HER 4 AMPULDEN 1’İ HES: Şubat 2012- Ocak 2014 arasında DSİ 18. Bölge Müdürü olarak da görev yapan Murat Acu: ''Enerji arz güvenliğinin teminatı Hidroelektrik Santral’dir (HES). Her 4 ampulden 1’i HES…''

Genel Müdür Murat Acu, gelecek 20 yıl içerisinde Dünya’da gıda, su ve enerji talebinin yüzde 30 ilâ 50 oranında artacağı kuramını ortaya attı: ''Türkiye’de gıda, su ve enerji güvenliğinin teminatı DSİ’dir. Etkin yatırımlar devam ediyor.''

En büyük açık enerji: Su verimli kullanılmalı

Fosil kaynak açısından fakir olan Türkiye’de en büyük dış ticaret açığının enerjiden oluştuğunu kaydeden Genel Müdür Acu, bu nedenle Hidroelektrik Santral’in (HES) çok kritik önem taşıdığını söyledi. 

GIDA, SU, ENERJİ AÇLIĞI İLE MÜCADELE

Devlet Su İşleri (DSİ) Genel Müdürü Murat Acu, güvenlik açısından bu 3 değerin çok kritik eşik olduğunu söyledi.

Dünya Ekonomik Forumu’nun 2011 ve 2013 yılındaki “Uluslararası Sürdürülebilir Kalkınma Raporu”na göre su, gıda ve enerjiye olan talebin önümüzdeki 20 yılda; %30 ilâ 50 oranında artacağını ifade eden Acu, şöyle dedi:

''Bu çerçevede DSİ hayata geçirdiği sulama yatırımları ile gıda güvenliği meselesinin çözümüne büyük katkı sağlamaktadır.

DSİ yatırımları; tarım, endüstri, enerji ve hizmet sektörlerinde büyük önem taşımakta, gerek gıda güvenliğinin temini gerekse enerji arz güvenliğinin sağlanması hususlarında önemli bir işlev görmektedir. Bu yatırımlar aynı zamanda sel gibi afetlere karşı da vatandaşlarımızın can ve mal emniyetini sağlamaktır. DSİ tarafından hayata geçirilen yatırımlar yeni iş sahaları ve gelir getirici faaliyetlere zemin hazırlayarak ekonomik ve sosyal yaşama doğrudan ya da dolaylı olarak etki etmektedir. 

DSİ Genel Müdürlüğü 4 sektörde faaliyetlerini sürdürmekte olsa da vatandaşlarımız tarafından daha ziyade Baraj inşa eden kuruluş olarak bilinmektedir. Bu bağlamda geriye dönüp bakıldığında DSİ tarafından 1 073 adet baraj ve gölet ile 65 adet hidroelektrik santral tamamlanarak işletmeye açılmıştır. Bu baraj ve hidroelektrik santraller arasında dünyanın en yüksek ve büyük barajları arasına ismini yazdıran Atatürk, Keban, Karakaya, Altınkaya ve Oymapınar gibi barajlarımız da bulunmaktadır. Son dönemde Deriner, Ermenek ve Çine barajlarımız hizmete alınmış olup bu barajlarımızda dünyanın sayılı büyük ve yüksek barajları arasına girmiştir. Hâlihazırda inşa halinde olan Yusufeli ve Ilısu Barajlarımız da tamamlandıklarında ülkemizin gurur kaynağı olarak üst sıralara yerleşeceklerdir.

Ziraî gelişmede su, en önemli girdilerden biridir. Toprakta bitki için gerekli olan nemi temin ederek verimi artırmanın yanı sıra, sektörü iklim şartlarından bağımsız kılmakta, ilâve istihdam yaratmakta, kırsal alanda gelir dağılımını düzeltmekte, gübre kullanımına imkânı oluşturmakta, üretimin çeşitlenmesine ve tenebbüt müddetinin uzunluğuna bağlı olarak birim alandan birden fazla ürün alınmasına imkân vermektedir. 

Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü içme suyu temini hususunda daha önce nüfusu 100 000’i aşan yerleşim yerlerinde çalışmalarını sürdürmekte iken 1053 sayılı Kanunun 10. maddesinin 1. fıkrasında yapılan değişiklik ile belediye teşkilatı olan yerleşim yerlerine içme, kullanma ve sanayi suyu sağlanması yönünde yetkilendirilmiştir. 

Kuruluşumuzca içme suyu faaliyetlerine başlanılan 1968 yılından bugüne kadar; 41 milyon nüfusa Avrupa Birliği standartları kalitesinde, bugün için yılda toplam 3,76 milyar metreküp içme suyu sağlanmaktadır. Bir başka deyişle ülkemizin içme, kullanma ve sanayi suyu ihtiyacının yarısından fazlası DSİ tarafından yapılan içme suyu tesislerinden karşılanmaktadır. 

