Ancak uzmanlar, doğadan toplanan mantarlarda zehirlenme vakalarının arttığına dikkat çekerek, yanlış tür tüketiminin ölümle sonuçlanabileceği konusunda sert uyarılarda bulundu. Mantarın böcekli olması ya da gümüşle kararma testi gibi geleneksel yöntemlerin güvenilir olmadığı vurgulandı.
Sonbaharın gelişiyle birlikte Yalvaç ve çevresindeki ormanlık bölgeler, mantar toplama tutkunlarının akınına uğradı. Ancak uzmanlar, bu popüler doğa aktivitesinin beraberinde getirdiği büyük bir halk sağlığı riskine dikkat çekiyor.
Yenilebilir mantarlarla zehirli türler arasındaki benzerliklerin, uzman olmayan kişilerce kolaylıkla karıştırıldığını belirten yetkililer, her yıl çok sayıda kişinin yanlış mantar tüketimi sonucu hastanelik olduğunu, bazı vakaların ise ölümle sonuçlandığını ifade etti.
Yanlış İnançlar Hayatınızı Karartmasın
Uzmanlar, zehirlenme riskini artıran en büyük faktörün, halk arasında doğru sanılan ancak bilimsel temeli olmayan yanlış inanışlar olduğunu kaydetti:
“Mantarın böceklenmiş olması, pişince acı tat vermemesi ya da yanında gümüş kaşığın kararmaması gibi göstergeler, zehirli olup olmadığına dair kesinlikle güvenilir değildir. Bunların bilimsel bir temeli yoktur ve bu yöntemlere inanmak hayatınızı riske atar.”
Zehirlenme Belirtileri ve Acil Çağrı
Zehirli mantar tüketiminin belirtileri genellikle birkaç saat içinde ortaya çıkıyor. Başlıca semptomlar arasında; bulantı, kusma, karın ağrısı, ishal, baş dönmesi, terleme ve halsizlik yer alıyor.
Uzmanlar, bu şikayetlerin görülmesi halinde vakit kaybetmeksizin en yakın sağlık kuruluşuna başvurulması gerektiğini ve zehirlenmelerde zamanın hayati önem taşıdığını hatırlattı.
Uzmanların net önerisi ise şu oldu: Doğada toplanan mantarlar yalnızca türü kesin olarak bilinenlerle sınırlı kalmalı. En güvenli seçeneğin, Tarım Bakanlığı denetimindeki kontrollü ortamlarda üretilen kültür mantarları olduğunu unutmayın. Yetkililer, özellikle çocukların gözetim altında tutulmasını isteyerek, “Emin olmadığınız mantarı yemeyin” çağrısında bulundu.