Okulların açılmasına sayılı günler kala yine aynı manzarayla karşı karşıyayız. Yıllardır çözülemeyen, sürekli ertelenen, “nasıl olsa bir şekilde hallolur” anlayışıyla geçiştirilen eğitim sorunları bugün bir kez daha kapımıza dayandı.
Okul binalarının ne halde olduğunu görmek için uzman olmaya gerek yok. Yöneticiler yaz tatilinde, kış tatilinde ne yapıyor? Okullar kapalıyken alınması gereken önlemler neden hep açılışa günler kala gündeme geliyor? Daha önce öğrenci yurtlarında da aynı tabloyla karşılaştık. Depreme dayanıksız binalar, kapatılan sınıflar, son dakika alınan kararlarla kaosa sürüklenen öğrenciler ve veliler…
Soruyorum: Neden bu kararlar her defasında eğitime beş kala ortaya çıkıyor? Neden bu telaş, bu belirsizlik hep öğrenci ve velilerin sırtına yükleniyor?
Isparta’nın eğitim sistemi zaten yıllardır sıkıntılı. Sınıflarda öğrenci sayıları 40’ı, 45’i buluyor. Penceresiz sınıflarda, havasız ortamlarda çocuklarımızdan başarı beklemek mümkün mü? Buna rağmen kimse çıkıp eğitimin başarısından söz etmesin. Elimizde kalan sayılı birkaç başarılı okul da bugün maalesef bilinçli bir şekilde geriye çekiliyor.
Örnek verelim: Ahmet Melih Doğan Lisesi, Isparta’nın en başarılı okullarından biri. Bu okula başka okulların taşınması, YKS’de Isparta’nın başarısını olumsuz etkileyecektir. Burayla ilgili kamuoyunda ciddi tepkiler var. Oysa Gülkent Anadolu Lisesi, Şehit Sezgin Erdoğan Lisesi ve Şehit Erkan Pala Lisesi boş durumda. Eğer gerçekten bir taşınma olacaksa, bu okullar değerlendirilebilir. Başarı çıtasını yükseltmiş bir okulun üzerine yük bindirmek çözüm değil, yeni sorunların kapısını aralamaktır.
Birinci sınıfa başlayacak çocuklarımızın velileri şu an hem okul telaşı, hem yerleştirme telaşı, hem servis telaşı yaşıyor. Bu karmaşanın içinde nasıl bir başarı, nasıl bir gelecek inşa edilebilir?
Yöneticilere sesleniyorum: Bu makamlar bugün sizindir, yarın olmayabilir. Ama eğitimde yaşanan tahribat nesillerin geleceğini etkilemektedir. Hiç kimsenin öğrencileri ve aileleri bu kadar strese sokmaya hakkı yok. Eğitime bu kadar zarar verilmesini toplum kabul etmiyor.
Taşınacak bir okulda 7 birinci sınıfın 3’ünü kapatıp, kalanları 45 kişilik sınıflara sıkıştırmak, penceresiz derslikler açmak çözüm değildir. Bu mudur çağdaş eğitim? Bu mudur öğrencilerimize reva görülen? “Tamam, şimdi oldu mu?” demek yerine, “Biz çocuklarımız için en iyisini nasıl yaparız?” diye düşünmek gerekmez mi?
Isparta’nın eğitimine yazık oluyor. Ve bu yazık sadece bugünün değil, geleceğin de kaybıdır.
Mustafa Baş
Isparta Gazeteciler Cemiyeti Başkanı