derya

Zonguldak'ta madenci olarak çalışan Derya Kıransoy isimli mühendisin babası, iki amcası, 3 ağabeyi madenci.

Kıransoy, üniversite tercihi yapacağı 2006'da, madencilikle ilgili bir dergide Kastamonu'nun Azdavay İlçesi'nde özel maden ocağında metan gazından zehirlenerek ölen maden mühendisi Huriye Güney'in durumundan etkilenerek, Maden Mühendisliği Bölümü'nü tercih etti. Süleyman Demirel Üniversitesi Mühendislik Mimarlık Fakültesi Maden Mühendisliği Bölümü'ne bitiren Kıransoy, iki amacasının işlettiği maden ocağında iş başı yaptı.

Derya Kıransoy, 3.5 yıldan bu yana toplam 30 işçinin 3 vardiya halinde kömür kazdığı maden ocağında tek kadın personel olarak görev yapıyor. Haftanın 6 günü saat 08.30'da iş başı yapan Kıransoy, erkek iş gücünün egemen olduğu maden ocağında yerin metrelerce altında işçilerin güvenli ilerleyerek üretim yapmaları için çaba harcıyor.

Ocakta ölen Huriye Güney'in hikayesini okuyana kadar maden ocaklarında kadınların çalıştığını duymadığını belirten Kıransoy, şöyle dedi: "Beni etkileyen kadın mühendisin yer altında çalışmasıydı. Madencilikle uğraşan bir aileden geliyorum. Her türlü meslekten kişi var sülalede. Sadece maden mühendisi yok. 'Neden ben olmayayım' dedim ve tercihimi yaptım. İyiki olmuşum. Amcamın şirketinden maden mühendisi olarak çalışıyorum ve onlara faydalı olmaya çalışıyorum."

Bir aile ortamında çalıştıklarını, işçilerin kendisine karşı çok saygılı olduğunu belirten Kıransoy, mezun olduktan sonra ilk kez ocağa girdiğini ve bir çok şeyi işçilerden, şeflerden öğrendiğini söyledi. Yer altının çok farklı bir dünya olduğunu, hiç bir şeyin kitapta yazılan gibi olmadığını belirten Kıransoy, maden kazalarını duydukça çok üzüldüğünü söyledi.

Her maden kazası olduğunda işçilerin daha güvenli bir ortamda çalışması için çalıştığını, güvenlik önlemlerini daha da artırdığını ve şuana Makrobet kadar bir kaza yaşamadıklarını anlatan Kıransoy, şöyle konuştu: "Maden kazalarını duyunca çok üzülüyorum. İçim acıyor. Korkma yerine daha çok işime sarılıyorum. Buradaki işçilerin bana ihtiyacı olduğunu daha çok düşünüyorum. Başlarına bir şey gelmesin diye daha çok uğraşıyorum. Güvenliğimizi daha çok artırmak için çalışıyorum. Onların çalıştığı yerleri kontrol ediyorum. Yanlış yaptıkları bir şey varsa yeniden yaptırıyorum. Ocaktaki havayı, suyu kontrol ediyorum. Onların güvenli bir çalışmasını sağlıyorum.

Riskli bir yer varsa kapattırıyorum, çalışmıyoruz. Burada bir kişinin bile kılına zarar gelse bizim içimiz yanar. Bir maden kazasında tek kişiye sorumluluk yüklemek yanlış. Bir kaza varsa herkesin sorumluluğu var. İşçi ona verilen görevi tam olarak yerine getirmeli. 'Ben bunu yapmayayım, yarın yaparım' diyerek bırakmamalı. Bazen, 'Mühendis hanım sonra yapalım' diyorlar. Başında durup yaptırıyorum. Kendisine zarar. Neden geride ağlayan bir ailesi olsun."

Maden ocaklarında kadın için en önemli sorunun hijyen olduğunu belirten Kıransoy, "Yer altı daha çok erkeğin egemen olduğu bir alan. Fiziki şartlar da ona göre ayarlanmış. Zorlandığım yerlerde yardım alıyorum işçi arkadaşlarımdan" dedi. İleriden maden şirketi sahibi olmak gibi bir hayali olmadığını belirten Kıransoy, "Büyük sorumluluk isteyen bir iş. Ben mesleğimi yapmak ve daha iyi yerlere gelmek istiyorum" diye konuştu.

Ocakta çalışan diğer maden mühendisi Sedat Yüksel, son yıllarda madenlerde kadın mühendis sayısının arttığını belirterek, "Bu gurur verici bir şey. Ocaklarda tertip düzen açısından olması kadın mühendis olması gerekiyor. Hatta işçi arkadaşlarımıza daha net bazı yaptırımları oluyor" dedi. Ocakta çalışan işçiler de Derya Kıransoy ile çalışmaktan mutlu olduklarını, kendi can güvenlikleri açısından verdiği tüm talimatları yerine getirdiklerini söyledi.