İnşaatı devam edem 46 adet yerleşim yerindeki tesisler tamamlandığında yaklaşık 23 milyon kişiye daha yılda 1,74 milyar m³ içme suyu sağlanmış olacaktır.

Plânlama, proje ve inşaat aşamasındaki tesislerin de tamamlanmasıyla yıllık ilave 1,61 milyar m3 içme suyu daha temin edilmiş olacaktır. 

33 ilde yapımı tamamlanmış olan 75 adet arıtma tesisinden yılda 2,81 milyar m³ AB standartlarında arıtılmış su üretilerek halka sunulmaktadır. Ayrıca 17 ilde inşaat ihale süreci ve/veya inşaatları devam etmekte olan arıtma tesisleri tamamlandığında ilave yılda 500 milyon m³ arıtılmış su sağlanmış olacaktır.

Gelecek projeksiyonlarında sorunlu alanlardan bir tanesi de enerji sektörü olarak gösterilmektedir. Sürekli artan enerji ihtiyacı ve bu ihtiyacı karşılamakta yetersiz kaldığı gibi çevre kirliliğine de sebep olan fosil kaynakların tükenişi, bütün dünyayı yenilenebilir enerji kaynaklarına yönlendirmiştir. 
  
Ülkemizde de manzara farklı değildir. Fosil kaynaklar bakımından zengin olmayan ülkemiz enerji ihtiyacının büyük kısmını ithalat yolu ile karşılamaktır. Bu durum altyapı yatırımlarına aktarılacak kaynaklarımızın yurt dışına çıkmasına sebep olmaktadır. Bu sebeple tıpkı dünyada olduğu gibi ülkemizde de yerli ve yenilenebilir kaynakları devreye sokulması konusunda farkındalık oluşmuş ve bu yönde ivme kazanan çalışmalar çoğalmıştır.

Ülkemiz koşulları göz önünde bulundurulduğunda; ülkemizin topoğrafik yapısı, uygun su kaynaklarımız, ekonomik ve çevresel şartlar hidroelektrik enerjinin ülkemiz için alternatifleri arasında en uygun enerji türü olduğunu ortaya koymaktadır.

Türkiye’de teknik ve ekonomik olarak değerlendirilebilir hidroelektrik potansiyel 157 milyar kWh olarak hesaplanmıştır. Günümüz itibariyle Türkiye’de (özel sektör kamu beraber) 566 adet hidroelektrik santral işletmede bulunmaktadır. Bu santraller; 26 230 MW kurulu güce ve toplam potansiyelin % 55’ine karşılık gelen 90 971 GWh yıllık ortalama üretim kapasitesine sahiptir.  

Hidroelektrik potansiyelin enerjiye dönüştürülmesi sürecinde DSİ bu alanda oluşturulan 26 230 MW Kurulu gücün 12 369 MW’sini (% 47) gerçekleştirmiştir.   

DSİ tarafından tamamlandıklarında büyük bir enerji üretim kapasitesine sahip olacak Ilısu, Yusufeli ve Silvan gibi dev baraj ve hidroelektrik santrallerin yapımına devam edilmekte olup, Ilısu ve Silvan Barajlarını 2017, Yusufeli Barajı’nın 2018 yılında tamamlanması planlanmaktadır. Bu barajlar tamamlandığında ekonomiye, Ilısu 965 Milyon TL, Yusufeli 450 Milyon TL, Silvan ise sulamayla birlikte 1 Milyar TL’lik katkı sağlayacaktır.''

Kapalı Sulama Sistemi ve Teknik Ziraat gelirleri çok yükseltir

Devlet Su İşleri (DSİ) Genel Müdürü Murat Acu, çarpıcı mesajlar verdi:

SULAMA:

Türkiye’de 85 Milyon Dekar araziyi sulamak mümkün. Şu an itibariyle 62 Milyon Dekar arazi sulanıyor. 2019 yılına kadar hedef 10 Milyon Dekar daha açmak

İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ

Küresel Isınma ve İklim Değişikliği ile mücadele bağlamında Kapalı Devre Sulama Sistemleri’ni yaygınlaştırıyoruz. 140 Bin Hektar’da (Ha.) yenileme yapıyoruz

TEKNİK ZİRAAT

Çiftçi, Teknik Ziraat’a geçmeli. Sulu tarım ile birlikte şekerpancarı, çiçek bahçesi, susam, çilek sair üretimi başlar. 10 Milyon Dekar arazinin sulanması demek 10,9 Milyar TL zirai gelir artışı anlamı taşır.

''Ülkemizde 85 milyon dekar araziyi sulamak mümkündür. Şu an itibariyle 62 milyon dekar arazi sulanabilmektedir. Bu da toplam arazimizin % 73’üne tekabül etmektedir. Hedefimiz 2019 yılına kadar takriben 10 milyon dekar arazi daha sulamaya açmaktır. Böylece yıllık ilave 10,9 milyar TL zirai gelir artışı sağlanacaktır.

