Başbakan Ahmet Davutoğlu Afyonkarahisar'da

Pasgol her köşesinden yaşayan vatandaşların aidiyetini güçlendirmeye dönük bir süreçtir. Akil insanlar heyeti ile toplanmamız bir çok temaslarda bulunmamız ki bu temaslara devam edeceğiz ve bu temaslar bu sefer sadece HDP ve belli bir kesimle değil, halkın bütünü ile olacak. Her bir şehrimizde çözüm süreci ile ilgili kanaat önderlerimiz ile özellikle Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesinde temaslarımızı yoğunlaştırarak devam edeceğiz. Cuma günü yaptığım çağrı açıktır, HDP provokatif eylemlere yönelen ve ülke istikrarını bozan bir grup değil, gerçek bir siyasi parti olarak hareket edip Türkiye'de Anayasal ve yasal çerçevede davranmaya başlarsa, bütün bu çerçevede muhatap olmaya devam eder, ama kamu düzeninin bozacak şekilde ya da kamu düzenini bozan uygulamalara cevaz verecek bir şekilde bir tutum takınırsa bu sadece çözüm süreci bağlamında değil Türkiye'deki iç siyaset bağlamında da fonksiyon kaybına uğramasına sebebiyet verir. Öncelikli çağrımız bütün siyasi partilere çözüm süreci bağlamında da, onun ötesinde de demokratik siyasetin parçaları olmaları, şiddetin, terörün, izinsiz eylemlerin, can ve mal kaybına yol açan tutumların dışında olmaları, onları dışlamaları, onlara dönük olarak dönük olarak da açık tavır almaları." "KÜRT KÖKENLİ VATANDAŞLARIMIZ BUNA İZİN VERMEZ" Başbakan Davutoğlu HDP ile ilgili açıklamalarına şöyle devam etti: "HDP bu tavrı aldığı zaman çözüm sürecine de katkıda bulunur, muhatap olarak da her zaman biz çözüm sürecine katkıda bulunacak herkesle konuşuruz. Ama bunu yapmadığı zaman kim yapmaz ise doğuda, batıda, kuzeyde, güneyde kim kamu düzeninin ihlal ederse, devlet kamu düzenini ihdas etme görevine malik olan tek yetkili mercidir. Kamu düzeninin ihdas etme konusunda da tereddüt göstermez. Bu sadece Doğu ve Güneydoğu Anadolu için demiyorum, batıda da şehirlerimizde çok provokatif eylemler olabiliyor, yaptığımı üzerinde çalıştığımı iç güvenlik reformunda esas olan budur. Herkes toplantı ve gösteri yapma hakkına sahiptir, nitekim 1 Kasım'da bazı şehirlerde izinli gösteriler yapıldığında kimse müdahale etmedi. Kanaat gösterilebilir iç ve dış olaylarda ama buradan hareketle, hele hele Türkiye dışında, Türkiye'nin hiçbir dahilin olmadığı olaylar bahane gösterilerek Türkiye'de, çevre bazı ülkelerde gözüken tablolar ortaya çıkarılmaya çalışılırsa buna ne hükümetimiz, ne de her bölgedeki halkımız izin verir. En çok da bu meseleden olumsuz anlamda etkilenen Doğu ve Güneydoğu Anadoludaki Kürt kökenli vatandaşlarımız buna izin vermez. O bakımdan herkesin yasal sınırları içerisinde kalmaya özen göstermesi, Türkiye'de etnik ve mezhebi ayrımcılık, nefret dilini kullanmaması böyle bir ayrımcılığa temel teşkil edecek tutumlardan uzak durması, siyasi partilerin birinci ve öncelikli görevi budur. Bu görevi sürdüren, sürdürmesi halinde hem o siyasi partiler Türkiye'de kitlelere daha doğru mesajlar verir, muhatap olunacak aktörler haline halk nezdinde de, bizler nezdinde de o hale gelir. Dolayısı ile göreceğiz. Zamanla tutumların ne olduğuna göre gelişmeler seyir eder." Başbakan Davutoğlu, açıklamalarının ardından beraberinde Orman ve Su İşleri Bakanı Prof. Dr. Veysel Eroğlu ile birlikte Afyon Kocatepe Üniversitesi (AKÜ) Ahmet Necdet Sezer Uygulama ve Araştırma Hastanesinde tedavi gören Filistinli yaralıları ve geçtiğimiz günlerde trafik kazası geçiren ve aynı hastanede tedavi gören Isparta Süleyman Demirel Üniversitesi (SDÜ) öğrencilerini ziyaret etti. Yaklaşık yarım saat süren ziyaretin ardından Başbakan Davutoğlu helikopterle kentten ayrıldı. - AFYONKARAHİSAR