Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekçi, Brüksel ’de başta muhalefetin seçim vaatlerini olmak üzere pek çok konuyu Kanal 7 Dış Haberler Müdürü ve Haber7 Yazarı Taha Dağlı ’ya değerlendirdi, “asgari ücretin devlet bütçesiyle uzaktan yakından ilgisi yok” dedi, “CHP liderinin azıcık bilgisi olsa bunları konuşmaz” diye ekledi.

“Şimdi son dönemde bu hani şey enflasyonu vaat enflasyonu. akın orada AK Parti bu güne kadar projeleriyle bu milletin bu ülkenin önünde oldu. Hep Türkiye ’nin 2023 ile ilgili neler gerekiyorsa onları projeye dönüştürdü ne hayaller varsa onları projeye dönüştürdü 2053 ile ilgili 2071 i düşünen bir ülke haline geldi. Türkiye öyle bir hale geldi ki şuanda bakacak olursanız başka partilerin bir tekinde bile proje yok. Vaatler… Bunları telaffuz ederek bunlara değer vermiş oluyoruz ama bakın o söylenen vaatlerin tarafı devlet değildir. Türkiye ’de bilseler azıcık bilgileri olsa CHP genel başkanı bu kadar bilgisi olsa şu kadar bilgisi olsa Türkiye ’de asgari ücret tespit komisyonunun olduğunu o komisyonun işçi ve iş veren sendikaları olduğunu orada hükümetten hiçbir taraf olmadığını asgari ücretteki bir artışın devletin bütçesi ile uzaktan yakından alakası olmadığını… bunları bilse bence böyle şeyler söylemezdi. Onun için onun muhatabı tarafı biz değiliz. Sendikalardır, odalardır, borsalardır ithalat ve ihracatçılardır birliklerdir esnaflar, zanaatçılar çalışanlardır. Türkiye ’nin realiteleri ne diyorsa biz onu yapmaya devam edeceğiz”.

“KRİZ ÇIKSA SEVİNECEKLER VAR”

Ekonomi Bakanı Zeybekçi, seçim sürecinde bilinçli olarak ekonomik kriz korkusu üzerinde vurgu yapıldığını söyledi.

“Bugün Türkiye ’de kriz çıksa sevindirecek olanlar Türkiye, yeniden İMF kapılarına yönelecek olsa sevinecek olanlar. Dünya bankasından gelen ekonomi bakanlarıyla yönetilecek olsa sevinecek olanlar. Türkiye ’yi fark edemiyorlar Türkiye ’yi fark etseler aslında Türkiye ’yi anlasalar, Türkiye ’yi yani mensubu olmaktan gurur duyacakları o ülkenin hangi güçlere ve potansiyellere sahip olduğu bir bilseler bence bu hataları yapmazlar”.

ASIL KRİZ AVRUPA ’DA

Bakan Zeybekçi bugün Avrupa ’nın içinde bulunduğu ekonomik krize dikkat çekti ve “Türkiye AB üyesi olsaydı Avrupa 2008 ’teki krizi daha erken atlatırdı” dedi.

“Türkiye AB ’ye tam üye olmuş olsaydı şu anda ab 2008 krizinden çok daha hızlı çıkardı. Bu süreci çok daha iyi bir bicimde atlatabilirdi. Sadece basit bir örnek söyleyecek olursak AB ’ye Türkiye tam üye olmuş olsaydı AB ekonomisi şu anda yüzde 1 ’in, 0 ’lara yakın büyümesine artı yüzde 1 katkı sağlayabilirdi. Tüm bunlara rağmen Türkiye, Ab Türkiye ’nin birinci ticaret ortağı bir numaralı ticaret ortağıdır. BU devasa yapı AB ’nin 28 ülkesi içinde, bu 28 ülkeyi de tek bir ülke-taraf olarak görürsek burada da  ab Türkiye ’nin 5. Büyük ticaret ortağı. Bu çok büyük bir yapı, çok büyük bir rakam aslında çok büyük bir şey. yani Türkiye diğer taraftan Türkiye ’ye giren yabancıda doğrudan %72si Avrupa ’dan geçiyor. İhracatımızın %43ün AB ’ye yapıyoruz”.

“AB ’NİN KARŞISINDA ARTIK ESKİ TÜRKİYE YOK”

AB ile Türkiye arasında Gümrük Birliği anlaşması güncelleniyor. Türkiye ’nin “teslimiyet” niteliğindi 1995 ’te imzaladığı anlaşmayla ilgili tarihi adım Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekçi tarafından Brüksel ’de atıldı.
 
Zeybekçi, ''Gümrük birliği anlaşmasının 20. Yılıdır. Önceki dönemlerde veya önceki yıllarda Türkiye talep eden olurdu. Türkiye talep eden AB bu konularda nazlanan, geri duran taraf olurdu. Şimdi ise ilk defa belki de diplomatik anlamda iki tarafın da eş zamanlı bir şekilde evet diyerek bu işi düzeltme adına gösterdikleri bir irade var. Yani bizim gümrük birliğinin sürdürülebilmesinde hakikaten çok zorlayan üç tane şart vardı. Bunlardan 1.si Türkiye ’nin AB ’nin gümrük birliği ile ilgili kapsamda karar alma süreçlerine katılmaması. 2.si AB ’nin 3. Ülkelerle imzalamış olduğu serbest ticaret anlaşmalarına Türkiye ’nin otomatik olarak taraf olması. 3.sü ise gümrük birliği kapsamındaki tüm ürünlerin, Türk sanayi ürünlerinin AB ’de serbest dolaşımla tüm engellerin kaldırılması, taşımasıyla ilgili kotalarla ilgili, taşıma kotalarıyla ilgili. Bunlardaki uzlaşmalarla beraber her iki tarafında karşılıklı talebiyle gümrük birliği kapsamında olmayan hizmetler, hizmet sektörü, kamu ve tarım alanlarının gümrük birliği kapsamına alınması müzakerelerine başlanması. Her iki tarafında, bu dört alanda da mutabıkız. Ve bunu da ilk defa her iki tarafında istekli bir şekilde mutabakat anlaşmasını anons edildiği toplantıyı bugün yaptık. Tabi bunun karşılıkla olarak süreçleri devam edecektir. 2016 yılında belki net bir şekilde sürecin sonuyla ilgili veya sürdürülmesiyle ilgili net sonuçlar ortaya çıkacaktır. Ama olumlu olacaktır inşallah”.

“95 ’TEKİ ANLAŞMA TAM BİR TESLİMİYET”

Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekçi, 1995 ’te imzalanan Gümrük Birliği anlaşmasının teslimiyet olduğunu söyledi.

“Gümrük birliği anlaşması tam olarak teslimiyet anlaşmasıdır. Yani teslimiyet derken ticari anlamda. Hiçbir şekilde kararınızın olmadığı, kararda oy hakkınızın bulunmadığı bir anlaşma. AB ’nin gümrük birliği anlaşmalarında 3. Ülkelerle almış olduğu tüm şeylere verici ülke olarak bütün kapılarını açan bir ülke olarak edilgen bir ülke olarak siz uzun zaman onlardan hiçbir hak elde edemiyorsunuz. Hele egemen bir ülkenin anlaşmaması gereken bir anlaşma olarak bizim nitelendirdiğimiz bir anlaşmadır bu aslında. Ama bugün bu anlaşmanın eşit iki taraf arasındaki bir anlaşma haline dönmesi için iki taraf ta arzuluyor. Bu şekilde masaya oturuluyor. Çok kısa sürede inşallah sonlandırılacaktır”.

Kaynak : Haber7