Uzmanlar, konuyla ilgili özellikle üç belirtiye dikkat çekti:
· Yorgunluk: Günlük yoğunluğa bağlanarak çoğu zaman önemsenmiyor.
· Boğaz, boyun ve çenede rahatsızlık hissi: Kalple ilişkilendirilmeyebiliyor.
· Mide ekşimesi: Sıradan bir mide rahatsızlığı sanılarak göz ardı edilebiliyor.
Uzmanların yaptıkları açıklamalar ışığında bu olağan dışı şikâyetler çoğu kez başka hastalıklara yoruluyor ve bu nedenle sessiz kalp krizi olduğu akla gelmiyor. Krizi geçiren kişi o anda durumun farkına varmasa bile, farklı bir şikâyetle doktora gittiğinde EKG veya kardiyak ultrason gibi tetkiklerde sessiz kalp krizinin izleri ortaya çıkabiliyor. Bazı hastalarda kriz sonrası kalıcı yorgunluk ve nefes darlığı şikâyetleri gelişebiliyor. Tedavi geciktiğinde ise kalp zaman içinde zarar görüyor ve fark edilmeden kalp yetersizliğine kadar gidebilen tablolar oluşabilir. İşte Sessiz kalp krizinde risk altında olan kişiler ve yapılması gerekenler...
Kimler Sessiz Kalp Krizi Riski Altında?
Sessiz kalp krizi görülme ihtimali özellikle şu gruplarda daha yüksek:
· Erkeklerde 45 yaş, kadınlarda 55 yaş üzeri
· Diyabet hastaları
· Kronik böbrek hastaları
· Tansiyon hastaları
· Aşırı kilolu bireyler
· Yüksek kolesterolü olanlar
· Hareketsiz yaşam sürenler
· Sigara kullanıcıları
· Ailesinde kalp hastalığı olanlar
· Yoğun stres altında yaşayanlar
Sessiz kalp krizinde görülebilen göğüs ağrısı, sıkışma veya ağırlık hissi başka hastalıklarla karıştırılabileceği için, risk grubundaki kişilerin bu tür şikâyetlerde vakit kaybetmeden hastaneye başvurması hayati önem taşıyor.
Sessiz Kalp Krizi Nasıl Tedavi Edilir?
Sessiz kalp krizi çoğu zaman tesadüfen fark ediliyor. Doktora başvuran hastalara EKG, efor testi, kalp sintigrafisi gibi tetkikler uygulanıyor. Kalp damarlarında darlık saptanırsa stent–balon yöntemleriyle damar açılabiliyor. Bazı durumlarda cerrahi müdahale de gerekebiliyor.
Krizleri Önlemek İçin Neler Yapabiliriz?
Risk faktörlerine sahip bireylerde koruyucu tedavi şart. Uzmanlar:
· Kişiye uygun hafif veya orta düzey egzersizin düzenli yapılmasını,
· Sigaranın bırakılmasını,
· Diyabetli hastaların uygun tedavi planı için endokrinoloji başvurusunu,
· Aşırı kilolu kişilerin diyetisyen eşliğinde kilo yönetimi yapmasını öneriyor.
Bu adımlar hem yeni sessiz krizlerin önüne geçmek hem de mevcut hasarın ilerlemesini durdurmak açısından büyük önem taşıyor.
Halkın En Çok Merak Ettiği Sorular
Sessiz kalp krizi tehlikeli mi?
Uykuda ya da uyanıkken ortaya çıkabilir. Kalbe giden oksijeni kestiği için fark edilen kalp krizi kadar hasar verme potansiyeline sahiptir.
Sessiz kalp krizi geçirdiğimi nasıl anlarım?
Hasta fark etmese bile, EKG ve efor testleri krizin izlerini gösterir. Kesin tanı ise anjiyografi ile konur.