Donanma Komutanlığı Harekat Merkezi'ne de giden Akar, faaliyetlere ilişkin bilgi aldı, talimatlar verdi. Aralarında Oruç Reis araştırma gemisine refakat görevini de yürüten gemilerin de olduğu, Doğu Akdeniz ve Ege'de görevli unsurlarla video konferans yöntemi ile görüşen Akar, sahadaki duruma ilişkin bilgi aldı. Akar'ın talimatlarını görev grup komutanları, "Görevlerimiz etkinlikle devam ediyor, verilecek görevlere hazırız." ifadeleriyle yanıtladı.
"Ne tarihte ne günümüzde, dünyanın hiçbir yerinde karasuları 6 mil hava sahası 10 mil olan, hava sahası ve karasuları birbirinden farklı olan bir örnek yok." ifadesini kullanan Akar, şunları söyledi:
"Fakat Yunan komşularımız böyle bir yol tutturmuşlar. Böyle bir anlayış, talep, yaklaşım içinde akıl ve hukuktan uzakta sadece Yunanistan'a ait bir uygulama içindeler. Böyle bir uygulamanın, talebin kabul edilmesinin, hiçbir hukukçu tarafından makul görülmesinin imkan ve ihtimali yok. Bunu maalesef ısrarla ve inatla sürdürüyorlar, bunun yanlış olduğunu, bundan dönülmesi gerektiğini kendilerine ifade ediyoruz."
Modern zamanlarda ülkelerarası anlaşmazlıklarda sorunların çözümünde diyaloğun temel araç olması gerektiğine vurgu yapan Akar, şunları kaydetti:
“Biz her zaman her yerde olduğu gibi bunu tekrar tekrar dile getiriyoruz. Bu aracın kullanılması lazım. Diyalog aracının uluslararası ilişkilerdeki tüm alanlarda kullanıldığı gibi, Türk-Yunan arasındaki problemlerin çözümlenmesinde en önemli aracın diyalog olduğunun altını çizmek istiyorum. Uzmanlarımız bugüne kadar iki kez Atina bir kez Ankara'da toplandılar. Toplam üç toplantı yapıldı. Bunun dördüncüsünün tekrar Ankara'da olması için biz Yunan komşularımızı beklediğimizi çeşitli vesilelerle dile getirdik, kendilerini bekliyoruz. Türkiye'nin uluslararası hukuka uygun olarak akdettiği anlaşmalar var, örneğin Libya'da yaptığımız çalışma var. Bunları sürekli olarak mantıka, hukuka dayanmadan sorgulamak, eleştirmek yerine sorumlu ve sağduyulu şekilde gerçekçi bir anlayışla bu çalışmalara bakmak sorunların çözümü için çok daha önemli katkı sağlayacaktır."
"En önemli aracın diyalog olduğunu ve diyalogla birçok problemi çözebileceğimizi de bir kez daha hatırlatmak istiyorum. Bizim tekrar tekrar söylememize rağmen Yunanistan dahil bazı çevreler anlamak istemiyor, biz gerçekten çözüm, siyasi çözümler istiyoruz. Diyalogla problemlerimizi çözmek istiyoruz. Bu konuda samimi ve istekliyiz ve bir çözüm çıkabileceğine inanmak istiyoruz. Bizim sürekli hukuktan, diyalogdan, barışçıl yol ve yöntemlerden bahsetmemiz hiçbir şekilde zafiyet değildir. Bunun çok iyi anlaşılması lazım. Bizim ve Kıbrıslı kardeşlerimizin hakkı önemli. Hem Kıbrıslı kardeşlerimizin hem kendi hakkımızı, hukukumuzu korumak ve kollamak için her türlü mücadeleyi yapmaya hazırız.
Diğer taraftan bölge ile hiç alakası olmayan Avrupalı bir müttefikimizin binlerce kilometreden gelerek, Doğu Akdeniz'deki askeri varlığını güçlendireceğine yönelik açıklama ve eylemleri müttefiklik ruhu, ittifak ruhu ve dayanışma ile bağdaşmamaktadır. Bu ve benzeri girişimlerin sorunların barışçıl ve diyalog yolu ile çözülmesi için yapılan gayretlere de hiçbir olumlu katkısı yoktur. Dost ve müttefiklerimizden Ege ve Doğu Akdeniz'deki sorunlar bağlamında Yunanistan'ın uygulama ve iddialarını akıl, bilim, mantık ve objektif kriterlerle değerlendirmelerini bekliyoruz." Mavi Vatan'ın her damlasının değerli olduğunu vurgulayan Akar, "Gemilerimize, faaliyetlerimize yapılacak herhangi bir müdahale karşılıksız kalmadı, kalmayacak. Bu konuda kararlı olduğumuzu herkesin bilmesini istiyoruz. Denizlerimizdeki hak alaka ve menfaatlerimizi bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da korumakta ve gereğini yapmakta azimli ve kararlıyız ve buna da muktediriz." dedi.
Asil milletinin bağrından çıkan Türk Silahlı Kuvvetlerinin akıl, bilim, anayasa, yasalar ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın talimatları doğrultusunda milletinin emrinde görevinin başında olduğunu ifade eden Akar, şu anda karada, denizde, havada zorlu arazi ve hava şartlarında görev yapan personele başarı diledi.
Şehitlere rahmet, gazilere şifa dileyen Akar, sözlerini, "Pruvanız neta, denizleriniz sakin, bahtınız açık olsun." ifadeleriyle tamamladı.