Hakan Yaman’ın haberi... Bir dönem Belediye Başkanı Günaydın’ın danışmanlığını yapan Mehmet Ateşgül Manşete konuştu.

GÖREV VERİLİRSE GELİRİM
... ve benim onure olmaya ihtiyacım var. Eniştem yani belediye başkanım, partilim demeli ki: “ Tam aradan bir beş yıl geçmiştir. Bu beş yıl da senin bir hizmetlerin vardır. Bu söylentiler dedikodudan ibarettir. Hiçbir şeyin yoktur” deyip benim aklanmam gerektiğini düşünüyorum. 

Belediye Başkanı Y.Ziya Günaydının ilk döneminde Başkan danışmanı olarak görev yapan Mehmet Ateşgül, ilk kez Manşet’e konuştu. Antalya’da bulduğumuz Ateşgül, arkadaşımız Hakan Yaman’ın sorularını cevapladı. 29  Mart’ta yapılan yerel seçimlerde ortalarda hiç görünmeyen ve seçim kampanyalarına katılmayan  Ateşgül’ün ismi son günlerde medyada ve kamuoyunun gündeminde sıkca yer aldı. Ateşgül işte bu noktada suskunluğunu bozdu ve MANŞET gaztesinden Hakan YAMAN' a konuştu.

“Aradan bir 5 yıl geçti. AKP döneminde Hasan Balaman Bey zamanında Isparta iyi veya kötü hizmetler aldı.  Bu konular; bu süre içerisinde de  benim dosyalarımda incelendi, müfettişlerde geldi inceledi, iktidarın gücüde vardı, Her şey vardı, Çıksaydı zaten Sayın Hasan Bey beni 10 defa ipe çekerdi”

H.YAMAN: Sizin Belediyede yeniden görev almanın konusunda basında haberler çıktı. Yeniden belediyeye dönecekmisiniz?

ATEŞGÜL :  Şimdi bu konuda bir şey söylemem yanlış olur. Beni göreve getirecek olan kişi eniştem. Ben eniştemle 5 yıl beraber çalıştım. Gayret gösterdim. İyi yaptım, kötü yaptım.  Yanlışlarımda olmuştur. Herkesin bir yanlışı vardır. Her seçim kampanyasında benim üzerime çok gidildi. Gidilince, benim yapmam gereken tek şey kendimi geri çekmekti. Doğrusuda  o idi. Hiç bir seçim kampanyasına katılmadım. Isparta’ya geldiysem dahi hiçbir ev toplantılarına, mitinglere, partiye  dahi gitmedim,

H.YAMAN :  Neden gitmediniz? Bu sizin tasarrufunuz muydu yoksa gerçekten ailede böyle bir  karar mı alındı? 

ATEŞGÜL: Hayır, bu şekilde karar alınmadı. Ben sadece partimize, belki bir zararım olur, hem enişteme, bir zararım dokunur düşüncesiyle hareket ettim. Ve kendimi Antalya’ya çektim. Zaten uzun süre Antalya da daha önceden Ankara’da  kalıyordum. Çocuklarımın başında, torunumun yanındayım, Seçimlere katılmadım. kampanyayı takip etmedim sizlerde biliyorsunuz. Yani çok şey söylendi. 2004 yılında  seçimlerini  hem siyasi çevreler hem akraba  çevreleri, bunlar konuşuldu, bunlar  yazıldı bir yerde. Ama bir 5 yıl geçti, içinde bizim olmadığımız bir 5 yıl, Ama hiçbirşeyim çıkmadı. Evet yanlışım vardı, işini göremediğim insanlar vardır, gördüklerim vardır. Onlar ayrı bir konu, Ve ben kampanyaya katılmadım. Yedişehitler Mahallesindeki toplantıyla ilgili konuda eniştemle konuştuk,  evde beraberdik  . Seçim kazanıldı.4-5 günlüğüne orada kaldım. Hayırlı olsun dedim, Tebrik edip, kutladım tekrar döndüm,

H.YAMAN : Şimdi Isparta kamuoyu ikiye bölündü. Yani ben öyle hissediyorum. Bir kısma insanlar  sizin gelmenizi  istiyorlar. Ama belirli bir grup var ki bu grup MHP kanadında belediye içinde sizin gelmenizi istemiyorlar. Yani gelirseniz onlar ikinci planda kalacaklarını  düşünüyorlar. Bu değerlendirmeyi, bu görüşleri ve bu yorumları nasıl değerlendirirsiniz?

