Açıklamada "Bediüzzaman Said Nursi hazretlerinin yaşadığı dönemde, Risale-i Nur’un hizmetine ve Risale-i Nur’ların müellifine her türlü eza ve cefayı reva gören CHP’nin ve Üstadımızın “ırkçı” olarak nitelendirdiği ve o vasıfları hala iftiharla savunan ve mezarına dahi tahammül etmeyerek tahrip eden cuntacıların mirası olan MHP’nin ve diğer taraftan ne yaptıkları kamuoyunca bütün bütün malum olan HDP’nin adayına da oy vermemiz mümkün değildir." denirken, Yeni Asya ekolünden gelen Nur Talebeleri olarak, yapılacak olan Cumhurbaşkanlığı seçiminde Ak Parti'nin adayı Başbakan Erdoğan'ı destekleyeceklerini duyurdular.
 
Platform'dan yapılan açıklama şöyleydi:
 
GÜNEYDOĞU VE DOĞU ANADOLU BÖLGELERİ RİSALE-İ NUR TALEBELERİ PLATFORMU’NDAN AÇIKLAMA

 
Türkiye Cumhuriyeti tarihinde ilk kez halk oylaması suretiyle gerçekleştirilecek olan 10 Ağustos 2014 Cumhurbaşkanlığı seçimleri ile ilgili olarak Risale-i Nur ölçüleri muvacehesinde yapmış olduğumuz değerlendirmede, aşağıda ifade edilen hususlar ortaya konmuş ve belirtilen karara varılmıştır:
 
Son on iki yıldır ülkemizde ve bölgemizde devam etmekte olan istikrar ve halk çoğunluğunun desteğini almış başarılı bir yönetim sayesinde elde edilen gerek siyasi, iktisadi, diplomatik ve gerekse içtimai ve manevi sahalardaki büyük kazanımlar son derece ehemmiyetlidir. 
 
Gerek MEB’na bağlı bütün okullarda ve gerekse Askeri okullarda,  toplumumuzun hayat kaynağı olan Hikmetli Kur’anımız ile beraber, Resul-i Ekrem’in (asm) Hayatının ders olarak okutulması, İmani hizmetlerin bu dönemdeki inkişafı ve uzun yıllardır bir utanç tablosu halinde duran başörtüsü yasağının kaldırılarak toplumun geniş bir kesiminin mağduriyetinin giderilmesi, Nur Risalelerine yönelik yapılan tahribat ve tahrifatların önlenmesi yolundaki hususun, hukuki bir zemine oturtulmaya çalışılması ile Üstadımızın en mühim hedeflerinden biri olan Risale-i Nurların Diyanet eliyle (bir mukaddeme olarak; İşarat-ül İ’caz adlı eserin) basılıp yayılması ile ilgili, gerek hayatında ve gerekse vefatından sonraki talep ve vasiyetinin gerçekleşmesi yolundaki samimane gayretlerin gösterilmesi, Toplum fertlerinin bütün katmanlarında dini düşünce, yaşayış ve anlayışları gereği geçmiş dönemlere kıyasla en müferrah dönemlerini yaşamalarının sağlanması, Dünya ülkelerinin çeşitli platformlarında Türkiye’nin göstermiş olduğu cesur ve başarılı hamleler, siyasi ve iktisadi sıçramalar ülkemizin tarihi misyonunu yeniden dünya gündemine taşıdığı gibi, mazlum ve mağdur; özelde İslam Alemi, genelde de İnsanlık için bir ümit vesilesi olmuş ve olmaya devam etmesi, Memleketimizin bir başka kanayan yarası olan Barış Süreci meselesinde gösterilen ciddi ve samimi gayretler ile elde edilmeye başlanan huzur ve barış ümitleriyle beraber ölümlerin durmasıyla annelerin gözyaşlarının asgari düzeye inmesi, göz ardı edilemez bir muvaffakiyettir.
 
İstikbale yönelik bu kadar ümit verici ve muazzam gelişmelerle beraber elbette bu kevn-u fesad dünyasında bazı şahısların, kurumların hata ve kusurlarının olabilmesi kaçınılmazdır. Üstadın ifadesiyle; “Heyhat!.. Alemin her halinde hayr-ı mahz olamaz.” Peki, bakış açısı nasıl olmalıdır?
 
