Isparta

İcra İle İlgili Merak Edilenleri Av. Fatih Semiz açıkladı

Banka ve diğer borçlar icralık olduğunda izlenen hukuki yol nedir? İcra davalarının seyri nasıl işler? Borçluların dikkat etmesi gereken hususlar nelerdir? İşte cevapları...

Abone Ol

Isparta Barosu Avukatlarından Fatih Semiz, icra ve icra konularında izlenen hukuki yol ile ilgili bilgi verdi.

İCRA NEDİR?

İnsanlar günlük yaşamda her gün birçok nedenden dolayı hukuki ilişki içine girerler. Bu hukuki ilişkiler neticesinde kişilerin bir kısmı alacaklı bir kısmı da borçlu konumuna düşerler. Normal olan, borçlu olanların, borcunu kendi rızaları ile süresinde ifa etmeleridir. Ancak mutlaka bu borcu kendiliğinden yerine getirmeyen kişiler de olmaktadır. Bu kişilere karşı alacaklıların hukuki yollardan haklarını aramalarına imkan tanınmıştır.

Yargı görevini üstlenen devlet, toplumsal yaşamı düzenleyen kurallar koymakla kalmaz, toplumsal ve hukuki barışın korunması görevini de üstlenir. Devlet, koyduğu hukuk kurallarının uygulanmasını sağlayarak, kurulan dengenin bozulmasını engeller, böylece hukuk düzeni ve barışının devamı koruma görevini de yerine getirmiş olur. Hakları inkâr veya ihlâl edilen kişiler, haklarının korunması veya ihlâlin bertaraf edilmesi için öncelikle yetkili ve görevli yargı mercilerine başvurup lehine bir karar alır. Bu kararın gereği, haksız çıkan tarafından kendiliğinden yerine getirilmezse, bu hakkın zorla icrasının sağlanması gerekir. Hakkın zorla icrası, ancak devlet organları vasıtasıyla yerine getirilir; zira kendiliğinden hak almak, kural olarak yasaktır. Bu ikili aşamada önce hak tespit edilir veya ifası emredilir; buna rağmen hak, muhatabı tarafından yerine getirilmezse, ikinci aşamada yetkili icra dairesince zorla icra edilir. Cebrî icra, maddî hukuktan kaynaklanan taleplerin devlet kuvveti yardımıyla fiilen gerçekleştirilmesine hizmet eden faaliyeti ifade eder. İcra hukukunun temel kaynağı ise 2004 sayılı İcra ve İflâs Kanunudur.

HANGİ KONULAR İCRALIK OLUR?

Her türlü parasal ve teminata yönelik alacaklar, borçlunun bir şeyi yapması veya yapmaması hakkındaki mahkeme kararlarından kaynaklanan taleplerin yerine getirilmesi ve tahliyeye yönelik konular icra müdürlüklerinin görevleri arasındadır. Kısa bu tarz konular icranın konusunu oluşturur.

BANKA VE DİĞER BORÇLAR İCRALIK OLDUĞUNDA İZLENEN HUKUKİ YOL NEDİR? İCRA DAVALARININ SEYRİ NASIL İŞLER? BORÇLULARIN DİKKAT ETMESİ GEREKEN HUSUSLAR NELERDİR?

Öncelikli olarak birden fazla şekilde icra takip yolları bulunmaktadır. Genel haciz yoluyla takip, kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla takip, mahkeme kararlarının icrasına yönelik ilamlı icra takibi ve rehinin veya ipoteğin paraya çevirilmesi yoluyla takip gibi çok çeşitli takip türleri bulunmaktadır.

Takip türlerine göre borçlular tarafından yapılabilecek itiraz yolları da farklılıklar göstermektedir.  Kısaca bir örnek vermek gerekirse icra takiplerinin çoğunluğunu oluşturan genel haciz yoluyla başlatılan bir takibe süresi içerisinde icra müdürlüğüne yapılacak bir itiraz, borçlu hakkındaki icra takibini durduruyorken, kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla takip veya benzer türdeki birçok takibi durdurabilmek için mahkemede dava açarak takibin durdurulması yönünde ayrıca karar almak gerekmektedir. İcra takibine yapılacak itiraz bu türdeki takipleri durdurmayacaktır.

