Çin'de başlayan koronavirüs hastalığı, insanlığın son bir asırda karşılaştığı en ciddi sağlık krizinden biri. Sağlık sigortası olmayanın ölüme terk edildiği durumlara dünyada şahit olduk. İlk çeyrekte yüzde 4,4 büyüyen Türkiye, 2. çeyrekte yüzde 9,9'luk küçülme ile bu ülkelerden ayrıştı. Salgının en kritik evresinde ne sağlık sistemimizin çökmesine ne de eknomimizin tümüyle durmasına izin verdik. Eskiler 'sel gider izi kalır' derler. Dünyayı kasıp kavuran salgından hasarsız çıkmak mümkün değil. Normalleşme adımlarıyla ekonomimizi yeniden rayına oturttuk.
İhracatın ithalatı karşılama oranı ağustosta yüzde 82,9 oranında gerçekleşti. Tarih boyunca ülkemizin bileğini diplomaside, savunmada bükemeyenler, silah olarak hep ekonomiye sarılmıştır. Kur, faiz, enflasyon sarmalına alınan ekonomimiz her 10 yılda bir tekrarlanan krizlerle patinaj yapmıştır. Aynı anda farklı cephelerde ülkemizin hak ve hukukunu savunabiliyorsak, gerisinde 18 yılda kazanılan özgüven var. Milletimizin rızkını, Türkiye'nin kaynaklarını krizden beslenen çevrelere yedirmemekte kararlıyız. Ülkemiz inşallah bu salgın sürecinden diğer alanlarla birlikte ekonomide de güçlenerek çıkacaktır. Milletimizi temizlik, maske, mesafe kuralına uymaya davet ediyorum. Vazgeçin bu dönemde şu düğünlerden, yemekli merasimlerden. Nikah törenleriyle bu işleri bitirmek suretiyle bu dönemi gelin atlatalım."
Bu haber sizlere www.haber32.com.tr farkıyla sunulmuştur