TSE-ISO 9000 Kalite Belgeli ve K-Q TSE-ISO-EN- 9000 belge sahibi Isparta Devlet Hastanesi"nde hatalı narkoz verildiği gerekçesiyle eşinin ölümlüne sebep olunduğunu iddia eden Emekli Öğretmen Koray Başyiğit, hastane hakkında hukuk mücadelesi yürütmeye hazırlanıyor.

  Eşi Gülser Ayla Başyiğit"in 22 Ağustos 2006 tarihinde Isparta Devlet Hastanesi"nde yapılan acil ameliyatta narkozcu ve doktor hatası nedeniyle 29 Ağustos 2006 tarihinde sevk edildiği SDÜ Tıp Fakültesi Araştırma ve Uygulama Hastanesi yoğun bakım ünitesinde yaşamını yitirdiğini kaydeden Koray Başyiğit, “TSE-ISO 9000 Kalite Belgeli ve K-Q TSE-ISO-EN- 9000 belge sahibi Isparta Devlet Hastanesi"ni tercih ettiğimiz için ben ve merhum eşim suçlu muyuz?” diye sitem etti.

   Eşinin bağırsak fıtığa sıkışması nedeniyle kaldırıldığı Isparta Devlet Hastanesi"nde 6 saat sıkışmanın açılması için beklediklerini ve daha sonra ameliyata alındığı söyleyen Koray Başyiğit, “Daha önce de bir kaç defa olmuştu ve serumla açılmıştı ancak bu kez açılmadı. 6 saat sonra acil ameliyata alındı. Ameliyata alınmadan midenin boşaltılması gerekiyormuş.

   Mide boşaltılmadan ameliyata alındığı için narkozun etkisiyle eşim istiğraf ediyor ve akciğerine gidiyor. Akciğerde enfeksiyon oluşuyor ve kan zehirleniyor. Ameliyat sonrasında Devlet hastanesi"nde makineye bağlı bir gece kaldık ve bize burada yapılacak bir şeyin kalmadığı, SDÜ Araştırma ve Uygulama Hastanesi"ne sevk edileceği söylendi.

  5 akşamda SDÜ Hastanesi"nde yoğun bakımda kalan eşim kan zehirlenmesi nedeniyle vefat etti” dedi. Koray Başyiğit, Isparta Devlet Hastanesi"nde anestezi uzmanı ve doktor hatası nedeniyle eşinin ölümüne neden olunduğunu öne sürdüğü iddiasında, hukuk mücadelesi ile ilgili olarak ise; “Eşimi defnettik. Doktor hatalarının ispatı için otopsi isteniyor.

   Ancak inançlı insanlarız ve rahatsız etmek istemiyorum. Bu nedenle çekiniyorum mezarın açılmasına” dedi.

**BAĞ-KUR"A DA TEPKİ SDÜ

Tıp Fakültesi Araştırma ve Uygulama Hastanesi"nin Bağ-Kur ile anlaşmasının olmamasına da değinen Koray Başyiğit, bu nedenle Bağ-Kurlu hastaların burada büyük sıkıntılar ile karşılaştığına da dikkat çekti. Başyiğit, “Emekli sandığı ve SSK"lılar hiçbir sorun yaşamıyor ancak Bağ-Kur"lular parasını ödemeden tedavi olamıyor.

    Bu konuda Isparta milletvekilleri ve ilgililerin bir çözüm üretmesi gerekiyor. Isparta Devlet Hastanesi"nde müdahale yeterli olmayınca bizi sevk ettikleri SDÜ Tıp Fakültesi Hastanesi"nde eşimin Bağ-Kur"lu olması sebebiyle Bağ-Kur"la SDÜ"nün anlaşması olmadığı için merhum eşimin hastane masraflarını ödeme teminatı veren biz mi suçluyuz? Bağ-Kur"lu esnaf ve emeklilerinin derdine çare olamayan Esnaf odalarına mecburi üye olduğumuz için yine biz mi suçluyuz?

   SDÜ ile Bağ-Kur arasındaki anlaşmayı sağlayamayan iktidardaki AKP"li vekilleri seçen Bağ-Kur"lu seçmenler mi suçlu? Zorunlu olarak eşimin işyerini devir alarak yapacağım faaliyette emekli sandığı emeklisi olarak Bağ-Kur"a sosyal dayanışma aidatı ödediğim için ben mi suçluyum?

  Avrupa Birliği hülyası ile benliğimizi kaybettiğimiz ama avrupalaşamadığımız bir yerde halen bir suçlu aranıyorsa Bağ-Kur"lu olmak suçsa Rahmetli eşim bu suçu işlemiş bir Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı idi” diyerek sitemini dile getirdi.