ATEŞGÜL : Şimdi  ben bu arkadaşların böyle  ikinci dereceye düşecekleri gibi şeylere katılmak istemem, Ben kendi dönemimde, eniştemle beraber çalıştığım dönemde belli hizmetler verdiğimi zannediyorum. Ben halkla,vatandaşla birlikte olmayı,  sorunlarını  çözmeyi, onlara yardımcı olmayı gerçekten seven,  isteyen biriyim.

Ben teknik bir insan değilim. Ben biyologum. Ben biyologlukla ilgili bir işte yapmadım. Ticarete atıldım.  İnsanlarla haşır neşir oldum. Benim mesleğim halıcılıktı. Pazarlarda uğraştım, imalatını yaptım, Yani bir şeyi alıyorsunuz sıfırdan imal ediyorsunuz. İdarecilik sırrı da böyle, Önünüze gelen bir sorunu alıyorsunuz, o sorun çözülünceye kadar o işi takip etmek zorundasınız. Benim mizacım bu, Yani bir sorun varsa, o sorun çözülünceye kadar ben o işin takipçisiyimdir.

Bugün git yarın gel, tamam  oldu bitti veya biz bu işi yapamıyoruz şeklinde olupta göndermedik. Son zamanların moda tabiriyle insanların gazını almak falan bunlar yanlış şeyler. Bu cümleler bu kelimeleri  de maalesef duyuyoruz. Önemli olan insanların derdiyle uğraşmak.  Biliyorsunuz, bugün için Isparta Belediyesi’nin en büyük sorunu işsizlik. Isparta insanın en büyük sorunu işsizlik. Bu konuda herkese iş sözü vermek oda yanlış bir şey, Belediyenin mevcudu belli, kapasitesi belli, alacağı belli, borcu belli, yapacağı belli, 

H.YAMAN: Siz şuanda aktif görevde olmamanıza rağmen hatta Isparta’da olmamanıza rağmen sizi günde yüzlerce insan arıyor işinin görülmesi için hala sizden medet umuyorlar. Bu sizin geçmişte yaptıklarınızın bir işareti, bir gücü, değil mi?

ATEŞGÜL: Tabi ki, beni aramalarından memnuniyet duyarım. Demek ki  ben zamanında iyi şeyler yapmışım, Beni seven insanlarım var. Bu konuda benden yardım isteyenlerde oluyor.Ön ayak olmamı isteyenlerde oluyor.  Ben burada izahını yapıyorum, görevde olmadığımı da söylüyorum. Ama ulaşabildiğim yerler olursa, yapabileceğim işler olursa onunla ilgili arkadaşlara iletmeye çalışıyorum. Yani gelip gidip görevde olmadığım için belediye işlerine karışmış değilim.

H.YAMAN: En azından size gelen talepleri belediye ye iletiyor musunuz?

ATEŞGÜL : Evet tabiki de. Beni arayan daire müdürlerim oluyor.  Konuştuğumuz insanlar oluyor. Şöyle sorunun olduğundan bahsediliyor düşünceniz nedir şeklinde?  Şimdi benim talimat verme gibi bir yetkim yok. Bir yanlışlık varsa söylüyorum. Başka bir şey yapma gücüm, kudretim de yok.  Görevde değilim çünkü. Görevde olduğum süre içerisinde de böyle bir gücü, böyle bir kudreti başka manalarda kullanmadım. Vatandaşın lehine olsun istedim. İşleri bitsin istedim. Ağlayıp gelen, gülerek gitsin istedim . Ben hep bunları yaptım.

H.YAMAN: Peke geriye dönüp baktığınız zaman o 5 yıl süre içerisinde gerçekten belediye de ikinci adam olarak hatt hatta birinci adam olarak tüm işleri başardınız yada başkanı çoğu zaman ipten aldınız. Başkanın yapabileceği, istemeyereke olsa yapabileceği yanlışları engellerdiniz. 

ATEŞGÜL: Ben birinci adam kelimesini kesinlikle kabul etmem. Belediyelerde kim olursa olsun birinci adam Belediye Başkanıdır. Belediye Başkanı her şeyden sorumlu kişilerdir. Çünkü seçilmiş kişidir, bizler atanmış kişileriz. Bizler sonradan işe giren insanlarız.  O konuda ikinci adam kelimesini de yakıştırıyorlarsa da ayrı konu ama ben hiçbir zaman Isparta Belediyesinde birinci adam oldum yada ikinci adamım, bu tür şeylere  yanlış bunlar hep kullanıldı. Belediyeyi işte Ateşgül  idare ediyor, kız kardeşi idare ediyor şeklinde muhalefet oldu.

