Bu hocayla gitmez

 Her zaman söylemişimdir, Süper Ligde Fenerbahçe, Teknik Direktörü olan Aykut Kocaman’a iki gömlek fazla diye. İşte bu konuda Ispartaspor için de aynı görüşteyim. Çünkü Ispartaspor Teknik Direktör daha doğrusu Teknik Sorumlu Soner Büyükergün için iki gömlek büyüktür.

Diyeceksiniz ki bunu nereden çıkardın? Bunu görmeyecek ne var ki? Her şey ortada. 17 maçta sadece 2 galibiyet ve 2 beraberlik alarak 8 puan toplayabilen bir Teknik Sorumlu ne kadar başarılı olabilir ki. Onun için, Ispartaspor’un bir gün daha kaybedecek hali kalmamıştır ve derhal Teknik Direktör yani Teknik Sorumlu Soner Büyükergün ile yollar ayrılmalı ve Teknik heyette kan değişikliği yapılarak yeni bir Teknik Heyet ile anlaşılmalıdır.

Teknik Sorumlu Soner Büyükergün kötü biri midir? Hayır. Son derece iyi niyetli ve bugüne kadar da Ispartaspor için gerçekten büyük emeklerde bulunmuş bir kişi. Ancak, iyi niyetli olmak ve gayret göstermek her defasında başarıyı getirmiyor. Yani, elinden geleni yapıyorsun ama bu kadar işte.

Neticede, Soner Büyükergün’ün teknik kapasitesi, diğer bir deyişle takıma verebileceği katkı bu kadar. Devre arası sonuna kadar bekledik başarıyı göremedik. Takım ikinci yarı hazırlıkları için Antalya’ya gitti. Herhalde Soner Hoca orada takımı güzel bir şekilde ikinci yarıya hazırlayacaktır, teknik ve taktik bakımından takımı zenginleştirecektir diye düşündük. Ama nafile. Orada oynanan hazırlık maçlarında alınan sonuçlar da aynı ligdeki sonuçlar gibi. Yani hezimet devam ediyor. Ispartaspor için değişen bir şey yok.

Dolayısıyla Soner Hoca Ispartaspor için yeterli değil. Bunu görmek için illa spordan anlamak da gerekmez. Sokaktaki sıradan bir vatandaşa sorsanız önce takımın ligdeki durumuna bakar ve hemen Soner Hoca’nın notunu verir. Onun için buradan açıkça söylüyorum ki, Ispartaspor’un artık başarısızlıklara tahammülü kalmamıştır. Her geçen gün Ispartaspor’un aleyhine olmaktadır. Artık takımın daha iyi günlere doğru yelken açması gerekmektedir.

Bir diğer konu da  Ispartaspor’daki yönetim durumu ve olayın siyasi tarafı. Bir çok kez spora siyaset karışmamalı diye söylenir, söyleriz ama öyle olmaz ve spora bir şekilde siyaset karışır. Örneğin, bugünkü yönetimin % 80’inin MHP’lilerden oluştuğu gibi. Ben bu noktada Isparta Milletvekillerine açık mektup sunuyorum. Şehrinizin takımı amatör kümeye düşüyor, siz seyrediyorsunuz.

Takıma sahip çıkıp ligde kalmasını sağlarsanız Isparta’da büyük puan toplansınız ve kahraman olursunuz. Böyle bir fırsatı kaçırmak istemezsiniz herhalde! Bilindiği gibi önümüzde genel seçimler var. Isparta’da da Ispartaspor’a gönül veren en az 15 bin taraftar var. Takıma sahip çıkıp bir şeyler yaparsanız bunun karşılığını sandıkta alırsınız. Yapmazsanız da alırsınız.

Yani eğer, bunun tam tersini yaparsanız Isparta’da 15 bin sporseverden oy alamazsınız. Bu açıkça ortadadır. Takım şampiyon olup bir üst tura çıkarsa hem şehir hem sizler de bir üst lige çıkarsınız. Takım amatör kümeye düşerse sizler de sandıkta gömülür gidersiniz.

Köşe yazımın son konusu ise, sayın Mustafa Kaya ile ilgili. Bilindiği gibi Isparta Mustafa Kaya ismini aslen Yalvaçlı olup, ticari faaliyetini İstanbul’da sürdürmekte olan Hasan Köstüklü’nün Ispartaspor’a Başkan olması olayları ile tanıdı. Ancak, 1,5 ay süren bu çalışmalardan bir sonuç alınamadı ve Hasan bey kulübün başına gelemedi. Bizde bu konudaki kamuoyunun düşüncelerini açıkça köşemize taşıdık. Bundan sonra böyle bir durum olursa yine taşıyacağız. Bundan kimsenin şüphesi olmasın.

