Isparta

Künyesiz siteler denetleniyor mu?

Özellikle vergi kaydı olmadan, kimin tarafından işletildiği belirsiz olan internet siteleri, hem hukuki hem de etik açıdan büyük bir risk oluşturuyor.

Abone Ol

Türkiye'de internet haberciliği, son yıllarda hızlı bir büyüme gösterirken, bu büyümenin getirdiği en büyük sorunlardan biri de denetim eksikliği. Özellikle vergi kaydı olmadan, tek kişi tarafından yönetilen ve kimin tarafından işletildiği belirsiz olan internet siteleri, hem hukuki hem de etik açıdan büyük bir risk oluşturuyor. Bu durum, yakın zamanda ortaya çıkan bir internet sitesinin künyesiyle tekrar gündeme geldi. Künye kısmında yer alan bilgiler, dijital haberciliğin ne kadar sahipsiz bırakıldığının net bir göstergesi oldu.

Türk Basın Kanunu ve ilgili yönetmelikler, süreli yayınların (gazete, dergi vb.) künyelerinde sorumlu müdür, yazar, sahip ve adres gibi bilgilerin açıkça belirtilmesini zorunlu kılar. Ancak internet siteleri için bu denetim mekanizması henüz tam anlamıyla oturtulamadı. İnternet sitesi açmanın kolaylığı, yasal boşluklar ve sosyal medya platformlarının kontrolsüz büyümesi, "tek kişilik haber odası" modelini yaygınlaştırdı. Bu siteler, genellikle doğru ile yanlışı ayırt etmeyen, manipülatif ve dezenformasyon içeren içerikleri kolayca yayabiliyor.

YORUM: GÜVENİN BEDELİ - DİJİTAL DEZENFORMASYON ÇAĞINDA HABERCİLİK

İnternet çağında habercilik, geleneksel gazetecilik normlarından uzaklaşarak bambaşka bir kimliğe büründü. Önüne gelenin bir web sitesi veya sosyal medya hesabı açarak "gazetecilik" yapabildiği bu ortam, aslında bilgi kirliliğinin en büyük kaynağı haline geldi. Haber metninde bahsedilen künyesiz siteler, bu karmaşanın sadece görünen yüzü. Asıl sorun, bu sitelerin yarattığı güvensizlik ortamı ve toplumun dezenformasyona karşı savunmasız kalmasıdır.

Kime ait olduğu belli olmayan bir sitede yayımlanan haberin doğruluğunu sorgulamak neredeyse imkânsızdır. Bu durum, okuyucunun güvenini sarsmakla kalmıyor, aynı zamanda gerçek gazetecilik yapan kurumları da zan altında bırakıyor. Vergi kaydı olmadan, herhangi bir hukuki sorumluluk taşımadan faaliyet gösteren bu yapılar, haksız rekabete de yol açıyor. Gerçek habercilik, sadece içerik üretmekten ibaret değil; emek, araştırma, teyit ve hukuki sorumluluk gerektirir.

Sosyal medya platformlarının denetlenememesi, bu sorunu daha da derinleştiriyor. Doğruluk kontrolünden geçmeyen bir bilgi, saniyeler içinde binlerce kişiye ulaşabiliyor. Yasal düzenlemeler ve denetim mekanizmaları acilen güçlendirilmedikçe, bu "kimliksiz" internet haberciliği, toplumsal güveni daha da zedelemeye devam edecektir. Türkiye'nin bu konuda atacağı adımlar, hem mesleki etik standartlarını yükseltmek hem de dezenformasyonun önüne geçmek için hayati öneme sahiptir.