Türkiye’de yılda ortalama 1,5 milyon konut satışı gerçekleşirken, rayiç bedel ile gerçek satış fiyatı arasındaki fark nedeniyle yaşanan vergi kaybı 6 milyar doları buluyor. Ülke genelindeki 38 milyon konut dikkate alındığında, bu kaybın toplam 8 milyar dolara ulaştığı belirtiliyor. Kentsel dönüşüm süreçlerinde de gecikmelere yol açan mevcut sistem, hem kamu gelirlerinde düşüşe hem de vergi adaletsizliğine sebep oluyor.
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum daha önce yaptığı açıklamalarda, tapu harçlarının gerçek satış değeri üzerinden alınması gerektiğini vurgulayarak, “Gerçek değer üzerinden tapu harcı alınması, adaletsizliği ve haksızlığı ortadan kaldıracaktır” demişti.
ayiç Bedel Artışının Etkileri
Yapılacak güncelleme ile birlikte ev sahiplerinin tapuda görünen değerleri, gerçek piyasa değerlerine yaklaşacak. Bu durum, mülk sahipleri için hem prestij hem de hukuki açıdan güçlü bir avantaj sağlayacak. Satışlarda değer tartışmalarının azalması ve işlemlerin gerçek değer üzerinden yapılması bekleniyor.
Bankacılık sektörü de bu değişiklikten olumlu etkilenecek. Rayiç bedellerin yükselmesi, kredi teminatı olarak taşınmazların değerini artıracak ve böylece kredi limitleri yükselecek. Bu durum, özellikle yatırımcılar ve inşaat şirketleri için finansmana erişimi kolaylaştırarak sektöre hareketlilik kazandırabilir.
Öte yandan, rayiç bedellerdeki artış belediyelerin emlak vergisi gelirlerini artırırken, sektörde vergi ve harçlarda yükseliş olması nedeniyle konut satışlarında geçici bir yavaşlama yaşanabileceği uzmanlar tarafından dile getiriliyor.