Bediüzzaman Said Nursi Hazretlerinin Risale-i Nur’la önümüze serdetmiş olduğu Kur’ani prensipler elbette zamanlar üstü ve her zeminde rehberdir;
“Hakkın hatırı alidir, hiçbir hatıra feda edilmez.” D. H. Örfi; 36
“Zerratı günahkarlardan mürekkeb bir hükümet, tamamıyla masum olamaz. Demek nokta-i nazar, hükümetin hasenatı seyyiatına tereccuhudur. Yoksa seyyiesiz hükümet muhal-i adidir." Münazarat;17
‘Fakat Cenab-ı Hak ahirette muhasebe-i a'mal düsturuyla, adalet-i Rabbaniyesini, hasenat ve seyyiatın muvazenesiyle gösteriyor. Yani hasenat racih ve ağır gelse, mükafatlandırır, kabul eder; seyyiat racih gelse cezalandırır, reddeder. Hasenat ve seyyiatın muvazenesi, kemiyete bakmaz, keyfiyete bakar. Bazı olur, bir tek hasene bin seyyiata tereccuh eder, affettirir. Madem adalet-i İlahiye böyle hükmeder ve hakikat dahi bunu hak görür…” Mektubat; 445
 
Bununla beraber, başta komşularımız olmak üzere İslam Aleminin içinde bulunduğu savaş ve zulümler, İttihad-ı İslam’a dair ihtiyacı zaruri hale getirmiştir. Türkiye’nin ortaya koymuş olduğu haksızlığa ve zulme karşı tepkiler; bu konudaki rolünün ne kadar önemli olduğunu göstermiştir.
 
Bediüzzaman Said Nursi Hazretleri: “Bu zamanın en büyük farz vazifesi, ittihad-ı İslam’dır.” Divan-ı Harb-i Örfi;59
“Evet, o ecnebilerin, canavarlar gibi yaptıkları muamele ve zulümler,İslam dünyasında, hürriyet ve istiklal ve ittihad-ı İslam cereyanını da hızlandırmıştır. Nihayet, müstakil İslam devletlerinin teşkilini intaç etmiştir. İnşaallahu Teala, Cemahir-i Müttefika-i İslami’ye de meydana gelecek ve İslamiyet, dünyaya hakim ve hükümran olacaktır. Rahmet-i İlahiden kuvvetle ümid ve niyaz ediyoruz. Sözler; 771
 
İlk defa halk oylaması neticesinde gerçekleştirilecek olan önümüzdeki Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin, bugüne kadar elde edilen bütün bu ve bunun gibi birçok müsbet neticelerin korunması, ehl-i imanın hizmetleri için oluşturulan iklimin sürdürülmesi, ülkemizin hızlı yükselişinin devam etmesi ve mazlum İslam Dünyası’nın yegane ümitlerinin kırılmaması adına büyük ehemmiyet taşıdığı düşüncesindeyiz.
 
YENİ ASYA'NIN GENEL YAYIN YÖNETMENİNE TEPKİ
 
Öte yandan Yeni Asya Gazetesi, hem basın yoluyla hem de Genel Yayın Yönetmeninin televizyonlardaki beyanatlarıyla: “Meşveret kararı gereği cemaat olarak, Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde CHP ve MHP’nin başını çektiği partilerin “çatı adayı” diye gösterilen Ekmelettin İhsanoğlu’na oy vereceklerini ifade etmişlerdir.”
 
"İHSANOĞLU'NA DA DEMİRTAŞA DA OY VEREMEYİZ"

 
Üstadın yaşadığı dönemde, Nur’un hizmetine ve Nur’ların müellifine her türlü eza ve cefayı reva gören CHP’nin ve Üstadımız Said Nursi hazretlerinin  “ırkçı” olarak nitelendirdiği ve o vasıfları hala iftiharla savunan ve mezarına dahi tahammül etmeyerek tahrip eden cuntacıların mirası olan MHP’nin ve diğertaraftan ne yaptıkları kamuoyunca bütün bütün malum olan HDP’nin adayına da oy vermemiz mümkün değildir.
 
Risale-i Nur Hizmetinin tarihsel sürecinde ve ülkemizin demokrasi tarihinde, Halkçılarla-Irkçıların oynadıkları yıkıcı rollerinin bütün sonuçları apaçık ortada iken, lanse edilen adaya verilecek destek, hiçbir doğru gerekçeyle izah edilemez. Olsa olsa, ya menfi tarafgirlikten doğan bazı arzulara, fikir elbisesini giydirmek olup veyahut “Ömer’e olan düşmanlık, Ali’ye muhabbet” şeklindeki tezahürden başka bir şey değildir.
 
Yeni Asya ekolünden gelen Nur Talebeleri olarak, yapılacak olan Cumhurbaşkanlığı seçiminde güçlü liderliği, ehl-imanı temsil vizyonu, manevi değerleri önemseyen duruşuyla ve Türkiye’nin mevcut kazanımlarına vesile olduğunu teşekkür, takdir ve tebrikle Başbakanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ı destekleyeceğimizi kamuoyuna saygıyla bildiriyoruz. 
 
Güneydoğu ve Doğu Anadolu Bölgeleri
Risale-i Nur Talebeleri Platformu
 
( Diyarbakır-Silvan, Ergani, Çermik, Kulp, Bismil, Hani-Mardin-Kızıltepe, Midyat, Nusaybin, Mazıdağı-Şırnak-Cizre-Siirt, Bingöl-Genç-Muş, Van-Erciş )