri Müdürlüğü - Yaz tatilini deniz ve kum seçeneğinden yana kullanmak istemeyenler, Güneydoğu Anadolu Bölgesi, tarihsel zenginliğinin yanı sıra inanç ve kültür turizmiyle kapılarını ardına kadar açıyor.
Son yıllarda kültür ve inanç turizminin ilgi odağı olan, dinlerin, dillerin ve kültürlerin kol kola olduğu Güneydoğu Anadolu Bölgesi, zengin tarihsel geçmişini paylaşmak için meraklılarını bekliyor.
Bölgenin en önemli kenti olan ve 33 medeniyete ev sahipliği yapmış Diyarbakır, konuklarını görkemli surlarıyla karşılıyor. Kuruluşu kesin olarak bilinmeyen, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün Diyarbakır gezisi sırasında himayesine aldığı kentin kalesi, MS 349 yılında Roma İmparatoru II. Constantius zamanında onarılmış ve etrafı surlarla çevrilmiş.
33 uygarlığın izlerini taşıyan 5 bin 700 metreden oluşan surlar oyma, kabartma motifler ve yazıtlarla bezeli. Sönmüş bir volkan olan Karacadağ'dan çıkan bazalt taşlarla yapıldığı için bozulmadan günümüze kadar gelebilen Diyarbakır Surlarını, kent merkezine yaklaşık 20 dakika mesafedeki tarihi Keçi Burcu'nun üzerinden akşam üstü serinliğinde izlemenin tadına doyum olmaz.
Sur ilçesinde MS. 639 yılında Roma tapınağına kurulduğu düşünülen bir kilisenin üzerine inşa edilen Diyarbakır Ulucami, Roma döneminden kalan devşirme taş malzemelerin kullanımı ile Selçuklu, Artuklu, İnaloğulları ve Osmanlı dönemindeki eklemelerle pek çok dönem ve kültürün özelliklerini yansıtıyor.
Selçuklu geleneğini yansıtan Anadolu'daki en erken ve en anıtsal cami olarak nitelendirilen cami, planı ve mimari açıdan Şam'daki Emeviye Camisi'yle benzerlik gösteriyor. Avlusu, avlu etrafındaki müştemilatı, maksureleri, medreseleri ve kıble yönündeki haremiyle hem Artuklu geleneğini devam ettiren cami, kare kesitli minaresiyle ve anıtsal yapı oluşu nedeniyle İslam'ın 5. Harem-i Şerif'i olarak da nitelendiriliyor.
Ünlü bilgin El Cezeri'nin yaptığı güneş saatinin bulunduğu cami, ziyaretçilerin görmeden gitmedikleri değerler arasında.
Yüzyıllarca, aralarında Hurri Mitanniler, Asurlar, Urartular, Medler, Romalılar, Sasaniler, Artuklular ve Akkoyunlular gibi çok sayıda medeniyete ev sahipliği yapmış, inanç zenginliğinin hoşgörüyle harmanlandığı, farklı inanç ve kültürlerinin aynı sokağı paylaştığı, çan ve ezan sesinin birbirine karıştığı, kültürel zenginliği ile baş döndüren kadim kent Diyarbakır...
Kentin simgesi surların ana kısmını oluşturan ve her dönem yönetim merkezi olmuş alanda yer alan M.S 2. yüzyıla ait St. George Kilisesi, Artuklu Hanı ile Cumhuriyet ve Osmanlı döneminin mimari özelliklerini yansıtan yapılarıyla ünlü İçkale, restorasyon çalışması sürmesine rağmen turistlerin gözde mekanı olmaya devam ediyor.
Kahvaltıyı tarihi Hasanpaşa'nın veya Sülüklü Han'ın mistik atmosferinde yaptıktan sonra Diyarbakır'ın yetiştirdiği ünlü kişiliklerden Cahit Sıtkı Tarancı'nın doğup büyüdüğü müze ev, Diyarbakırlı Türk fikir adamı Ziya Gökalp'in doğduğu ev, Anadolu'daki ilk tıp eğitim merkezlerinden biri olan Mesudiye Medresesi ile Zinciriye Medresesi, Cemil Bey Konağı, İskender Paşa Konağı, Süleyman Nazif Konağı, Ahmet Arif Edebiyat Müzesi görülebilir.
Diyarbakır'dan 3 kilometre uzaklıktaki hakim bir tepeye kurulu tarihi Erdebil Köşkünü gezen ziyaretçiler, Ongözlü Köprü ve altından akan Dicle Nehri, karşısında Kırklar Dağı ve bütün ihtişamıyla tarihi Diyarbakır Surlarını izleyerek günün yorgunluğu atabilir ve bir yandan da yöreye özgü yemeklerin tadına bakabilirler.
Eski Diyarbakır olarak da tanımlanan Sur ilçesinde 15. yüzyılda yapılan Şeyh Matar Cami, hemen karşısındaki 19. yüzyıla ait Mor Petyum Keldani Kilisesi ve Ermeni Surp Gregos Kilisesi, 16. yüzyıla ait havra, Osmanlılara ait Paşa Hamamı ile kentin geleneksel sivil mimari örneklerini yansıtan tarihi evlerin bir arada bulunduğu, çan ve ezan seslerinin birbirine karıştığı Yenikapı Sokağı, hoşgörü örneğini yansıtırken, Hz. Süleyman Camisi ve peygamber ve sahabe mezarları inanç turizminde alternatif seçenekler sunuyor.

