Süleyman Demirel Üniversitesi (SDÜ) Tıp Fakültesi Psikiyatri Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. İbrahim Eren, sonbahar mevsiminin gelmesiyle birlikte psikolojik şikayetlerde belirgin bir artış yaşandığını belirtti.
"Hazan mevsimi" olarak da adlandırılan bu dönemde özellikle depresyon nükslerinin sıkça görülmeye başladığını vurgulayan Prof. Dr. Eren, hastaların ve risk grubundaki kişilerin alması gereken önlemleri sıraladı.
MEVSİM GEÇİŞLERİ VE RUH SAĞLIĞINA ETKİSİ
Prof. Dr. Eren'e göre, sonbahar ve kış aylarının yaklaşmasıyla birlikte gün ışığının azalması ve hava sıcaklıklarındaki düşüşler, biyolojik ritmimizi (sirkadiyen ritim) doğrudan etkiliyor. Bu değişimler, beyindeki serotonin ve melatonin gibi ruh halini düzenleyen kimyasalların dengesini bozarak mevcut psikiyatrik hastalıkları tetikleyebiliyor veya yeni depresif dönemlerin ortaya çıkmasına neden olabiliyor.
Prof. Dr. Eren, "Sık sık depresyon nüksleri görmeye başladık. Bu, mevsimsel bir etki olabileceği gibi, yaz aylarında gevşeyen rutinlerin de bir sonucu olabilir," ifadelerini kullandı.
Prof. Dr. İbrahim Eren'in Hastalar İçin Öncelikli Tavsiyeleri
Prof. Dr. İbrahim Eren, özellikle depresyon veya mevsimsel duygudurum bozukluğu (SAD) öyküsü olan hastaların sonbahar döneminde dikkat etmesi gereken kritik hususları şu şekilde özetledi:
1. Düzenli Uyku Düzeni
Önem: Vücudun biyolojik saatinin korunması, ruh halinin dengelenmesi için şarttır.
Tavsiye: Her gün aynı saatte yatıp aynı saatte kalkmaya özen gösterin. Hafta sonları dâhil bu düzeni bozmamak, mevsimsel geçişlerin etkisini hafifletecektir.
2. Sağlıklı ve Dengeli Beslenme
Önem: Özellikle kış aylarında artan karbonhidrat isteğine karşı dikkatli olmak gerekir.
Tavsiye: Omega-3 yağ asitleri, B vitaminleri ve D vitamini açısından zengin gıdalara ağırlık verin. İşlenmiş gıdalardan ve aşırı şeker tüketiminden uzak durun.
3. Gün Işığından Maksimum Faydalanma
Önem: Gün ışığı, depresyonu hafifletmeye yardımcı olan serotonin salgısını destekler.
Tavsiye: Özellikle sabah saatlerinde dışarıda vakit geçirmeye özen gösterin. Mümkünse iş yerinizde gün ışığı alan bir alanda çalışın.
4. Düzenli Fiziksel Aktivite ve Yürüyüş
Önem: Egzersiz, doğal bir antidepresandır.
Tavsiye: Her gün en az 30 dakika tempolu yürüyüş yapın. Açık havada yapılan yürüyüşler hem fiziksel hem de ruhsal sağlığınıza katkı sağlayacaktır.
5. Sosyal İlişkileri Güçlendirme (Arkadaş Günleri)
Önem: Sosyal izolasyon, depresyonun en büyük tetikleyicilerindendir.
Tavsiye: Aile ve arkadaşlarınızla bir araya geleceğiniz "arkadaş günleri" veya düzenli sosyal aktiviteler planlayın. Duygularınızı paylaşmak ve sosyal destek almak, zor dönemlerle başa çıkmanızı kolaylaştırır.
NE ZAMAN PROFESYONEL YARDIM ALINMALI?
Prof. Dr. Eren, bu önlemlere rağmen iki haftadan uzun süren karamsarlık, ilgi kaybı, uykusuzluk, iştah değişiklikleri ve yaşam enerjisinde düşüş gibi belirtiler yaşayan kişilerin, gecikmeksizin bir uzmana başvurması gerektiğini hatırlattı. Erken müdahalenin, özellikle mevsimsel döngüye giren hastaların tedavisinde başarı oranını büyük ölçüde artırdığını belirtti.
Sonuç olarak, Prof. Dr. Eren, sonbaharın getirdiği değişimlere karşı hem bedensel hem de ruhsal dayanıklılığı artırmanın anahtarının "düzenli yaşam rutini" olduğunu vurguladı.