Yurt genelinde yasal, ruhsatlı ve izinli tüm muayenehanelerin, ''Ayakta Teşhis ve Tedavi Yapılan Özel Sağlık Kuruluşları Hakkında Yönetmelik''te yapılan değişik gereği, Sağlık Bakanlığı'nın fiziki şartlarını yerine getirmediklerinden kapatılma durumu ile karşı karşıya kaldığı bildirildi.
Türk Tabipleri Birliği (TTB) Merkez Konseyi Binası'nda basın toplantısı düzenlendi.
TTB ve katılımcı meslek örgütleri adına açıklama yapan TTB Yönetim Kurulu Üyesi Dr. Arzu Erbilici, yönetmelik gereği, 3 Ağustos 2011'de muayenehanelere dayatılan fiziki koşullar için son gün olduğunu söyledi.
''Serbest meslek icra etme haklarının ellerinden alındığını'' iddia eden Erbilici, ''Muayenehane, poliklinik, laboratuvar ve müesseseler tekelci sağlık sermayesine kurban ediliyor'' dedi.
Erbilici, ''Ayakta Teşhis ve Tedavi Yapılan Özel Sağlık Kuruluşları Hakkında Yönetmelik''te yapılan değişikliklerle, muayenehanelere fiziki standartlar için verilen geçiş süresinin 4 Ağustos 2011'de dolacağını ifade ederek, ''Bu şekilde muayenehanelerin fiilen kapanması söz konusudur. Ayrıca, yeni muayenehane açılması da merkezi olarak Sağlık Bakanlığı'nın iznine tabi kılınmaktadır'' diye konuştu.
Müstakil biyokimya, mikrobiyoloji ve patoloji laboratuvarları, görüntüleme merkezleri, radyoterapi merkezleri, nükleer tıp ve fizik tedavi merkezlerinin açılmasına, planlama ilkesi gereğince 6 Ocak 2011 tarihinden itibaren yılda bir kez ilan edilecek olan açık yerlere, kura sonucu izin verileceğini de aktaran Erbilici, açılacak boş pozisyonlara ve halen mevcut olan bu kuruluşlarda çalışacak olan hekim kadrolarını ''Planlama ve İstihdam Komisyonu''nun belirleyeceğini söyledi.

-''İLGİLİ YÖNETMELİĞİN ACİLEN İPTALİNİ İSTİYORUZ''-

Hekimlerin ''mesleklerini herhangi bir kuruma bağlı olmaksızın bağımsız-serbest icra etme haklarının ellerinden alındığını'' öne süren Erbilici, şöyle devam etti:
''Açık olan şudur ki; muayenehane ve küçük hekim kuruluşlarına yönelik saldırı, 'Sağlıkta Dönüşüm Programı'nın bir parçası ve gereğidir ve Başbakan'ın veya Sağlık Bakanı'nın kişisel yaklaşımlarından, halkçı anlayışlarından değil; sağlıkta sermayeye teslim olmuş hükümetin gözü kara tutumundan kaynaklanmaktadır.
Muayenehanelerin kapatılması, yalnızca mesleklerini muayenehane hekimliği yaparak sürdüren hekimlerin değil, tüm hekimlerin sorunudur. Çıkarılan yönetmelik ve düzenlemeler ile hekimlerin mesleklerini özgürce ve sağlık tekellerine hükmeden yerli ve uluslararası sağlık sermayesinden bağımsız olarak yapabilme hakkı, olanakları ve ortamı tamamen yok edilmektedir. Gelinen noktada 4 Ağustos 2011 tarihinde tüm yurtta yasal, ruhsatlı ve izinli tüm muayenehaneler, yönetmelik gereği Sağlık Bakanlığı'nın zorladığı fiziki koşulları yerine getiremediğinden dolayı kapatılma durumu ile karşı karşıyadır.
Aynı binada, yalnızca muayenehane hekimliği yapan hekimin muayenehanesi kapatılırken, diğer meslek gruplarının çalışmalarını sürdürmeleri ayrımcılığın açık göstergesidir.''
Erbilici, mesleklerini serbest icra etme haklarından vazgeçmeyeceklerini belirterek, ''Bizler, yeni laboratuvar, müessese ve polikliniklerin açılmasını olanaksız hale getiren 'planlama' olarak tanımlanan uygulamadan ve mevcutların çoğunun kapanmasına yol açacak olan yeniden ruhsatlandırılma işleminden vazgeçilmesini istiyoruz. Mesleğimizi bağımsız olarak sürdürebilmek için muayenehanelerin kapatılmamasını ve açılmayı zorlaştırıcı, engelleyici hükümlerin kaldırılmasını ve açılmış, ruhsatlandırılmış muayenehaneler için ek koşulların getirilmemesini, ayrıca Avrupa başta olmak üzere tüm gelişmiş ve modern ülkelerde olduğu gibi muayenehanelerin açılması ve denetlenmesinin tabip odalarının ve uzmanlık derneklerinin görüşü doğrultusunda, meslek kuruluşlarının da içinde yer alacağı kurullarla yapılmasını ve hızla bu yönde bir yönetmelik düzenlenmesini talep ediyoruz. 4 Ağustos'ta tüm muayenehanelerin kapanmasına yol açacak olan ilgili yönetmeliğin acilen iptalini istiyoruz'' diye konuştu.

-''BU, İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ'NE KADAR TAŞIYACAĞIMIZ BİR SÜREÇ''-

TTB Hukuk Bürosu avukatı Ziynet Özçelik de fiziki şartlarda muayenehanelerden depreme dayanıklılık ve ruhsat istenirken, başka iş yerleri için böyle bir zorunluluk bulunmadığını belirtti.
İstenilen şartlar içinde, kapı genişliğinin 110 santimetre olduğunu, ancak imar yönetmeliğinde bunun 90 santimetre olduğunu anlatan Özçelik, istenilenlerin mevcut yönetmeliklere ''uygun olmadığını'' ileri sürdü.
Ankara Tabip Odası Yönetim Kurulu Üyesi Özden Şener ise Sağlık Bakanı Recep Akdağ'ın çeşitli basın yayın kuruluşlarına verdiği demeçlerden örnekler vererek, ''Sayın Bakan, demeçlerinde muhabirin 'muayenehaneleri kapatamadınız, şimdi ne olacak?' sorusuna 'ellerinde başka argümanlar olduğu' yönünde cevap verdi. Bu, yasayla yapamadıklarının yönetmelikle yapabileceklerini gösteriyordu. Yönetmeliğin durdurulduğu gün yeni bir yönetmelik yayımlandı. 4 Ağustos tarihinde de durdurma olması halinde yeni bir yönetmeliğin yayımlanacağını düşünüyorum'' diye konuştu.
İstanbul Tabip Odası Yönetim Kurulu Üyesi Hasan Oğan da 4 Ağustos tarihinde muayenehanelerini kapatmayacaklarını, bunun bir hak mücadelesi olduğunu vurgulayarak, ''Bu, İnsan Hakları Mahkemesi'ne kadar taşıyacağımız bir süreç'' dedi.
Açıklamanın ardından, 26 Haziran Pazar günü saat 09.00-12.00 arasında konuya ilişkin bir panel düzenleneceğini ve ardından hekimlerin tünelden Taksim'e kadar yürüyüş düzenleyecekleri belirtildi.