Gül sektöründe Isparta’nın lokomotif kuruluşu olan Sebat Gülyağı Uçucu Yağ Kozmetik İnşaat Makine Turizm Sanayi Ticaret Limitet Şirketi artık fabrikalarını uzaktan internet üzerinden çalıştırıyor. Her zaman ilkleri başaran ve gül sektörüne öncülük eden Sebat Gülyağı, tamamen kendi yazılımı ile tasarladığı teknolojik ana kart sistemi ile binlerce kilometre uzaklıktaki fabrikaları sorunsuz şekilde çalıştırmaya devam ediyor. Üçüncü kuşak işletmeci olan Süleyman ve Hasan Ali Kınacı kardeşler dededen-babadan kalma işletmeyi daha da büyüterek gül sektörüne öncülük ettiler, değer kattılar. TEKNOLOJİK DAMITMA MAKİNESİ İHRAÇ EDİLİYOR Kendi gül işleme kazanlarını imal ettiklerini belirten Süleyman Kınacı; “Mademki biz bu işi yapıyoruz, kendi gül damıtma kazanlarımızı kendimiz imal edelim diyerek yola çıktık. Bu konuda ar-ge çalışmalarına büyük önem vererek bir yol haritası belirledik. Ve başarılı olduk. Bugün küçük-büyük demeden bölgemizdeki tüm gül işleme tesislerine teknik destek sağlıyoruz. Kazanlarını kurarak gül çiçeğini işlemelerine yardımcı oluyoruz. Türkiye’nin değişik bölgelerine uçucu yağ damıtma fabrikaları kurduk. Biz firma olarak ihracat ağırlıklı çalışıyoruz. Bu kapsamda sadece Türkiye’de değil, Amerika, İtalya, Fransa, İran, Afganistan, Bulgaristan başta olmak üzere birçok değişik ülkeye aynı fabrikaları kurarak ekonomimize döviz girdisi sağladık. Çok şükür buralara kendi imalatımız olan damıtma makinelerini sattık. Oralar gittik makineleri kurduk, çalıştırdık ve oradaki personele gerekli eğitimi verdik. Bir bakıma anahtar teslim şeklinde fabrikalar kurduk” dedi. AR-GE’YE ÖNEM VERİLDİ VE SÜREKLİ GELİŞİM SAĞLANDI Sebat Gülyağı olarak ar-ge çalışmaları kapsamında sürekli gelişme içerisinde olduklarının altını çizen Süleyman Kınacı; “Biz damıtma makine sektöründe hem kendimizi geliştirdik hem de iş yaptığımız birlikte çalıştığımız müteşebbisleri geliştirdik. Eski kazanlarda buharı buradan açacaksın, suyu buradan vereceksin, vanayı buradan kapatacaksın, yağı buradan alacaksın gibi manüel çalışmalar artık günümüz teknolojisinin gerisinde kaldı. Biz bu kazanları nasıl daha verimli hale getirebiliriz? Nasıl daha düşük maliyetle ve zamanla üretim yapabiliriz? Nasıl daha otomatik sisteme dönüştürebiliriz? Tüm bu sorulara cevap aradık ve buna göre çalışmalarımızı yoğunlaştırdık. Bu kapsamda ar-ge çalışmalarına önem vererek otomasyon sisteme geçebilmek için gerekli çalışmaları yaptık. Dört yıllık çalışmamızın sonucunda tamamen yerli ve milli olmak üzere planlaması, projesi, yazılımı bize ait ana kartlar üretmeye başladık. Bu alanda bir ekip kurduk ve her yıl üstüne koyarak gelişim sağladılar. İlk yıllarda kendi makinelerimizde denemeye başladık. Sonraki yıllarda yaptığımız otomatik kontrol ana kartlarını her makineye uyumlu olacak şekilde üretmeye başladık. Her türlü kumanda sistemine uygun, kendi programı ve yazılımı olan daha kapsamlı ve daha teknolojik bir sistem geliştirdik” diye konuştu. BAŞARMANIN GURURUNU YAŞIYORUZ Yapılan her işe gönül vermek gerektiğini vurgulayan Süleyman Kınacı son olarak şu değerlendirmeyi yaptı; “Daha önce burada kendimiz için yaptığımız moleküler distilasyon sistemli makineyi İtalya’ya yapmıştık. Kontrolleri, çalışması, elle manuel şekilde ayarlanan bir makineydi. Biz orada çalışacak olan personele gerekli eğitimleri vererek geri Türkiye’ye döndük. Ancak makineyi orada çalıştıranlardan kaynaklı olarak makinenin bazı ayarlarında bir süre sonra bozukluklar olmaya başladı. Biz buradan giderek yeniden makineyi eski ayarlarına getirerek çalıştırıyorduk. Ancak bir süre sonra yeniden aynı sıkıntı. Buradan ta Roma’ya uçuyorsun oradan karayoluyla saatlerce yol gidiyorsun ve makineyi yeniden çalıştırıyorsun. Geri Roma’dan İstanbul’a uçuyorsun, oradan Antalya’ya uçuyorsun ve Antalya’dan kara yoluyla Isparta’ya dönüyorsun. Tamamen zaman kaybı yaşamaya başladık. Tabir yerindeyse o yıllarda ömrümüz yollarda geçti yani. Gide-gele, gide-gele bayağı bir tecrübe kazandık. Şimdi buradan bilgisayardan internete bağlanıyoruz ve makineyi yeniden eski ayarına getirmek suretiyle çalıştırmaya devam ediyoruz. Binlerce kilometre uzaklıktan yapmış olduğumuz yazılımla makinedeki sıkıntıyı gidererek yeniden çalıştırıyoruz. Yani uzaktan fabrika işletim sistemi sayesinde zaman ve maliyet kaybı yaşanmadan üretim devam ediyor. Tabi biz firma olarak tüm çalışanlarımızla birlikte bu başarımızdan dolayı onur ve gurur duymaktayız. Bu doğrultuda ülkemize daha fazla döviz girdisi sağlamanın gayreti içerisindeyiz” dedi./İbrahim Demirayak