Türkiye'deki vergi sisteminde önemli bir değişikliğe gidiliyor. Resmi Gazete'de yayımlanan karara göre, 1 Ocak 2026 tarihinden itibaren büyükşehirlerde ilçe nüfusu 30 bini aşan bölgelerde faaliyet gösteren taksici, tamirci, lokantacı, kuyumcu gibi birçok vergi mükellefi, basit usulden gerçek usule geçiş yapacak. Bu düzenleme, Türkiye'deki yaklaşık 1 milyon basit usul mükellefini etkileyecek.
Kimler Gerçek Usulde Vergilendirilecek?
Yeni düzenlemeyle birlikte, vergilendirme usulü değişen meslek ve sektörler şöyle sıralandı:
Her türlü emtia imalatı, alım ve satımıyla uğraşanlar
İnşaat işleri yapanlar
Motorlu taşıtların bakım ve onarım işleriyle uğraşanlar (taksiciler ve minibüsçüler dahil)
Lokanta ve benzeri hizmet işletmeleri
Eğlence ve istirahat yerleri işletenler
Bu mükellefler, artık KDV, gelir vergisi ve stopaj gibi vergileri ödemek zorunda kalacak.
Basit Usul ve Gerçek Usul Arasındaki Farklar
Basit usul ve gerçek usul arasındaki en önemli fark, ödenen vergi türleri ve defter tutma yükümlülüğüdür.
Basit Usul: Mükellefler yalnızca ticari kazançlarının vergisini öderler. KDV, stopaj, geçici vergi gibi ödemelerden muaftırlar ve defter tutma zorunlulukları yoktur.
Gerçek Usul: Mükellefler, KDV, gelir vergisi, stopaj vergisi ve gelir geçici vergisi gibi çeşitli vergileri öderler. Aynı zamanda defter tutmak ve detaylı kayıtlar bulundurmak zorundadırlar.
Gerçek Usulün Avantajları ve Dezavantajları
Gerçek usul, daha adil bir vergilendirme sistemi sunarken bazı kolaylıkları da beraberinde getiriyor. Mükellefler, elde ettikleri giderleri vergi matrahından düşebilir, bu sayede vergi yükleri azalabilir. Ayrıca, işletmelerin mali durumu daha net görülebildiği için bankalardan finansman desteği almada daha avantajlı olabilirler.
Ancak bu sistem, defterlerin detaylı tutulmasını gerektirdiği için muhasebe hizmetlerine olan ihtiyacı artırabilir ve muhasebe ücretlerinin yükselmesine neden olabilir. Uygulama, 1 Ocak 2026 tarihinden itibaren yürürlüğe girecek.