Aydın'a göre, bu durum sadece işsizleri değil, sosyal etkileşimini tamamen sanal ortama taşıyan gençleri de kapsıyor ve uzun süreli izolasyon kalıcı psikolojik izler bırakabiliyor.
Üsküdar Üniversitesi NPİSTANBUL Hastanesi Uzman Klinik Psikolog Cumali Aydın, gençlerin dış dünyaya sığınma nedenlerini ve çözüm yollarını anlattı.
Dış Dünya: Başarısızlık ve Değersizlik Aynası
'Ev genci'nin temel olarak sosyal, akademik veya mesleki hayattan çekilmiş, günlerinin çoğunu evde geçiren gençleri tanımladığını belirten Aydın, Japonya’da 'hikikomori' olarak adlandırılan bu tablonun Türkiye’de de arttığına dikkat çekti.
Aydın, gençlerin içe kapanma nedenini şöyle açıkladı:
“Bu gençler genellikle, ‘dışarıda olmak’ fikrinin kaygı, başarısızlık korkusu ya da değersizlik duygularını tetiklediğini söylüyor. Bu nedenle ev, bir ‘güvenli alan’ haline geliyor. Fakat uzun vadede bu güvenli alan, farkına varılmadan bir psikolojik kapana dönüşebilir.”
İçe Kapanmayı Tetikleyen Üç Ana Faktör
Uzman Klinik Psikolog Cumali Aydın’a göre, 'ev genci' olgusunun artışında son yıllarda üç önemli faktör öne çıkıyor:
Pandemi Dönemi: Evde kalmayı normalleştirdi ve sosyal etkileşim kaslarını zayıflattı.
Ekonomik Belirsizlik: Gençlerde 'ne yapsam da işe yaramıyor' duygusunu güçlendirdi.
Toplumsal Başarı Baskısı: Sınavlar, iş bulma kaygısı ve mükemmeliyetçilik, gençleri geri çekilmeye itiyor.
Aydın, dış dünyanın birçok genç için artık “imkânların değil, yetersizliklerinin aynası” gibi hissedildiğini belirtti.
Uzun Süreli İzolasyonun Kalıcı Etkileri
Uzun süreli evde kalmanın, beynin sosyal etkileşimle ilgili ağlarını da pasifleştirdiğini belirten Aydın, bunun ilerleyen yaşlarda sosyal ve mesleki uyum sorunlarına dönüşebileceği uyarısını yaptı:
“Bu durum bir ‘tembellik’ değil, zamanında ele alınmazsa sosyal ve mesleki uyum sorununa dönüşebilen bir psikolojik donma halidir.”
Ailelere Uyarı ve Çözüm Yolu
Aydın, ailelerin “Bu kadar da tembellik olmaz” gibi baskıcı yaklaşımlarından kaçınması gerektiğini söyledi. Doğru yaklaşımın, gencin neden geri çekildiğini anlamaya çalışmak, onu zorlamak yerine küçük sosyal adımlar atması için teşvik etmek olduğunu vurguladı. Uzman, psikolojik desteğin bu süreçte bir son değil, çözülebilir geçici bir durak olduğunu belirtti.