Bakanlık, CİMER ve MEBİM üzerinden gelen yoğun şikâyetlerin ardından 81 il valiliğine acil yazı göndererek, sosyal medyada “fenomen” olarak öne çıkan eğitimcilerin listesini talep etti.
Türkiye Gazetesi’nden Mahmut Özay’ın haberine göre; Bakanlık tarafından gönderilen talimatta, yüksek takipçi kitlesine sahip öğretmen ve yöneticilerin kimlik bilgileri, görev yaptıkları okullar ve kullandıkları sosyal medya hesaplarının kullanıcı adlarının ivedilikle raporlanması istendi. Bu adımın, sınıf ortamının amacı dışında kullanılmasına yönelik artan şikâyetler üzerine atıldığı belirtildi.
Son yıllarda bazı eğitimcilerin ders işlemek yerine sınıflarda video çekerek öğrencileri içeriklerin bir parçası hâline getirdiği, bu görüntülerin sosyal medyada paylaşıldığına dikkat çekiliyor. Yüz binlerce kişiye ulaşan bu paylaşımların, öğrencileri siber zorbalığa açık hâle getirdiği, yapılan olumsuz yorumlar nedeniyle çocukların psikolojik olarak olumsuz etkilendiği ifade ediliyor. Ayrıca bazı öğretmenlerin elde ettikleri sosyal medya popülaritesini ticari kazanca dönüştürerek reklam içerikleri üretmesi de Bakanlığın inceleme kapsamına aldığı başlıklar arasında yer alıyor.
Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin’in daha önce yaptığı açıklamalarda, bu konuda sınırların aşıldığını dile getirdiği ve gerekli yaptırımların uygulanacağının sinyalini verdiği biliniyor. Bakanlık kaynakları ise yürütülen çalışmanın öğretmenlerin kişisel sosyal medya kullanımını tamamen kısıtlamaya yönelik olmadığını, asıl amacın okulun ve öğrencilerin mahremiyetini korumak olduğunu vurguluyor.
Mevcut mevzuat kapsamında, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’na göre memurların görevleri dışında gelir getirici ticari faaliyetlerde bulunmaları disiplin suçu sayılıyor. Bu kapsamda uyarı, aylıktan kesme, kademe ilerlemesinin durdurulması ve memuriyetten çıkarma gibi yaptırımların uygulanabileceği belirtiliyor. Öte yandan Öğretmenlik Meslek Kanunu’nda da öğrencilerin ses ve görüntülerinin izinsiz paylaşılmasına yönelik açık hükümler bulunuyor. Bu tür paylaşımlar nedeniyle verilecek kınama cezalarının, öğretmenin sicil dosyasında beş yıl boyunca kalacağı ifade ediliyor.
Eğitim bilimciler ise veli izni bulunsa dahi, gelişim çağındaki çocukların görüntülerinin sosyal medyada geniş kitlelere sunulmasının pedagojik açıdan hak ihlali ve istismar niteliği taşıdığı görüşünde birleşiyor.