DSİ Genel Müdürlüğü olarak Bakanımızın talimatlarıyla “Türkiye'yi Dünya’nın gıda üretim ve ihracat merkezi haline getirmek” adına sulama tesislerine en az depolama tesisleri kadar önem vermekteyiz. Depolama tesislerinden yeterli faydayı almak için sulama tesislerini, depolama tesisleri ile aynı anda bitirmek istiyoruz. Hatta sulamaları kısım kısım açmayı, vatandaşımızın sulamanın faydasından, bereketinden yararlanmasını istiyoruz. 
Şu gerçek ki; DSİ tarafından geliştirilen sulama projeleri ürün çeşitliliğine ciddi etki yapmaktadır. Geliştirilen sulama projelerinden sonra şekerpancarı, çiçek bahçesi, baklagiller, susam, her çeşit sebze, çilek, ayçiçeği ve ikinci ürün gibi bitkilerde çeşitlilik görülmektedir.  Sulamadan önce kuru tarım yapılan alanlarda hububat ağırlıklı ekim yapılırken, sulamadan sonra ürün çeşitliliği meydana gelmektedir. Hayata geçirilen ve bundan sonra tamamlanacak bu projeler ile ülke tarımı, ilkel ziraattan, daha etkin ve yoğun teknoloji kullanımını gerektiren modern ziraata geçmektedir.  

Ayrıca klasik sulama sisteminden modern sulama sistemine geçilmesini sağlayacak yenileme projelerine de özel önem veriyoruz. 2016, 2017 ve 2018 yıllarında 140 000 hektar arazide yenileme çalışması gerçekleştirmeyi hedefliyoruz.'' 

1. 6 Milyon kişiye temiz su

Genel Müdür Murat Acu, Sudan, Cibuti, Nijer, Somali, Burkina Faso, Mali, Moritanya, Etiyopya’da 457 kuyu açtıklarını; 1 Milyon 653 Bin kişiye temiz su temiz ettiklerini söyledi.

Acu, şöyle konuştu:

''DSİ Genel Müdürlüğü olarak, Ülkemizde su kaynaklarının değerlendirilmesi adına ciddi çalışmalar yapılmaktadır. Bunun ile birlikte gönül coğrafyamız olan ülkelerle de sıkı işbirliği halinde olduğumuzu da belirtmek isteriz. Bu bağlamda Cibuti’de, Makedonya’da, Slovenya-Karadağ işbirliğinde su kaynaklarını değerlendirmek adına çalışmalar yapılmaktadır. 

Afrika’da “kara kıtada” yaşayan insanlara su temini konusunda çalışmalar devam etmektedir.
2005 yılından bu yana Sudan’da, Cibuti’de, Nijer’de, Somali – Somaliland’de, Burkina Faso’da, Mali’de, Moritanya’da, Etiyopya’da toplamda açılan 457 adet kuyu ile 1.653.220 kişiye yetecek temiz içme-kullanma suyu sağlanmıştır.''

16 Baraj 1 HES bitecek

''2016 yılı da geçmiş yıllarda olduğu gibi Genel Müdürlüğümüz tarafından son derece önemli yatırımların gerçekleştirileceği bir yıldır. 2016 yılı içinde büyük su işleri kapsamında 16 baraj, 1 adet hidroelektrik santral, 35 adet sulama tesisi, 24 adet içme suyu, 7 adet Atıksu arıtma tesisinin tamamlanması hedeflenmektedir. Ayrıca küçük su işleri kapsamında da 148 adet gölet ve sulama tesisi, 6 adet yerüstü sulama suyu tesisi ve 160 adet taşkın koruma tesisinin tamamlanması hedeflenmektedir. ''   

KÜNYE: DSİ

Devlet Su İşleri Genel Müdürü Murat Acu, Teşkilât kuruluş amacını ve yapısını da şöyle özetledi:

''Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü, su kaynaklarımızın içme ve kullanma suyu temini, hidroelektrik enerji üretimi, tarımda sulama suyu temini ve çevre kirlenmesinin önlenmesinde, taşkın zararlarından korunmada ülkemiz menfaatlerine uygun projeler geliştirmek ve gerçekleştirmek gayesiyle 1954 yılında kurulmuştur. 

DSİ'nin kurulmasından sonra su kaynaklarının geliştirilmesi için büyük çapta yatırımlara girişilebilmiştir. Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü'nün görev ve yetkilerini belirleyen 6200 sayılı Teşkilat Kanunu, 1053 sayılı Ankara, İstanbul ve nüfusu 100 000'den Büyük Şehirlere İçme Suyu Temini Hakkında Kanun ve 167 sayılı Yeraltı Suları Hakkında Kanun çerçevesinde faaliyetlerini yürütmektedir.''