-DÜNYANIN BİTTİĞİ YER: BERKLEYN MAĞARALARI-

Diyarbakır-Bingöl karayolu ayrımındaki Asur Kralığı'na ait çivi yazılı kitabelerle kabartmaların bulunduğu, sarkıt ve dikitleriyle doğa harikası olan Bırkleyn Mağaraları görülmeye değer.
Bırkleyn Çayı, antik yolla birleşmeden önce yerin altında akıp ve doğal bir tünelden sonra yeniden yukarıya çıkıyor. Bu özel oluşumdan ötürü buradaki mağaraya Bırkleyn Mağaraları veya Dicle Tüneli isminin verildiği belirtiliyor. Antik çağlarda bu suyun kaybolduğu, toprağın altına indiği yer ''Dünyanın Bittiği Yer'' olarak tanımlanan Bırkleyn ile Silvan ilçesindeki Hassuni Mağaraları da alternatif turizm meraklılarının ilgisini çeken alanlar arasında.
Anadolu'nun en eski mağara yerleşimlerinden biri olan Hilar Mağaraları'nın tarihi ise MÖ 12 binlere kadar gidiyor. Geçici yerleşimlere sahne olan, özellikle Geç Roma Dönemi'nde yerel eyaletlerin hakimiyetinde kaya mezarı olarak kullanılan Çayönü ve Hilar mağaralarındaki kazı çalışmasında Artuklular, Bizans, Roma ve Osmanlılara ait sikkeler ve buluntular açığa çıkarken, hem Çayönü hem de Hilar, dünyada insanlığın ilklerini barındırması açısından bütün görkemiyle tarihi merak eden ziyaretçilerini bekliyor.
Çermik ilçesindeki Kapadokya'ya benzeyen Gelincik Dağı ise doğal güzelliğini meraklılarıyla buluşturuyor.
Kentin güneyindeki Dicle Vadisi'nin hakim bir noktasında bulunan Atatürk Köşkü de Diyarbakır denilince ilk akla gelen mekanlar arasında... Gazi veya Seman Köşkü de denilen, Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk'ün 2. Ordu Komutanı olarak Diyarbakır'a geldiği zaman kaldığı köşkte Atatürk'ün, kullandığı eşyalar bulunuyor. 1937 yılında Diyarbakır Belediyesince alınan köşk, Atatürk'e armağan edilmiş.
Kentte gelen konukların hayranlıkla izlediği köşk, mutlaka görülmesi gereken mekanlardan biri.