H.YAMAN :  Bunlar yakıştırmaydı değil mi ? Mehmet Bey?  Peki  şöyle diyebilirmiyiz  ‘Meyveli ağaç taşlanır’ diyebilirmiyiz 

ATEŞGÜL:  Evet bunlar yakıştırmaydı tabiki de. Olaya şöyle bakabiliriz : Benim eniştem 40 bin oy aldı. 100 bin oy kullanıldı son seçimde. Karşımızda  60 binlik yine muhalefet var. Bu 60 bin muhalefetlilerin içerisinde beni sevende vardır, sevmeyende olacaktır. 

Bize gönül vermiş 40 bin kişinin içerisinde beni sevende vardır sevmeyende, Herkes Mehmet Ateşgül’ü sevecek diye bir şey yok.  Bugün bütün secimler de böyledir. Bir muhalefet kesim vardır, bir iktidar kesim vardır. Muhalefet muhalefetliğini yapacaktır. Ki karşımızdaki yüzde 60 ‘lık  muhalefet! Beni istemeyenler tabiki de olacaktır. Olacak ki siyaset anlamında beni kullanaraktan, yıpratmaya çalışacaklardır, Hem beni hem de eniştemi daha doğrusu Belediye Başkanımızı,  

H.YAMAN: Biraz önce söyledik. Bir kısım insan hala sizin gelmenizi istiyor. Bunu nasıl yorumluyorsunuz? Çözüm noktası olarak mı görüyorlar yada Belediye’nin halkla ilişkiler açısından diyalogları yetersiz mi? mevcut çalışanlar , Bu diyalogu kuramadılar mı? Halktan kopuk mu?

H.YAMAN: Şimdi tabi eniştemin kurduğu bir kadro var. Bu kadro elinden gelen bütün çabayı gösteriyor. Çalışan arkadaşlarımızda gerçekten canla başla çalışıyorlar. Tüm başkan yardımcılarımız, daire müdürlerimiz diğer birimlerdeki arkadaşlarımız çalışıyorlar. Ama halk herhalde istiyor ki biz belediye ye girdiğimiz zaman benim bu geçmişte onlara karşı vermiş olduğum hizmetin devamını istiyorlar.

Ben öyle görüyorum. Muhatap bulamamak diye bir şey yok. Muhatap her yerde var. Her birimin bir muhatabı var. Ama vatandaş zora tatmin oluyor, olmuyor, İşi görülüyor, görülmüyor. Herkesin işi görülecek diye de bir şey yok. Bu bana gelse de böyle diğer birimlerde ki  başkan yardımcılarına da gitse de böyle.

Ama nihayetinde biz oranın yerli insanıyız. Ben Isparta’nın yerlisiyim. Her gelene elimden geldiği kadarıyla işini görmeye gayret gösteriyorum. İlgili daire müdürlerimizle görüşüyorum, başkan yardımcılarımıza konuyu iletiyorum olmadığı halde o günün sabahında veya akşamında başkanıma bu konuyu iletiyorum.

Görev yaptığım  süre içerisinde başkanımla sabah beraberim, akşam beraberim bir aile bütünlüğümüz var. O gündüz benim belediye başkanım akşam eniştem. Bu konularda vatandaşın arzusu isteği, yani başkana daha çok ulaşabilmenin yolunun benden geçtiği, akrabalık bağımız olmasından kaynaklanıyor da olabilir, benim verdiğim hasbel kadar hizmetlerden de olabilir. 

H.YAMAN : Aile içerisinde bir kırgınlık yok değil mi?

ATEŞGÜL : Hayır hiçbir şekilde yok,

H.YAMAN:  Peki başkanla zaman zaman görüşüyorsun  gerek telefon, gerek yüz yüze görüştüğünüzde başkan  hiç itirafta bulunuyor mu?  sizin yokluğunuzu arıyor mu? Yada sana ihtiyacım var diyor mu?   ATEŞGÜL: Bu  konuda biz hiçbir  şeyi gündeme  getirip konuşmadık. Kardeşimle konuştuğum zamanlar oldu.  Yani eniştem beni tekrar göreve getirir misin, veya seni tekrar göreve getireceğim diye bir şey aramızda geçmedi. Ama gündem gazeteci arkadaşlarımız, basın bunu kovalıyor. Gündeme getiriyorlar ve getirmeye devam ediyorlar, 

H.YAMAN: Kamuoyu bu mesajı sizden  bekliyor.  Ateşgül Isparta’ya yada Isparta Belediyesine dönecek mi? Dönmeyecek mi?

ATEŞGÜL: Tabi görev verilirse gelirim. Ama verilmezse  ben  şuan Antalya’dayım,  Çocuklarımla, torunlarımla başbaşayım, Ben emekli de olmuş bir  insanım. Yani görev verilirse gelirim, Görevden kaçmam,

H.YAMAN: Başkandan beklentileriniz nelerdir?

