Derman Dede...
Derman Dede...
Isparta Mutasarrıfı İngiliz Said Paşa’nın yanında sedirde oğlu oturuyordu. Zamane doktoru sayılan: Derman Dede, karşısında oturan Mutasarrıf (vali) oğlunun İman Tahtası (Timüs bezi) rahatsızlını hemen hisseder.
Bazı insanlarda uyuduğuna inanılan iman tahtasını (tifüs bezini) uyandırılınca; hastalık olarak ortaya çıkan psikolojik, ani davranış hastalığı, konuşmada tutukluk, gülmede yavaşlama, alerjik rahatsızlıklar, kişiye yapılan şakalarda duyarsız kalma, yaşama karşı isteksizlik gibi rahatsızlıklar verebilen bu bezin halk arasındaki adı “iman tahtası”ydı.
1870’li yıllarda Derman Dede, bu bezden kaynaklanan rahatsızlıkları bezir ya da keten tohumu adı verilen yağla kolaylıkla tedavi edilebiliyordu. Bezir yağını baş parmağıyla “iman tahtası”bölgesine dualar söyleyerek, bir güzel ovalama şeklinde sürüyor. Uyuya kalmış Timüs ya da iaman tahtası bezini uyandırabiliyor, kişinin rahatsızlığını giderebiliyordu.
Derman Dede, Çiloğlu adı verilen Vali Sait Paşa’ ya ”Sefa geldiniz” dedikten sonra mahcub, ellerine tutuşturulan karanfil kokulu şerbet kâsesini dudaklarına götürdü. Fısıltıyla besmele çekip yarım yudum alırken gözü Vali oğmunun yüzündeki alerji çillerindeydi. Çoktan Vali beyin kulaklarına Derman Dede’ nin oğlunu bir çırpıda tedavi edebileceğini çıtlatırlar. Mutasarrıf İngiliz Said Paşa, Derman Dedeye yöneldi. “-Ağa görüyorsun!. Saray doktorları çare bulamadılar” der. Vali oğlunun derdi alerji rahatsızlığıydı.
Vali Said Paşa, Derman dedenin yüzüne tatlı tatlı, acizane bir sessiz bakışla kafasını öne eğip öylece bir müddet bekledi. Derman dedenin oğlunu tedavi edeceğini çoktan inanmıştır.
İleriki günlerde Vali oğlunun Ispartalı Derman Dede’den şifa bulduktan sonra 1871’de arka arkaya gelen hizmetleri bir bir sıralayan Vali; tüm hizmetleri Isparta için canıgönülden yapmaya başlar.
Frengi hastalığıyla savaş için, merkezî durumda olan Isparta'da bir “Muayene ve Tedavi” merkezini açtırır. Isparta Üzüm Pazarı çarşısından şimdiki Devlet hastanesi Kumyol istikametine kadar olan yolu şose yol haline getirtir. Isparta’ nın makineli tarıma geçilmesinin ilk adımını atar. Ve 1872 de Isparta da hem İslâmî hem batılı anlamda eğitim veren Hukuk Mektebini (Fakültesini) Isparta da açtırır. 4 Mayıs 1872.
Derman Dede: Isparta’nın Burdur yol istikametinde tamamen güzel kokulu, bezir zeyrek otları yetiştirir, Dere mahallesinde Uncu Isparta Rum’u Vasili’nin değirmenine bitişiğinde yine Tum Taçvor(Takfor) ağanın bezirhanesinde yağa dönüştürür. Bu yağların bir bölümünü hastaları için kullanırdı. Vali İngiliz Said Paşa destek amacıyla Isparta’nın Güney Batı istikametinde yer alan halen tapu sicillerinde adları kaybolmamış yerlerde: Yenipınar, Çakallar deresi, Kıldır deresi, Kumbağlar, Bilalönü bağları, Ispartalıların kiraz mevsimlerinde piknik yaptıkları Gireği bağları alanları, Hacılar çeşmesine kadar olan yerler hatta Payamlıhavlu denilen bölgeye kadar her yer Keten ya da Zeyrek birkileri ekilerek, vali desteği sağlanmıştır.
Bununla ilgili Yunanistan da iş adamı ve tarihçi Ispartalı Rum Torun Haci Hıristo Delibaş’ a sorduğumda; dede defterlerinde yazılı bir çok bilginin olduğunu söyledi.Bilgilerin bir kısmını şahsımla paylaştılar. Derman Dede, hastalık olarak: Stres, deri hastalıkları, kabızlık, yaraların iyileşmesinde, solunum yolu hastalıkları, kemik hastalıklarında keten tohumu yağını yani Bezir yağını hastanın iman tahtası denilen yere bölgeye sürüp bir süre bekler. Bayan hastaları için eşi tarafından perdeli alanda bezir yağı uygulamasını yapılarak zamanında çok sayıda hastanın iyileştirildiğini “hatıra yazı-belgeleri”nden anlamaktayız...
Araştrm: Bayram AYGÜN –Emekli Öğretm.Köşe yazarı.Doğrulama kaynak: Böcüzade, Hıristo Delibaş.2016-Isparta
Bunlar da ilginizi çekebilir