Bu kritik tabloyu tetikleyen başlıca unsurlar şöyle:
EYT’nin Dev Maliyeti
2023 yılında yürürlüğe giren EYT düzenlemesiyle milyonlarca kişinin aynı anda emekli olması, SGK’nın üzerindeki mali yükü katladı. 2024 sonu itibarıyla emekli sayısı 3 milyona yaklaşırken, SGK’nın yıllık finansman ihtiyacı 500 milyar TL’nin üzerine çıktı.
Yaşlanan Nüfusun Etkisi
Türkiye’de yaşlı nüfus oranı Cumhuriyet tarihinde ilk kez yüzde 11’i geçti. Doğurganlık oranı ise 1,51’e gerileyerek nüfusun orta vadede azalacağı sinyalini veriyor. Yaşlanan nüfus, sağlık ve bakım giderlerini artırırken, çalışan sayısının düşmesi sistemi daha da zorlayıcı hale getiriyor.
"Vatandaşlık Maaşı" Belirsizliği
2026’da pilot uygulaması başlayacak olan Gelir Tamamlayıcı Aile Destek Sistemi (kamuoyunda “Vatandaşlık Maaşı”), geliri belirlenen sınırın altında kalan ailelere devlet desteği sağlamayı hedefliyor. Ancak bu modelin sosyal yardım bütçesini hızla büyütmesi, çalışma motivasyonunu azaltması ve kayıt dışılığı artırması ihtimali, ekonomik açıdan risk taşıyor.
21 İlde Çalışandan Fazla Emekli Var
Amasya’dan Zonguldak’a kadar 21 ilde sosyal güvenlik dengesi tamamen tersine döndü. Bu illerde genç nüfus büyük şehirlere göç ederken, yaşlı nüfus oranı yükseliyor. SGK’nın topladığı prim, maaş ödemelerini karşılamadığı için merkezi bütçeden milyarlarca liralık destek gerekiyor.
Türkiye genelinde sağlıklı bir sistem için bulunması gereken 4 çalışan / 1 emekli oranı, ülke genelinde 1,6’ya, 21 ilde ise 1’in altına düşmüş durumda. Bu, dünya ölçeğinde sosyal güvenlik krizlerinin başlangıç eşiği olarak kabul ediliyor.
Nüfus Yaşlanıyor, Çalışan Azalıyor
Doğurganlık oranının hızla düşmesi ve genç nüfusun işgücüne düşük katılımı, Türkiye’yi demografik açıdan zor bir döneme sürüklüyor. Yaşlı nüfus artarken sosyal güvenlik yükü ağırlaşıyor, prim ve vergi baskısı yükseliyor.
4 Milyon “Ev Genci” Çalışma Dışında
Eurostat verilerine göre Türkiye, ne eğitimde ne işte olan 15–29 yaş grubu gençlerde yüzde 35,6 ile AB ortalamasının iki katından fazla bir seviyede. Bu durum ekonomik dinamizmi azaltırken sosyal yardım talebini artırıyor.
Uzmanlar; teknik beceri odaklı eğitim, zorunlu ve ücretli staj, genç girişimcilere vergi muafiyeti gibi adımların istihdamı artıracağını belirtiyor.
Vatandaşlık Maaşı Ne Getirir?
Sistemin temel mantığı:
- Bir hane için gelir sınırı belirlenecek.
- Mevcut gelir bu sınırın altındaysa aradaki fark devlet tarafından karşılanacak.
Örnek: Sınır 20.000 TL, gelir 16.000 TL ise; aileye aylık 4.000 TL ödeme yapılacak.
Hiç geliri olmayan ailelere ise belirlenen tutarın tamamı verilecek.
Ancak bu desteklerin çalışma isteğini zayıflatması, kayıt dışılığı artırması ve sosyal yardım bağımlılığı yaratması ihtimali uzmanların dikkat çektiği en büyük riskler arasında.
Ekonomik Yük Artabilir
Türkiye şu anda:
- bütçesinin %26’sını sosyal güvenliğe,
- %15’ini sosyal yardımlara,
- %13’ünü sağlığa harcıyor.
Vatandaşlık maaşının sisteme eklenmesi durumunda, toplam sosyal harcamanın GSYH’nin %20’sine yaklaşabileceği ve vergi yükü ile bütçe açığını artırabileceği değerlendiriliyor.
Çözüm: İstihdamı Güçlendirmek
Uzmanlara göre Türkiye’nin çıkış yolu, üretim ve istihdam kapasitesini büyütmekten geçiyor. Bunun için:
- yüksek katma değerli sektörlere yönelim,
- KOBİ’lere uzun vadeli kredi destekleri,
- vergi ve prim yüklerinin kademeli olarak hafifletilmesi
öneriliyor.
Göç Veren İller İçin Bölgesel Kalkınma Şart
Emekli nüfusun çalışanı geçtiği 21 ilde ortak sorun: göç ve sanayi eksikliği. Bu bölgelerin tekrar üretim merkezlerine dönüşmesi için özel ekonomik bölgeler, teknokentler ve tarım–hayvancılıkta teknoloji destekleri gündeme geliyor.
Sosyal Güvenlik Sistemine Reform Zorunlu
Finansmanı giderek zorlaşan SGK için:
- kayıt dışılığa dijital takip,
- erken emekliliğin kaldırılması,
- emeklilik yaşının kademeli olarak artırılması,
- esnek çalışanlar için özel prim modeli
gibi düzenlemeler kaçınılmaz görülüyor.