Sevgili dostlar Isparta’da elma hasadı Ekim ayı ile birlikte sona erdi. Elmaların büyük çoğunluğu soğuk hava depolarına girdi. Şimdi müşteri bekleniyor. Hayırlısıyla pazarlanacaklar ve Türkiye’nin dört bir yanında sofraları süsleyecek. Yiyenlere gıda olacak, şifa olacak. Üreten ve satanlara da hayırlı bol kazançlar getirecek.
Efendim geçtiğimiz yıllarda da gördük. Isparta elmasının pazarlanmasındaki güçlükleri, zorlukları gördük. Pazar bulunamadığı için depolarda kalan elmaların meyve suyu fabrikalarına verildiğini gördük. Bunun en büyük sebebi Türkiye genelinde elma üretiminin artması ve Isparta elmasının yeterince tanıtımına önem verilmemesidir. 
Peki, ne yapmak lazım? Nasıl bir pazarlama olursa elmamız daha iyi satılır? 
Bir kere markamız “Isparta Elması” olmalıdır. Kendi içimizde Gelendost veya Eğirdir elması şeklinde küçük rekabetler olabilir. Ancak dışarıda kesinlikle Gelendost ve Eğirdir ayrımı yapmaksızın markamız Isparta elması olmalıdır.
Pazarlamaya gelince, elbette tanıtım şart. Bu tanıtım sürekli olmalı ve her platformda olmalı. Buradaki tanıtımın en büyük ayağı da dışarıda yaşayan Ispartalılar olmalıdır.
Isparta elması çok kaliteli. Aroması, rengi, sululuğu çok iyi. Bunların hepsi çok güzel. Ancak bu güzellikleri sadece biz biliyoruz. 
Bir malı pazarlayabilmek için ya ihtiyaç olanı satacaksın, ya da ihtiyaç yaratacaksın. Yani talep ve arz oluşturacaksın. Bu pazarlama tekniğinden yola çıkarsak, Isparta elmasının talebini en yukarılara çıkartmak lazım. Yani pazarda, çarşıda, markette Isparta elmasının talep görmesini sağlamak lazım. 
Nüfus verilerine göre Ispartalı olup da Isparta dışında yaşayan yaklaşık 300 binden fazla kişi bulunmakta. Bunların çoğunluğu İstanbul, Ankara, İzmir gibi büyük mega kentlerde yaşamaktadır. Sadece İstanbul’da yaklaşık 60 bine yakın Ispartalının yaşadığı bilinmektedir. Dışarıda yaşayan hemşerilerimizin her biri haftada en az bir kere pazara, manava, markete alışveriş yapmaya gitmektedirler. Her gittiklerinde soracakları soru şu, “Sizde Isparta Elması Var mı?” “Sizde Elma Isparta Elması Bulunur mu?” Bu soruları her hafta alışveriş yaptıkları esnaflara soracaklar. O pazarcının, o esnafın kulağına küpe edercesine soracaklar. Hem de öyle bir soracaklar ki, etraflarındaki kalabalık insanlar bile duyacak şekilde soracaklar.
Dedik ya, bir malın talep edilmesi en iyi pazarlama tekniğidir diye. Bu sorulara her zaman muhatap kalan o esnaf veya işletmeci, var bunda bir keramet diyerek her hafta müşterisinin sorduğu Isparta Elmasını tezgahına koymaya başlayacak. Ve insanlar o kaliteli, sulu, aroması farklı, renk güzelliği cezbedici Isparta elmasını yemeye başlayacaklar. Yiyen memnun olacak ve bağımlılık yapacak. Satanda mutlu olacak, alanda. 
Haydi, Ispartalılar pazara, manava, markete gittiğinizde biraz ses tonunuzu yükselterek; “Isparta Elması Var mı?”  sorusunu sorun.