öyle bir ilkyaz ol ki korkut yaprakları,
öyle bir son yaz ol ki tut yaprakları,
sararıp dökülürken güz rüzgarlarında
ardında savrulsunlar, unut yaprakları.
sevinçlerinde onlar vardı, hüzünlerinde onlar
seninle yeşerdiler, seninle soldular..
olsunlar senden sonra da umut yaprakları.

            Yunan mitolojisinde geçen güzel bir hikayedir. Hikaye bu ya Zeus kadını yaratmış ve adını pandora koymuş. Ve kadına vermediği kötülükleri buna teslim ettiği bir kutuya saklamış.Açmaması da sıkı sıkı tembihlenmiş. Merakına yenilen pandora kutuyu açtığında  hastalık, keder,acı ve bütün kötü duygular etrafa saçılmış. Bu duyguların en sonunda da umut varmış Pandora geçte olsa kutuyu kapattığında elindeki kutuda sadece umut kalmış.Bu hikayeye göre güya insanlar o günden sonra kötülüklerden umut ederek kurtulmaya çalışmışlar.Kadının merakını, etraftaki kötülüklerle baş edebilmenin yolunu hicvederek anlatan bu hikaye arasıra aklıma gelir ,beni biraz gülümsetir.Çoğu zaman  merakımızla, çoğu zaman iyitiyetimizle bazı kutuları, bazı kapıları açtığımızda üstümüze ve etrafa bir sürü kötülük saçılır. Sadece kurtulmayı umut etmek yetmez.İçinizde olmayan yabancı duyguların üzerinize atıldığını gördüğünüzde-ki çoğu zaman kutuyu da siz açmamışsınıdır-  ne yapmalısınız?Umutlanmaktan başka ne yapmalısınız? Belki de hiçbirşey…..

              Aynı Özdemir Asaf’ın şiirindeki gibi  ilkyazın güneşiyle gelip yaprakları korkutan, yazın bitişi gibi giderken yaprakları tutan, güz gibi yaşarken yaprakları unutan ve gitsede, kalsada, gelsede etrafa umut yapraklarını savuran insanları düşünürken yazıyorum bu yazıyı.Umut etmek, umut vermek, kendi kendine umutlanmak her şeyi daha güzel göstermek için görünsede etrafa saçılmış kötülükleri yenmek içindir bazen.Kötülükler sadece gitsin istemezsiniz bazen iyiye dönüşsün, kalsın istersiniz. Kavgayla sevdikleriniz, her kötülüğü bekledikleriniz beklemenin yanında alışmayı da size armağan etmiştir. Yalanlarına tutunur, sevme ihtimaliyle avunursunuz. Avuntu umut mudur?Duygular, olanlar bitenler soyut mudur, somut mudur?.Dışardan bakınca anlaşılmıyor belki ama gelin birde yakından bakın umutlarınıza, yapma çiçekler gibidir hepimizin umutları. Ölümsüzdürler ama hiç yaşamazlar aslında.

             Siz sadece umud edin. Güzel şeyler olacağına, insanların sonunda iyi olacağına, kötülüklerin eninde sonunda son bulacağına umut edin. Belki o şiirdeki gibi umut ağaçtan yana zafer baltadan yanadır. Ama yine de umut edin. Belki  bu kara düzen bozulur. Bütün kötülükler pandoranın kutusuna geri dönerler. Deliklerine girer ve bir daha hiç çıkmazlar. Böyle aramızda kol gezmezler.. Sevgiyle……..