-MARDİN: GECESİ GERDANLIK, GÜNDÜZÜ SEYRANLIK ŞEHİR-

Tarih boyunca Sümerler, Akadlar, Babil, Hitit, Asur, Urartu, Roma, Abbasiler, Selçuklular ve Osmanlılara ev sahipliği yapan Mardin'in daracık sokaklarında yürürken her an tarihi bir yapıyla karşılaşmak mümkün. Oya gibi işli evleriyle, büyülü bir atmosferde konuklarını ağırlayan Mardin, 600 yıllık Kırklar Kilisesi, 7 bin yıllık geçmişi, çok sayıda tarihi ve kültürel varlığıyla göz kamaştırıyor.
''Gecesi gerdanlık, gündüzü seyranlık'' olarak tanımlanan Mardin'de Cumhuriyet Meydanı'nda bulunan Artuklu dönemine ait 13. yüzyıl yapısı Latifiye Camisi, Zinciriye Medresesi ile 1. Cadde'de ustaların maharetli ellerinden çıkan telkari gümüş işleri turistlerin ilgi odağı olmaya devam ediyor.
1. Cadde'de 200 yıllık ve hala postane binası olarak kullanılan tarihi yapı, hemen karşısında Şehidiye Medresesi, Hz. Muhammed'in ayak izinin bulunduğu Sıttiradviye Medresesi, Ulu Cami Mahallesi'ndeki Ulu Cami ve Deyrulzafaran Manastırı, Mardin'e gelen konukların mutlaka görmeleri gereken yerler arasında.
Mardin'den 30 kilometre uzaklıkta, dünyanın ilk baraj kalıntılarının bulunduğu Dara Harabeleri ile kent merkezindeki 13. yüzyıla ait Kasımiye Medresesi'nde tarihle iç içe gün batımının doyumsuz tadına varılabiliyor.
Midyat ilçesinin 23 kilometre güneydoğusundaki Mor Gabriel, Deyrulumur Manastırı da dünyada 3'ncü büyük manastır olarak, tarih boyunca yaşadıklarını konuklarına adeta fısıldıyor.

-MUTLAKA GÖRÜLMESİ GEREKEN BİR YER: HASANKEYF-

Batman'a 35 kilometre mesafedeki Dicle Nehri kıyısındaki tarihi Hasankeyf, mutlaka görülmesi gereken bir yer.
Bir zamanların ilim ve kültür merkezi Hasankeyf'te MS 4. yüzyılda kurulan kaleyse Diyarbakır çevresini ele geçiren Bizans İmparatoru Konstantinos'un bölgeyi korumak amacıyla inşa ettirdiği iki sınır kalesinden biri.
Zengin tarihi yapısıyla son yılların ilgi çeken mekanlarından olan tarihi Hasankeyf ilçesi, ilginç mağaraları ve farklı dokusuyla tatilciler için mükemmel bir seçenek.
İnsanda sonsuzluk duygusu yaratan Hasankeyf'te Dicle Nehri'nin serin sularına kurulan masalarda ayaklar serinliğe bırakılırken, yöreye özgü alabalığın tadına bakmadan ayrılmamak gerekiyor.
Batman'ın Sason ilçesi yakınlarındaki 2 bin 993 rakımlı Mereto Dağı da ihtişamlı görüntüsüyle dağcılık, kışın kayak sporu yazın ise yayla turizmi için iddialı bir seçenek.
Şırnak'ın Cizre ilçesi bulunan Hz. Nuh Türbesi, Mem-u Zin Türbesi, İsmail Ebul'İz Müzesi, Siirt'te de Ziyaret beldesindeki Veysel Karani Türbesi ile Aydınlar ilçesindeki İbrahim Hakkı Hazretleri Türbesi, mutlaka görülmesi gereken mekanlar arasında. Ayrıca Siirt'e yöreye özgü büryanla etin farklı bir lezzeti tadılabilir.

