Adanalı 92 yaşındaki hayırsever Mükerrem Ökten, emekli maaşını 11 yıldır Türk Eğitim Vakfına (TEV) bağışlayarak maddi durumu olmayan öğrencilerin eğitim masraflarını karşılıyor.

Adana'nın merkez Seyhan ilçesinde yaşayan, 31 yıl önce trafik kazası sonucu eşini kaybeden ve çocuğu olmayan Mükerrem Ökten, TEV'in ''vakıf içinde vakıf'' uygulamasının en güzel örneğini oluşturuyor.

Başarılı, ancak maddi durumu yetersiz olan öğrenciler ile yardımda bulunmak isteyen hayırseverler arasında köprü görevi gören TEV'in bağışçılarından Mükerrem Ökten, AA muhabirine yaptığı açıklamada, emekli maaşının tamamını 11 yıldır düzenli olarak eğitime bağışladığını söyledi.

Ökten, ''700 lira emekli maaşım ile bu katkıyı sürdürüyorum. Bugüne kadar 15 çocuğun eğitimine katkı sağladım. Çocuğum olmadı ama şimdi birçok çocuğum var. Bu çocukların daha önce ziyaretleri beni çok mutlu ediyordu. Ancak rahatsızlığım nedeniyle beni bu halde halde görüp üzülmelerini istemediğim için şimdi onlarla eskisi gibi sık sık görüşemiyorum'' dedi.

Ökten, ''Ben çocukluğumda eğitimime ilkokuldan sonra devam edemedim. Okumayı çok istedim ama olmadı. Biz çocukken dikiş kurslarına giderdik. Çünkü benim anneannem olsun, annem olsun kıyafetlerini hep kendileri dikerlerdi. Benim kıyafetlerimi de ilkokulu bitirene kadar annem dikti. Çalışmayı çok seviyordum. Kendi ayaklarımın üzerinde durabilmek için küçük yaşlarda çalışmaya başladım. Eğitim yardımına çok daha eskiden başlamayı isterdim. Televizyonda Türk Eğitim Vakfı yöneticisi Gürsel hanımın konuşmasına tanık oldum. Binlerce öğrencinin geleceğine ışık tutan bu kuruma yapılacak her katkının en iyi şekilde yerini bulacağına kanaat getirince, tüm maaşımı bağışlamaya karar verdim ve bu kararımı da gerçekleştirdim. Evimin altında bulunan iş yerinin kira geliriyle geçiniyorum. Gözlerim yeterince görmüyor, kulaklarım ağır işitiyor. Bundan sonra daha ne kadar yaşarım bilemem ama büyük bir manevi huzurla öleceğimi biliyorum'' diye konuştu.

Vakfın Adana Şube Başkanı Remzi Uçar da bağışçıların TEV ailesinin bir parçası olduğunu, onları zaman zaman ziyaret edip istekleri olup olmadığını sorduklarını, burs alan öğrencilerin de bağışçılarını tanıdığını söyledi.