İşte, Hasan Köstüklü’nün başkanlık olayının olmaması üzerine kapanmakta olan bu konu, o dönemde konunun İstanbul ayağını yürütmekte olan Mustafa Kaya’nın girişimleri ile yeniden yeşerdi. Bu bence Ispartaspor için son derece önemli ve sevindirici bir gelişmedir.

Çünkü, Mustafa bey ile sürekli görüşüyoruz. Kendisi, geçtiğimiz haftalarda Isparta’ya geldi ve bire bir görüşmemiz oldu ve bu görüşmeden sonra İstanbul’a giderek Ispartaspor konusunu İşadamı Hasan Köstüklü bey ile bir kez daha masaya yatırdılar ve bu masadan Ispartaspor için hayırlı bir karar çıktı.

Çünkü Hasan bey ve Mustafa bey ilk devrenin son haftalarında futbolculara verdikleri teşvik priminin yanında Ispartaspor’a destek vermeye devam kararı aldılar. Bu doğrultuda ilk olarak takım hemen Antalya’da kampa alındı ve giderleri Hasan Köstüklü bey tarafından karşılanacak.

Mustafa bey bununla da yetinmedi ve geçtiğimiz gün 31 Ocak tarihi itibariyle yeniden olağanüstü kararı alan yönetimin bu kararı çerçevesinde Ispartaspor’a güzel günler getirecek güçlü bir yönetim oluşturulması için çalışmalara başladı. İstanbul’daki Ispartalı işadamları ile görüşmeler yaptı. Mustafa beyin haklı olarak bu noktada yerel yönetimlerden de destek talebi var. Bu konuda son derece haklıdır.

Yazımın sonunda; İl Genel Meclisi üyesi Fevzi Özdemir ile ilgili de birkaç satır yazmadan geçemeyeceğim. Bilindiği gibi Ispartaspor’un son yapılan kongresinde il Genel Meclisi Fevzi Özdemir’e başkanlık teklifi götürüldü ve ‘Şahsınızın başkanlığında güzel bir yönetim oluşturalım’ denildi.

Fevzi bey buna ‘hayır’ cevabını verdi. Bunun üzerine yönetime Kulüp eski başkanlarından Selçuk Tık talip oldu ve takımı kampa götürecek yer tahsisini bile yaptı. Ben öncelikle burada şunu söyleyeyim ki, ben ne Selçuk Tık tarafındanım ne de başka bir yönetim tarafındanım. Benim tek amacım ve hedefim var Ispartaspor’un iyi yerlere gelmesi. Yani, bu yıl ligde kalabilmesi.

Neticede; mevcut yönetim Selçuk Tık hakkında suçlamalarda bulunuyor, Selçuk Tık ve ekibi de mevcut yönetim hakkında basın üzerinden suçlamalarda bulunuyorlardı. Biz de geçtiğimiz hafta Levent arkadaşımla birlikte ‘en iyisi biz iki tarafı da bir araya getirelim, alacak olan alsın, verecek olan versin ve konu sonuca bağlansın’ düşüncesi ile harekete geçtik.

Selçuk Tık ile görüşüp konuyu anlattık ve kendisini görüşme konusunda ikna ettik. Levent arkadaşım da Ispartaspor yönetiminden Mustafa Yavuz Öz beyle görüştü. Yavuz Öz kendisine ‘Bu benim tek başıma vereceğim bir karar değil, arkadaşlarla görüşüp sana döneceğim Levent’ dedi.

Ama aradan bir saat geçtikten sonra Levent arkadaşıma dönen Mustafa Yavuz Öz değil, kulüpte hiçbir yöneticilik veya başka bir görevi olmayan İl Genel Meclisi Üyesi Fevzi Özdemir oldu. Levent arkadaşım durumu bana aktarınca Fevzi beyi bir de ben arayayım dedim ve aradım. Fevzi bey, bu görüşmemizde Selçuk Tık ve ekibine güvenmediğini ve şuanda kendisinin kulüpte olduğunu söylemesi üzerine, ‘O zaman siz kulübün başkanı olun, ekibinizi kurup göreve gelin ve kulübü yönetin’ dedim.

Fevzi bey bunu asla kabul etmedi. Konuşmasının her bölümünde de ‘kafan basmıyor mu senin?’ gibi söylemlerde bulundu. Selçuk Tık ile yaptığımız görüşmede de sayın Tık, Fevzi Özdemir’in kendisine ‘beyinsiz’ dediğini söylemişti. Şimdi kendisine soruyorum. Fevzi bey, bu alemin akıllısı sen misin? Senden başka akıllı yok mu bu toplumda.

Spor açısından sen ne biliyorsan bende onu biliyorum. Senden fazlam vardır eksiğim yoktur. Ispartaspor’u sevmen güzel bir olay ama bunu başkalarına hakaret ederek yapamazsın. Senin ve kimsenin böyle bir hakkın yoktur, olamaz da.

Saygılarımla…