-PEYGAMBERLER ŞEHRİ ŞANLIURFA-

İnanç ve kültür turizminin önemli mekanlarından Şanlıurfa, doğal güzellikleri, mimarisi ve tarihi eserleriyle ziyaretçileri bekliyor.
11 bin 500 yıllık tarihi geçmişi ve Musevi, Hristiyan ve İslam dinlerinin peygamberlerinin atası olarak kabul edilen Hz. İbrahim'in doğduğu ve yaşadığı kent olan Şanlıurfa, bu yönüyle bölgenin en önemli inanç turizmi merkezleri arasında yer alıyor.
Yerli ve yabancı ziyeretçiler kent merkezinde Hz. İbrahim'in doğduğu ve dönemin hükümdarı Nemrut tarafından ateşe atıldığı yer olarak rivayet edilen Balıklıgöl'deki Halilürrahman ve Aynzeliha gölleri ile Dergah makamını ve şehir merkezindeki tarihi öneme sahip camileri ziyaret ediyor.
Ayrıca kentin eski mahallelerindeki dar sokaklar, geçmişin izini sürenlerin uğrak mekanları arasında yer alıyor.
Restorasyonu ve çevre düzenleme işlemi tamamlanan Şanlıurfa Kalesi'nden Hz. İbrahim'in ateşe atıldığı esnada bağlandığına inanılan temsili mancınıkları görme ve aynı mekanda kafe olarak hizmet veren doğal mağaralarda yöresel yemekleri tadarak, menengüç kahvesini yudumlama imkanı bulan ziyaretçiler, aynı zamanda Şanlıurfa manzarasını da seyretme imkanı buluyor.
Hz. Eyyüp'ün çile çektiği mağaranın bulunduğu Eyyübiye Mahallesi'ndeki makam ile Balıklıgöl Yerleşkesindeki çeşitli türbeler de ziyaretçilerin en çok ilgi gösterdiği alanlar arasında yer alıyor.
Dünyanın ilk İslam üniversitesinin kalıntılarının yer aldığı Harran ilçesinde rasathane, Emeviler Dönemi'nden kalma Ulu Cami ile kümbet evler de ziyaretçilerin uğrak mekanları arasında bulunuyor.
GAP kapsamında Birecik Barajı'nda su tutulmaya başlanmasıyla bir bölümü sular altında kalan Halfeti ilçesine gelen turistler, doğallığını büyük ölçüde koruyan ilçede, tekne turlarıyla İncil'in bir nüshasının yazıldığı yer olarak bilinen Rumkale ile Zeugma Antik Kenti'ni görme imkanı elde ediyor.
Şanlıurfa'nın Viranşehir ilçesi yakınlarında bulunan ve Hz. İbrahim'in türbesinin bulunduğu yer olarak bilinen Eyyüp Nebi beldesi, özellikle dini bayramlarda ve cuma geceleri, çevre il ve ilçelerden ziyaretçilerin akınına uğruyor.
Beldede Hz. Eyyüp'ün yanı sıra eşi Hz. Rahime ve Hz. Elyasa Peygamber'in türbeleri yer alıyor.
Şanlıurfa'nın Siverek ilçesi yakınlarındaki Karacadağ Kayak Merkezi, bölge halkının yanı sıra Diyarbakır, Adıyaman ve Batman'dan gelen pek çok kayak tutkununun uğrak yeri. Gövde hacmi bakımından dünyanın sayılı barajları arasında gösterilen Atatürk Barajı ve Bozova ilçesi yakınlarındaki Çatak bölgesi de doğal güzelliğiyle bölgenin önemli ziyaret mekanlarını oluşturuyor.
70 bin civarındaki esere ev sahipliği yapan Şanlıurfa Müzesi ile kentin kurtuluşu sırasında sergilenen silah ve söz konusu dönemde kullanılan malzemelerin sergilendiği Kurtuluş Müzesi de önemli turizm alanlarından. Birkaç günlük turlarla Şanlıurfa'ya gelen turistlerin bir bölümü de konuk evlerinde haftanın belli günlerinde düzenlenen sıra gecelerine katılarak, bölgenin müzik kültürünü keşfetme olanağı bulunuyor.