Süleyman Demirel Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Sayın Rifat OKUDAN’ın Moderatörlüğünde gerçekleşen panele Prof. Dr. Talat SAKALLI, Prof. Dr İshak ÖZGEL ve İl Müftüsü Galip AKIN konuşmacı olarak katıldı.

Prof. Dr Talat SAKALLI konuşmasında; “Esad bin Zürare (r.a.) Hz Peygamber Medine’ ye gelmeden önce mescid de cemaate namaz kıldırıyordu. “Yeryüzü bana mescid kılındı” yeryüzünde temiz olan her yer Müslümanlara mesciddir. Mescidler, hâkimiyetin özellikle Müslüman varlığının ve İslam hâkimiyetinin bir nişanesidir. Mescidler İslamiyet’i temsil etmelidir. Ancak son zamanlarda mescitler tabure ve sandalye gibi İslam’ın özüne yakışmayan kilise inancını hatırlatan eşyalar ile doldurulmaktadır. Bu İslam’ın ruhuna aykırıdır. Namazın hastalar, sakatlar için nasıl kılınacağı, ilmihal kitaplarında gösterilmiştir. Cami avlularında cemaatin birbiri ile dedikodu yapmak yerine, Kur’an kitap okuyarak ilmi faaliyette bulunmaları önemlidir. Camiler “şehrin kalbidir”. Bir şehrin merkezi inşa edilirken ortasında camilerimiz yer almıştır.” ifadelerine yer verdi.

Daha sonra söz alan İl Müftüsü Galip AKIN konuşmasında; “Kavaklı Camiinde işitme engelliler için vaaz ve hutbe icra edilmektedir. İnançsız insanların birçoğu işitme engelli insanlardır. Bunun sebebini bu insanlara dini, diyaneti anlatan insan olmayışı ve bunu dert edinen birinin olmamasıdır.” dedi. Sayın Galip AKIN daha sonra kitabın bir iman meselesi olduğunu, kitaptan ayrılanların sefil olduğunu, insanların 3 kitabı mutlaka okuması gerektiğini, bu kitapların; insanın kendisi, Kur’an ve Kainat olduğunu, dünyada yayınlanan kitapların %70’ini gelişmiş ülkeler, %30’unu ise geriye kalan ülkelerin okuduğunu, araştırmalara göre ülkemizde 95 kişiye bir kahvehane düşerken 4000 kişiye bir kütüphane düştüğünü, geri kalmışlığın en büyük sebebinin kitap okuma oranının çok az olmasından kaynaklandığını ifade etti.

Son olarak ise Prof Dr. İshak ÖZGEL söz aldı. Sayın ÖZGEL, konuşmasının başında İl Müftüsü Sayın Galip AKIN’ın talebi üzere haftada bir gün uygun görülecek bir camide tefsir sohbeti verebileceğini ifade ettikten sonra Rasululah s.a.s.’in Medine’de Mescid-i Nebevi’nin inşasından sonra Kur’an’ın ayetlerini Mescidde okuduğunu ve sahabelerine anlattığını, sahabelerin de öğrendikleri Kur’an ayetlerini başkalarına aktardığını dolayısıyla Cami ve kitap arasındaki bu şekilde bir bağlantı olduğunu, Ecdadımızın “mescid” kavramı yerine “cami” kavramını tercih ettiğini, Caminin toplamak cem etmek manasına geldiğini, camilerin sadece namaz kılınan yer olmadığını, cemaatimizin ve din görevlilerimizin şuurlu olmasına dikkat çekerek yapılan ibadetlerin aslında münferit olmadığını, Fatiha süresindeki “Yalnızca sana kulluk eder ve yalnızca senden yardım dileriz.” ayeti kerimesini okuyan bir müslümanın tek başına namaz kılsa bile birlik şuuru içerisinde ibadet edilmesi gerektiğini, kendisini dışında dünyanın her bir yerinde Allah’a ibadet edildiğini ve Allah’tan yardım istediğini bu duygudan hareketle cem olmamız gerektiğine vurgu yaparak sözlerini tamamladı.

Panelin sonunda İlahiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Sayın Rifat OKUDAN’ın paneldeki konuşmalardaki dikkat çekici hususları özetleyerek konuşmacılara ve katılımcılara teşekkür etti.