START SDÜ’DEN VERİLDİ….!
Seçimlere yaklaşık 50 gün kaldı. Kronometre hızla geri sayıma başlamasına rağmen Isparta’da henüz hummalı bir seçim havası yok. Ancak ilk şovu geçtiğimiz Pazar günü AK PARTİ dört milletvekili adayını, büyük ve coşkulu bir kalabalık ve uçsuz bucaksız araç konvoyu ile üniversite önünde karşılayarak yaptı ve seçim startını verdi.
Seçimi kazanmanın ve kaybetmenin sonuçlarının ne anlama geldiğini en iyi bilen Ankara, her zaman olduğu gibi seçim nabzını en iyi tutan taraf olma özelliğini de koruyor. Zira genel merkezler, her şehri satranç oyununu dışarıdan seyreden biri gibi şehir adına siyasi hamleleri daha net görüyor ve siyaset oyununu da bu kurala göre oynuyor.
7 Nisan’da aday listelerinin belirlenmesinden sonra “istifa” çıkışı ile dikkatleri üzerine çeken AYBATILI bey, Ak Parti tarafından listeye alınmamakla genel merkezin tercihinin ne kadar doğru olduğunu da kendi kendine kanıtlamış oldu. Zira, AK PARTİ politikasını kişilere göre değil, misyona göre belirleyen bir siyasi anlayıştır, birlikteliktir. Şehrine ve insanına hizmet etmeyi kendisinin seçilip seçilmeme tercihine göre değerlendiren ve kişiliğini misyondan öne çıkaran şahıslar, bu özelliklerinin aday belirlenmede aranan kriterlerden olmadığı bir kez daha görüldü.
Adayların belli olmasıyla, her seçimde olduğu gibi sokaktaki vatandaşlar arasında her partinin listelerinden dolayı rahatsızlık dedikoduları ortalıkta dolaşıyor. Herkes kendi gönül verdiği adayları listelerin başında göremiyor ve genel merkezlerin belirlediği listeleri içine sindiremiyorsa, ortada bir yanlış anlaşılma var demektir. Oturup düşünmek lazımdır. Ama her şeye rağmen bu durumda yapılacak en makul davranış, bu şartlarda “bu şehre en iyi ve en doğru katkı nasıl yapılır?” bunun hesabının yapılmasıdır. Zira vekil sıralamasına bağlı kalıp dedikodu yapmak, her zaman olduğu gibi bu şehre bir değer kazandırmıyor, aksine kaybettiriyor.
Ankara’dan ziyarete gelen Ispartalı siyasi bir dostumun ifadesine göre şehrimiz Isparta; ortaya koyduğu vekil aritmetiği ile Ankara’dan bakınca dağınık bir görüntü sergiliyor. 2+1+1 olan vekil sayımız iktidar partisi dâhil hiçbir parti genel merkezini memnun etmiyormuş. İktidardan şehrimize hizmet beklerken ve hizmetin az geldiğinden yakınırken, bu şehrin hizmet talep etme profiline hiç dikkat etmediğimiz ayan beyan ortadaymış. Ayrıca Isparta’nın sorunları akla geldiğinde de, iktidarı ve muhalefeti ile bu şehir için ortak akıl bulma adına birlikte aynı masaya dahi oturamıyormuşuz. Oturduğumuzda ise net ve bağlayıcı kararlar veremiyor ve bir Burdur örneği, bir Burdur dayanışması bile sergileyemiyormuşuz.
Siyasi seçim süreci böyle devam ederken SDÜ rektörlük seçimleri sonuçlandı bile. Nihayet bir Isparta evladı, İlker ÇARIKÇI hocamız ilk sırada ve en yakın rakibine 44 oy fark atarak ipi göğüsledi. Yani üniversitemiz Cumhurbaşkanımızın da onaylamakta beis görmeyeceği bir isim üzerinde anlaştı. Yani bu şehre değer anlamında çok şey katmalarını beklediğimiz ama bu katkılarını şehir olarak bir türlü hissedemediğimiz çok değerli hocalarımız, en sonunda bir araya geldiler ve Ankara’ya uygun gelebilecek bir isim üzerinde mutabık kaldılar. Üniversitemiz bu güzelliği sergilemişken, şehirde siyaset yapanlar neden bu güzelliği ve kurnazlığı (!) sergilemezler. Sonra da neden şikâyet ederler? Üniversitemiz bu şehre son seçimle örnek olmaya çalıştı. Darısı siyasetin başına…!
