Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan, NTV canlı yayınında gazetecilerin sorularını yanıtladı.

Kobani'ye (Ayn el-Arap) Peşmergelerin geçişiyle ilgili bir soru üzerine Akdoğan, Kobani'de gerçekten bir insanlık dramı yaşandığını, Türkiye'nin meseleye siyasi perspektifle bakmadığını belirtti. Akdoğan, PYD'nin süreçte çok ciddi yanlışlıklar yaptığını, PYD'den, yaptığı yanlışlıklardan ve Türkiye'ye karşı hasmane tutumundan bağımsız, olaya insani perspektifle baktıklarını söyledi.

Kobani'de yaşayan 200 bine yakın insanın hepsine Türkiye'nin kucağını açtığını ifade eden Akdoğan, "Türkiye Kobani konusunda duyarsız, sessiz, seyirci kaldı" gibi uluslararası toplumda yapılan dezenformasyonun doğru olmadığını vurguladı.

Yalçın Akdoğan, koalisyon güçlerinin bölgedeki bombardımanları konusunda da Türkiye'nin ciddi temasları ve çabası olduğunu belirterek şunları bildirdi:

"Koridor tartışması geçti daha önce. Ben daha önce PKK sorulduğu için 'Bizim PKK'ya bir koridor açmamız, buradan geçirmemiz veya silah geçişini sağlamamız, bu söz konusu değildir. Bunun hukuki ve siyasi meşruiyeti yoktur' demiştim. Şimdi bazıları, 'Hukuki meşruiyeti yok demiştiniz şimdi niye açıyorsunuz' diyorlar. O zaman hemen arkasından şunu demiştim: 'Bu PKK konusunda öyle ama Peşmerge'nin durumu, statüsü farklı.' Terör örgütüyle Peşmerge bir tutulabilir mi? Peşmerge orada Kuzey Irak yönetiminin, meşru, tanınmış bir yönetimin ve Irak ordusunun bir parçası. Peşmerge denilen şeyler, Irak ordusunun sadece Kuzey'de bulunan, maaşını da merkezi yönetimden alan bir parçası."

PYD militanları meselesi gündeme geldiğinde, PYD Eş Başkanı Salih Müslim'in, "100 PYD militanının sınırdan geçmesi" gibi konuları gündeme getirdiğini anlatan Akdoğan, şunları söyledi:

"Oysa biz, 'Türkiye'ye geçmiş PYD militanları var veya kaçmış ne derseniz deyin. Madem öyle açalım sınırları gitsinler, Kobani'ye gitsinler, mücadele ediyorlarsa etsinler' dedik. 285 kişiden 64'ü bunu kabul etti. Bir taraftan bütün dünyayı neredeyse üzerimize saldılar, 'Türkiye sınırlarını açmıyor, insanların topraklarına gidip savunmalarına izin vermiyor, neden sınırlarını açmıyor' diye birileri sürekli açıklama yapıyordu. Bu da bir tenakuzdur. Bir taraftan diyeceksiniz ki: 'Türkiye yabanca savaşçılar konusunda daha katı bir tutum içine girmeli, kesinlikle bunları geçirmemeli, sınırlarını kontrol etmeli.' Bu anlayışla Türkiye gerçekten yabancı savaşçılar konusunda ciddi duyarlılık sergiledi. Birçok geçmeye çalışan insan deport edildi, müdahale edildi. Bir taraftan 'Savaşçıları sınırdan geçirmeyin', diğer taraftan da 'Niye açmıyorsunuz sınırları' deniyor. Bunları geçtik. 'Burada bu kadar adam var madem öyle gitsinler Kobani'ye' dedik. Gitmediler. Şimdi Türkiye zorla oraya gönderse bu sefer 'Bunları ölüme gönderiyorlar' diyecekler. 'Oraya gitmiyorsanız öbür taraftan Kamışlı'dan Haseki tarafından gönderelim' dedik. 'Oraya da gitmeyiz' dediler. 'Ne yapacaksınız', 'Türkiye'de kalacağız'. Niye, 'Türkiye'de huzur, barış var. Bu konuda yapılan şeylerin çoğunu Türkiye yaptı."

"(ABD Başkanı Obama telefon etti. Bunun üzerine Türkiye tavrını değiştirdi) şeklinde değerlendirmeler de yapılıyor. Bu konuda ne dersiniz?" sorusu üzerine Akdoğan, şu değerlendirmelerde bulundu:

"Türkiye tavrını değiştirmedi. Bu öneriyi biz getirdik. ABD bize getirmedi bu Peşmerge meselesini. Diğer konu da Türkiye'nin tavrında bir değişiklik söz konusu değil. İşte PYD'ye silah attılar. Bu noktada Türkiye kendi kaygılarını, endişelerini ve pozisyonunu ABD'ye net şekilde ifade etmiştir. Biz bu şekilde PYD'ye silah aktarımını doğru bulmuyoruz. Bugün de bulmuyoruz, Obama aramadan önce de bulmuyorduk. Obama görüşmesinde de bunu ifade ettik. Şimdi de bulmuyoruz. Burada Amerika, Türkiye'yi üzmeyecek şekilde, hassasiyetlerini, kaygılarını giderecek şekilde bir dil kullanıyor aslında. Yaptıkları açıklamada da Kuzey Irak yönetiminin silahlarını orada IŞİD'e karşı savaşan güçlere aktardıklarını söylediler. PYD'yi bir şekilde meşrulaştıracak bir müttefik pozisyonuna sokmadan bir açıklama yapmaya gayret gösterdiler. Bu da göz ardı edilmemesi gereken bir durum." Yalçın Akdoğan, "Havadan yapılan ikmalin, Türkiye'de koalisyonla ilgili yürütülen müzakerelerin bir ilgisini görüyor musunuz, yoksa birbirinden farklı şeyler olarak mı değerlendiriyorsunuz" sorusu üzerine, Türkiye'nin koalisyon güçleriyle yaptığı müzakerelerin daha geniş bir bağlamı olduğunu, sadece Kobani üzerinde görüşmeler yapılmadığını söyledi.