Hukukumuzda usul her zaman esastan önce gelmektedir. İcra takip usulleri ve bu takiplere karşı yapılabilecek itiraz ve dava usulleri çok sıkı şekil şartlarına bağlanmıştır. Alacaklı veya borçlu ne kadar haklı olursa olsun doğru süre içerisinde doğru yere başvuru yapmadıktan sonra bir kazanım elde edemeyecektir. Alacaklı alacağına kavuşmak için alacağı zamanaşımına uğramadan doğru takip türüyle doğru yerde icra takibi başlatması gerekirken, aynı şekilde borçluda şayet borçlu olmadığını düşünüyor ise kendisine tebligat yapıldıktan sonra süresi içinde doğru itiraz merciine (icra müdürlüğü veya genel mahkemeler) itirazlarını yapmalıdır.

Borçlularca dikkat edilecek en önemli husus ilk başta aleyhinde icra takibi başlatılması engel olmak olacaktır. Yukarıda da usulün esastan önce geldiğini belirtmiştik, bu nedenle sözleşmeye, senede veya neye ilişkin olursa olsun bir ödeme yapılacak ise, bu ödemeler mutlaka ya açıklamalı olarak resmi kanallar üzerinden ya da borcun ödendiğine dair yazılı açıklama bulunan bir evraka istinaden yapılmalıdır. Yoksa belgesiz olarak elden yapılan ödemeye karşılık aynı borçla ilgili bir icra takibiyle karşı karşıya gelme ihtimali doğabilir ve bu borcun ödediğinin ispat edilmesi de mümkün olmayabilir. Yine ayrıca kişiler nereye ne için imza attıklarına da çok dikkat etmelidirler. Sırf birilerine iyilik olsun diye atılan özellikle kefilliğe yönelik imzalar kişilerin başına büyük sorunlar açabilmektedir.

Yine yukarıda da kısaca bahsettiğimiz üzere icra takipleri ve bunlara yönelik itirazlar/davalar çok sıkı şekil şartlarına bağlanmış olduğu için mutlaka bir avukattan izlenecek yollar hakkında profesyonel yardım alınmasını tavsiye ederim. Yanlış veya süresinde yapılmayan bir işlem nedeniyle alacaklı alacağını alamadığı gibi, borçlu da, haklı olsa dahi borçlusu olmadığı bir borcu ödemek, hatta yaptığı yanlış bir itiraz sebebiyle bir de tazminat ödemek zorunda kalabilmektedir. 

Son olarak vatandaşların özellikle dikkat etmesi gerektiğini düşündüğüm bir husus daha bulunmaktadır. Son dönemlerde gerek mesaj gönderilerek gerekse de telefon aramaları yoluyla, borcun kaynağının ne olduğu dahi söylenmeden gün içinde ödeme yapmamaları halinde haklarında icra takibi başlatılacağı ve cezalı bir şekilde çok yüksek tutarlı bir rakamı ödemeleri gerekeceği, ödemezlerse evlerinin, araçlarının sattırılacağı şeklinde baskı ve korku oluşturarak insanları dolandırma yöntemleri son dönemlerde oldukça artmıştır. Kişinin böyle bir borcu yoksa veya borcun neyden kaynaklandığı dahi söylenmiyorsa bu tarz aramalara kesinlikle itibar etmemek gerekmektedir. Ödeme yapılmadığı takdirde merak etmesinler herhangi bir icra takibi başlatılmayacaktır. Dolandırıcılar tarafından küçük bir ihtimalde olsa olmayan bir borca karşı kişi hakkında icra takibi başlatılsa dahi, süreler tebligatın yapılmasıyla başlayacağı için, basit bir itiraz ile bu takipler durdurulabilir ve yapanlar hakkında da şikayette bulunulabilir. Vatandaşlar yine bu konu da tereddüt yaşarlar ise de e-devlet sistemi üzerinden haklarında başlatılmış bir icra takibinin bulunup bulunmadığını sık sık kontrol edebilirler. 

Kaynak: Kum Saati