ATEŞGÜL : Ben eniştemle birlikte beş yıl bir  görev yaptım. Beni danışmanlığa getirdi. Başkan yardımcılığına getirdi. Benim hayatımda olabileceğim, yükselebileceğim en büyük makamlara, mevkilere kendisi sayesinde, partimin sayesinde geldim. Ama belli bir seçim süreci yaşadık. Bu seçim sürecinde muhalefetlerimiz olsun bizim kendi içimizdeki insanlar olsun, bir sürü karalama kampanyalarına giriştiler, İftiralara uğradım, uğramadım değil, Nerde benim yatlarım, katlarım, arabalarım, otellerim nerde benim ihtişamlı hayatım nerde?

Bunlar geçen 5 yıl boyunca bu en son seçimlerde böyle bir şeyin olması durumunda zaten benim eniştemin   seçimi kazanma durumu gibi bir şey olmayacaktı,  2004’te  kim durabilirdi bu AKP rüzgarının  önünde. 2004 yılında seçimin mağlubiyetinin Ateşgül  olduğu her yerde yazıldı, çizildi, bunlar konuşuldu. Ev toplantılarında konuşuldu, seçim meydanlarında konuşuldu. Benim gücüm  Osmaniye ye kadar mı gitti. Bütün Türkiyede’ki MHP’nin seçiminin kaybedilmesinin nedeni olan bir kişimiyim ben.  Bunlar kullanıldı. 

Ama aradan bir 5 yıl geçti. AKP döneminde Hasan Balaman Bey zamanında Isparta iyi veya kötü hizmetler aldı.  Bu konular; bu süre içerisinde de  benim dosyalarımda incelendi, müfettişlerde geldi inceledi, iktidarın gücüde vardı, Her şey vardı, Çıksaydı zaten Sayın Hasan Bey beni 10 defa ipe çekerdi,

H.YAMAN: Gördüğüm kadarıyla bir arabanız bile yok?

ATEŞGÜL:  Ben şuanda Isparta’da eşimin dairesinden kira alarak,  emekli maaşıyla geçinen biriyim. İki tane dünürüm var. Bir tane torunum var onlarla beraber hayatımı sürdürmekte olan biriyim. Ve benim onure olmaya ihtiyacım var. Eniştem yani belediye başkanım partilim demeli ki: “ Tam aradan bir beş yıl geçmiştir. Bu beş yıl da senin bir hizmetlerin vardı. Bu söylentiler dedikodudan ibarettir. Hiçbir şeyin yoktur” deyip benim aklanmam gerekir. Benim  başka bir şeyim yok varsa  bu konularda duyduğu bildiği varsa mahkemeler açık. Elinde belgesinin olmasına da gerek yok. Belgesiz  bir şeyim varsa oda ortaya çıksın. Ben aklanmak, onure olmak istiyorum.İnsanların onuruyla, gururuyla  oynamak kadar kötü bir şey yok. Bunlar ayıp ve günah şeyler.

H.YAMAN: Basında ve kamuoyunda adınız gündeme geldiği zaman, bu konuda olumla ve olumsuz tepkiler aldınız mı?

ATEŞGÜL: Bugüne kadar 4-5 gazetede; bu gazetemizin güzide insanları, köşe yazarları benimle ilgili olumlu-olumsuz düşüncelerini, hepsini beyan ettiler. Bu konuda internet sitelerinde çokta yorum yapıldı. Hakkımda yorum yapan kişileride iyi veya kötü kim benim hakkımda ne bildiyse ne düşündüyse hepsine saygı duyuyorum ve teşekkür ediyorum. Beni bilmeyenlerin, beni tanımamış olanların menfi yorumlarını da okudum. Bunlar keşke beni tanımış olsalardı. Haber32'nin yazdığı  bir yazı var “Neden Ateşgül” diye, “NEDEN ATEŞGÜL OLMASIN” ki. Özellikle benim gururumun onure edilmesinden başka bir arzu ettiğim bir şey yok.  Görev verilirse koşa koşa gelirim. 

H.YAMAN: MHP kanadından nasıl tepki aldınız?

ATEŞGÜL: Hem eski yöneticilerimizden hem mevcut seçilmiş yöneticilerimizden diyaloglarım gayet iyi. Gelmem yönünde görüş bildirenlerde var. Başkanın yanında olacağımdan mutluluk duyacak  olanlarda var.  Kendilerine teşekkür ediyorum.

H.YAMAN: Bizi kabul edip sorularımızı cevapladığınız için teşekkür ederiz.

ATEŞGÜL: Bende sizlere teşekkür ederim,bana açıklama fırsatı verdiğiniz için.