İsmail TANIŞMAN
Seçimlere yaklaşık 50 gün kaldı. Kronometre hızla geri sayıma başlamasına rağmen Isparta’da henüz hummalı bir seçim havası yok. Ancak ilk şovu geçtiğimiz Pazar günü AK PARTİ dört milletvekili adayını, büyük ve coşkulu bir kalabalık ve uçsuz bucaksız araç konvoyu ile üniversite önünde karşılayarak yaptı ve seçim startını verdi.
Seçimi kazanmanın ve kaybetmenin sonuçlarının ne anlama geldiğini en iyi bilen Ankara, her zaman olduğu gibi seçim nabzını en iyi tutan taraf olma özelliğini de koruyor. Zira genel merkezler, her şehri satranç oyununu dışarıdan seyreden biri gibi şehir adına siyasi hamleleri daha net görüyor ve siyaset oyununu da bu kurala göre oynuyor.
7 Nisan’da aday listelerinin belirlenmesinden sonra “istifa” çıkışı ile dikkatleri üzerine çeken AYBATILI bey, Ak Parti tarafından listeye alınmamakla genel merkezin tercihinin ne kadar doğru olduğunu da kendi kendine kanıtlamış oldu. Zira, AK PARTİ politikasını kişilere göre değil, misyona göre belirleyen bir siyasi anlayıştır, birlikteliktir. Şehrine ve insanına hizmet etmeyi kendisinin seçilip seçilmeme tercihine göre değerlendiren ve kişiliğini misyondan öne çıkaran şahıslar, bu özelliklerinin aday belirlenmede aranan kriterlerden olmadığı bir kez daha görüldü.
Adayların belli olmasıyla, her seçimde olduğu gibi sokaktaki vatandaşlar arasında her partinin listelerinden dolayı rahatsızlık dedikoduları ortalıkta dolaşıyor. Herkes kendi gönül verdiği adayları listelerin başında göremiyor ve genel merkezlerin belirlediği listeleri içine sindiremiyorsa, ortada bir yanlış anlaşılma var demektir. Oturup düşünmek lazımdır. Ama her şeye rağmen bu durumda yapılacak en makul davranış, bu şartlarda “bu şehre en iyi ve en doğru katkı nasıl yapılır?” bunun hesabının yapılmasıdır. Zira vekil sıralamasına bağlı kalıp dedikodu yapmak, her zaman olduğu gibi bu şehre bir değer kazandırmıyor, aksine kaybettiriyor.
Ankara’dan ziyarete gelen Ispartalı siyasi bir dostumun ifadesine göre şehrimiz Isparta; ortaya koyduğu vekil aritmetiği ile Ankara’dan bakınca dağınık bir görüntü sergiliyor. 2+1+1 olan vekil sayımız iktidar partisi dâhil hiçbir parti genel merkezini memnun etmiyormuş. İktidardan şehrimize hizmet beklerken ve hizmetin az geldiğinden yakınırken, bu şehrin hizmet talep etme profiline hiç dikkat etmediğimiz ayan beyan ortadaymış. Ayrıca Isparta’nın sorunları akla geldiğinde de, iktidarı ve muhalefeti ile bu şehir için ortak akıl bulma adına birlikte aynı masaya dahi oturamıyormuşuz. Oturduğumuzda ise net ve bağlayıcı kararlar veremiyor ve bir Burdur örneği, bir Burdur dayanışması bile sergileyemiyormuşuz.
Siyasi seçim süreci böyle devam ederken SDÜ rektörlük seçimleri sonuçlandı bile. Nihayet bir Isparta evladı, İlker ÇARIKÇI hocamız ilk sırada ve en yakın rakibine 44 oy fark atarak ipi göğüsledi. Yani üniversitemiz Cumhurbaşkanımızın da onaylamakta beis görmeyeceği bir isim üzerinde anlaştı. Yani bu şehre değer anlamında çok şey katmalarını beklediğimiz ama bu katkılarını şehir olarak bir türlü hissedemediğimiz çok değerli hocalarımız, en sonunda bir araya geldiler ve Ankara’ya uygun gelebilecek bir isim üzerinde mutabık kaldılar. Üniversitemiz bu güzelliği sergilemişken, şehirde siyaset yapanlar neden bu güzelliği ve kurnazlığı (!) sergilemezler. Sonra da neden şikâyet ederler? Üniversitemiz bu şehre son seçimle örnek olmaya çalıştı. Darısı siyasetin başına…!
İsmail TANIŞMAN
