Isparta

Bahis Gölgesinde Zirve Hesabı

Hakan Yaman yazdı: Bahis Gölgesinde Zirve Hesabı

Abone Ol

TFF 2. Lig, 15 günlük zorunlu aranın ardından nihayet yeşil sahalara geri döndü. Ancak bu dönüş, beklenen futbol şöleninden çok, Türk futbolunun üzerine çöken bahis skandalının ağır gölgesinde gerçekleşti. Birçok takım, ligin tam ortasında gelen cezalarla kadrolarındaki kilit oyunculardan yoksun mücadele etmek zorunda kaldı.

Federasyonun, bu derin yarayı sezon ortasında açmak yerine, tüm delilleri toplayıp sezon sonunda ifşa etme yolunu seçmesi, belki de kulüplerin isyanını ve mağduriyetini bu denli artırmazdı. Ligin kaderini etkileyecek böylesi bir kararın zamanlaması, fair-play ruhuna büyük bir darbe vurdu.

YAĞMUR ALTINDA KAYIP: 2 PUANLIK HÜSRAN

Gelelim temsilcimiz Ispartaspor'a. Bahis nedeniyle ceza alan oyuncularından yoksun çıkan Yeşil Pembeliler, Aliağa FK gibi zirve adaylarından birini sahasında ağırladı. Soğuk ve yağmurlu havaya rağmen, mücadeleden 1-1'lik beraberlikle ayrılarak zirve yolunda kritik 2 puanı bıraktı.

Evet, skor tabelasında hüsran yazıyor olabilir. Ancak o çetin hava koşullarında sahada gördüğümüz oyun gücü ve kazanma arzusu, gelecek haftalar adına çok önemli bir sinyaldi. Rakip, kazanmak için gelmişti ama karşılarında diri, dirençli ve taktiksel disipline sahip bir Ispartaspor buldu. Direkten dönen toplar, kaçan net fırsatlar ve rakip kalecinin inanılmaz kurtarışları, hepimizi çileden çıkardı. Bu, skorun değil, şanssızlığın beraberliğiydi. O 2 puanı göz göre göre verdik, evet; ama bir o kadar da ne kadar güçlü olduğumuzu gördük.

HEDEF PLAY-OFF VE ÖTESİ

Bu oyun gücüyle ligde çok can yakacağımız kesin! Yönetim ve teknik heyet, son yılların en iyi, en derin kadrosunu kurdu. Bu emeğin karşılığını almak zorundayız. Hedefimiz kesinlikle Play-Off olmalı. Zorlu fikstürü büyük ölçüde atlattık. Çok kısa süre sonra, sıralamada ilk beşte kendimize sağlam bir yer edineceğimizden şüphem yok.

TRİBÜNLER DOLMADAN ELEŞTİRİ YOK!

Son sözlerim ise taraftarlara. Futbolu gerçekten bilen, seven ve bu spora gönül veren bir kişi, öncelikle kendi ilinin takımını tutar, destekler ve ona gönül verir. Elbette gönlünüzde Fenerbahçe, Galatasaray ya da Beşiktaş sevgisi olabilir; bu kimseyi bağlamaz. Ancak İspartaspor sevgisi ve desteği olmadan, tribünler dolmadan, kimse yönetime ağır eleştiriler getirme ve şampiyonluk bekleme hakkına sahip değildir.

Şampiyonluk ve başarı, önce o tribünlerdeki tutkuyla başlar. Yeşil-pembe aşkı etrafında birleşelim, kenetlenelim. Çünkü bu takım, bu şehir için büyük bir potansiyel taşıyor.